Dijital çağın yenilikleri ve beraberinde getirdiği çeşitli dijital hastalıklar son dönemde çok ilgimi çekiyor. Amerika'da olduğum sürede insan hayatındaki karar mekanizmasını doğrudan etkileyen bir uygulamanın bağımlılığını gördüm. Co-Star'dan bahsediyorum esasen bir astroloji uygulaması kendi doğum bilgilerinizle kaydoluyorsunuz. Uygulama sizi gezegen hareketleri veya tutulmalar hakkında bilgilendirirken bunun sizin burcunuz için ne anlama geldiğini, hayatınıza nasıl etki edeceğini paylaşıyor.



Buraya kadar anlattığım çok normal hatta eğlenceli ancak arkadaş olma bölümü var ki asıl o çağın gerçek dijital hastalığı olmaya aday bir durum. Bu uygulamaya kayıtlı herkes kendi doğum haritasıyla gözüküyor ve biriyle arkadaş olduğunuz zaman haritalar karşılaştırılarak arkadaş olabilir misiniz, iş hayatında başarılı olabilir misiniz sorularını bir grafikle karşınıza çıkarıyor. İşte bu grafiklere bakılmadan başlanmayan işler, aşklar hatta co-star arkadaşlığımızın hepsine olumsuz bildirim verdi deyip görüşülmeyen insanlar gördü bu mavi gözler sevgili okur. Düşünsenize bir ilişkiye başlayacaksınız uygulamadan bakıyorsunuz ve olumsuz yorum veriyor yine de başlıyorsunuz sonra uygulama haklı çıkıyor. Sadece uygulamada değilki mesele gerçek hayatta astroloğun dediklerine ya da falcıların dediklerinden çıkmayan insanlar var. Uygulama bağımlılarından ne farkları var? Biri yeni nesil biri eski ama hepsi aynı kafa yapısında.
Personalar illa ki yön istiyor, bir grafik istiyor, birinin uyarısı yorumu olmadan yaşamayan insanlar bunlar. Ben co-star günlük yorumlarına bayılıyorum ama arkadaşlık konularında istediği kadar haklı çıksın ben yine bildiğimi yapmaktan yanayım.



RUMİNASYONA DİKKAT!
Co-star demişken uygulama günlük yorumunda ruminasyona dikkat diye bir uyarı verdi. Ruminasyona mı ruminatif kişiliklere mi bakalım şimdi. Nedir ruminasyon; zihnin geviş getirmesi... Zihinsel aktiviteleri bölen ve geçmişte bize olumsuz etkileri olan olaylarla ilgili tekrarlayan düşüncelerin zihinde yankılanması durumu... Nietzsche'nin de söylediği gibi: "Yorulduğumuzda yıllar önce yendiğimiz düşüncelerin hücumuna uğrarız." Psikologlar geçmişin geleceğe engeli diye de yorumluyor ruminasyonu.
Bu noktada etrafımdaki ruminatif kişilikleri düşünüyorum iş hayatında özellikle o kadar çok ki. Ayrıca yapılan araştırmalara göre bu tür düşünceler kişiye üzerinde düşündüğü problemi çözmeye dönük bir imkan sağlamıyor. O yüzden gerçeken ruminasyona dikkat zihnin aynı eksende dönüp dolaşması takılması tam olarak bizle alakalı zihni başka güzel şeylerle meşgul etmek en azından küçük bir mola olabilir.



ZÜBEYDE HANIM'IN HAYATI NASIL FİLM OLUR?
2 yıldır ulu önder Atatürk'ün annesi Zübeyde Hanım'ın hayatını anlatan büyük bir proje üzerinde çalışılıyor. Kahraman doğurulur mu yoksa yetiştirilir mi? İşte bunun cevabını Zübeyde filminde hep beraber göreceğiz diyor yapımcı Nuri Yıldırım. Bense Selanik'te başlayan, İstanbul ve Ankara'dan sonra İzmir'de son bulan bir hikaye görmek isterim. Çocukluğu ve Ali Rıza Bey'le tanışmaları, sonrası tabii ki şahane evlat Mustafa Kemal Atatürk'ün dünyaya gelişi ve nasıl bir çocukluk geçirdiği... Eminim film çok duygu yüklü olacaktır o anlamda melodram ögesinin dozunun ayarlanması da çok önemli. Şimdi merakla Zübeyde Hanım'ı beyazperdede izlemeyi bekliyoruz.