Türkiye'nin en iyi haber sitesi
İDİLİKANIN MUTFAĞI İDİL ÇİMRİN

Ayvayı yedik mi?

İdilika'nın Mutfağı'na kış aylarının şifalı meyvesi ayvayı konuk ediyoruz. Ayvanın anavatanı kuzeybatı İran, Kuzey Kafkasya, Hazar Denizi dolayları ve Kuzey Anadolu'dur. Yabanileri doğuda Türkistan'a kadar uzandığı gibi batıda da Avrupa'nın Güney bölgelerine ve Kuzey Afrika'ya kadar genişler. Adları sayılan bu yerlerde ayva yabani olarak yetişmektedir.
Ayva kültürü çok eski çağlardan beri bilinmektedir. Kültürü Anadolu'dan, milattan önceki yıllarda Yunanistan ve Roma'ya geçmiştir. Milattan önce 650 yıllarında Yunanistan'da yetiştirildiği bilinmektedir. Sonradan orta ve Doğu Avrupa'ya yayılmıştır.

ÜRETİMİ SINIRLI KALMIŞ
Ayva bugün Avustralya hariç diğer ülkelerin hepsinde yetiştirilmektedir. Bununla birlikte, bu meyve türü öteki meyvelere göre rağbet görmemiş ve üretimi sınırlı kalmıştır.
Kış aylarında soğuk havalarla birlikte bağışıklık sistemimizi sağlık sorunlarına karşı koruma amacıyla meyve ve sebzeden zengin beslenmemiz gerekir. Kışın, portakal ve mandalinanın yanı sıra ayva da, içerdiği vitamin ve mineraller sayesinde sofraların baş köşesinde olmayı hak eder.
Ayrıca günlük alınması gereken C vitamininin yüzde 15'i, tiaminin (B1 vitamini) yüzde 1.5'i, B6 vitamininin yüzde 2'si, bakırın yüzde 13'ü, demirin yüzde 3.6'sı, potasyumun yüzde 4'ü, magnezyumun yüzde 2.6'sı bulunur.



KALORİSİ OLDUKÇA DÜŞÜK
Ayvanın, Asya ve Akdeniz'in bazı bölgelerine özgü eski bir meyve olduğunu belirtmek yerinde olur. Geçmişi Antik Yunan ve Roma dönemlerine kadar uzanır. Ayva ve armut gibi daha çok tüketilen meyvelerin yakın akrabası olarak kabul edilir.
Tokluk süresini uzatmaktan saçları güçlendirmeye, midebağırsak hastalıklarından korumadan cildin genç kalmasına katkı sağlamasına kadar pek çok faydası olan ayvanın kalorisi de oldukça düşük. 100 gramında 40 kalori bulunan ayvanın, yaprağı meyvenin kendisinden ve kabuğundan çok daha fazla fenolik bileşik içerir. Bu nedenle ayva meyvesi için geçerli olan sağlık etkileri ayvanın yaprağı için de geçerli. Ayvanın yaprakları kurutulup kış aylarında çay olarak da tüketilebilir.

'AYVAYI YEMEK' SÖZÜNÜN HİKAYESİ
Gurbette olan ve işçi olarak çalışan ailenin evine hırsız girer. Aile evde yoktur ama çalacak bir şey de yoktur. Hırsız buzdolabına bakar, ayva bulur. Ve ayvaları yemeye başlar.
İlk ayvayı yer, tam ikinci ayvayı yiyecekken eve polisler gelir ve hırsız evde suçüstü yakalanır. Hırsız mahkemeye çıkarılır. Hırsız, hakime evden bir şey çalmadığını sadece buzdolabında bulunan ayvaları yediğini bu sebeple hırsızlık suçundan hüküm yememesi gerektiğini ifade eder. Hakim bu savunmaya göre hırsıza "Eğer ki evde yakalandığında ayvayı yememiş olsaydın sana hırsızlığa teşebbüs suçuna uygun bir şekilde küçük bir ceza verecektim ancak sen evdeki ayvaları yediğin için sana hırsızlık suçundan ceza vereceğim" der ve yüklü bir ceza verir. Hikayeden de anlaşıldığı gibi ayvayı yemek deyimi; kötü bir şey veya büyük bir hata yapanlar için kullanılır. Bir şeyde kabahatli olmayı ifade eder.



AYVANIN FAYDALARI

Glisemik indeksi düşük olan ayva, kan şekerini çok hızlı yükseltmez. Bu nedenle diyabeti olan veya diyet yapan kişiler de rahatlıkla tüketebilir. Öğünlerde tercih edildiğinde lifli yapısı sayesinde tokluk süresini uzatan bu meyve, bu sayede zayıflamaya da yardımcı olur. Diyetlerde haşlanarak ya da buharda pişirilerek de tatlı ihtiyacı karşılanabilir.
Vücudu virüslere karşı korur: İçeriğindeki C vitamini ve fitokimyasallar bağışıklık sisteminin güçlenmesine yardımcı olur. Günlük C vitamini ihtiyacının 4'te 1'ini karşılayan ayva, bu sayede vücudu patojenlere, virüslere ve bakterilere karşı korur.
Saçları uzatır: Demir, bakır ve çinko gibi mineraller içeriğiyle kan dolaşımını artırarak saç diplerine daha bol oksijenin taşınmasına yardımcı olur. Bu da saçları güçlendirir, uzamasına yardımcı olur.
Cildi gençleştirir: Yüksek oranda demir, bakır ve çinko mineralleri içerir, bu sayede kırmızı kan hücrelerinin üretimini artırarak dolaşımda taşınan oksijen miktarını yükseltir. Dokulara daha çok oksijen gitmesiyle daha sağlıklı ve genç bir cilde sahip olunur.
Kalp damar sağlığını korur: Yüksek oranda potasyum içeriğiyle kan basıncını (tansiyonu) düşürmede etkilidir. Ayrıca yine yüksek oranda çözünebilir bir lif olan pektin içeriği kolesterolü düşürmeye yardımcı olur. İçeriğindeki demir, çinko ve bakır gibi mineraller de kan hücrelerinin yapımını ve kanın akışkanlığını artırarak dolaşım üzerinde olumlu etkiler yaratır.
Sindirimi kolaylaştırır: Haşlanarak tüketilmesi, gaz problemlerini giderir, sindirime yardımcı olur. Ayrıca araştırmalar, ayva özünün, ülseratif kolit gibi inflamatuvar bağırsak hastalıklarına karşı koruyucu özelliği olduğunu gösteriyor. Henüz araştırmalar yapılmaya devam edilse de erken araştırmalarda ayvalardaki bileşiklerin mide ülserini tedavi etmeye yardımcı olabileceği belirtildi.
Bağırsak hastalıklarını önler: İçerdiği liflerle bağırsak hastalıklarına karşı koruyucu etki gösteren ayva, sindirim sistemi kanalında olumlu etkileri ile inflamatuar bağırsak hastalıklarına yakalanma riskini de azaltır. Lifin içindeki kateşin ve epikateşinler de kolonda kanser yapıcı toksinlerin bağlanıp zarar vermesini önler.

AYVA REÇELİ

MALZEMELER
5 adet ayva
4 su bardağı toz şeker
4 su bardağı su
Limon suyu
İsteğe göre 4 adet karanfil

YAPILIŞI: Önce ayvaları bir kaba koyup güzelce yıkayalım. Daha sonra soyarak dilimleyelim. Çıkaracağımız çekirdekleri ayrı bir kaseye alalım, atmayalım. Dilimlenmiş ayvaları bir kabın içine alarak üzerine şeker ekleyelim. 2 saat kadar bekleyelim. Tencerenin içine ayvaları atıp suyu dökelim. Ocağın altını orta derecede açalım. Ayvanın çekirdeklerini de tencereye ekleyelim. 1-2 saat kaynattıktan sonra koyu reçel kıvama geldiğinde ocağın altını söndürelim.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA