Türkiye'nin en iyi haber sitesi
MEVLÜT TEZEL

İşsizlikte düşüş enflasyon kadar önemli!

Türkiye İstatistik Kurumu'nun (TÜİK), ağustos ayı verilerine göre işsizlik yüzde 9,6'ya gerileyerek tek haneye geldi. Böylece işsizlik 2014 yılından beri en düşük seviyelerine gerilemiş oldu.
Bazıları çalışmak istediği halde çalışamayan ve iş bulma ümidini yitirenleri de kapsayan 'geniş tanımlı işsizlik' oranının yüzde 19,8 olduğunu öne çıkararak işsizliğin tek haneye inmesini önemsizleştirmeye çalışıyor.
Aslında 'geniş tanımlı işsizlik' oranı da ağustosta 2,6 puan düştü.
Böylece iş arayan işsiz sayısı ise 3,3 milyona, 'geniş tanımlı işsiz' sayısı 8 milyona düştü.
'Geniş tanımlı işsiz' kapsamında değerlendirilenlerin arasında iş beğenmeyenleri de dikkate almamız gerekiyor!



Haberlerde okuyoruz, sanayici sürekli işçi bulamadığını ve özellikle ara eleman sıkıntısı çektiğini söylüyor. Esnaf mesleği öğretecek çırak bulamamaktan, hayvan üreticisi çoban bulamamaktan, çiftçi ürün toplatacak işçi bulamamaktan, tekstilci kalifiye eleman bulamamaktan vs. yakınıyor. Birçok sektörde iş var ama işi beğenen yok.
Özellikle gençlerde iş beğenmeme olgusu yükselişe geçti!
Daha önce de yazdım; bugün ara eleman ve çırak açığını kapatan göçmenler yarının ustaları olacaklar ve bizim gençlerimizi çalıştıracaklar!
Mutlaka iş beğenmeme olgusunu yıkacak farkındalık projeleri geliştirilmeli.
İşsizlik, enflasyon kadar önemli bir sorun! Dünya ekonomileri resesyona girme riski taşırken, birçok ülkede işsizlik sürekli yükselirken Türkiye'de işsizliğin tek haneye düşmesi, ülkenin yatırım, üretim ve istihdam ile büyüyor olması önemli bir gelişme.



DEZENFORMASYON YASASI VE GAZETECILER
Dezenformasyon Yasası'nın, medyada yeterince tartışılmadan Meclis'ten geçiyor olması gazetecilere gelecekte sorunlar yaratabilir.
Yeni yasayla birlikte özellikle kulis bilgilerini paylaşmak büyük risk oluşturacak! Flaş haberler, manşetler genelde ismini açıklamak istemeyen kişilerden gelir. Gazeteci de o bilgiyi kaynağını açıklamadan kulis bilgisi diye köşesinde yazar, haber yapar ya da sosyal medyada paylaşır!
Yeni yasayla birlikte öncelikle kulis haberinin kime göre yalan olduğu kafaları karıştırıyor! Eğer haberin yalan olduğu iddia edilirse gazeteci hapis yatmamak için kulisin haberinin kaynağını açıklamak zorunda kalabilir. Haber kaynağı da kolaylıkla gazeteciyi yalanlayabilir!
Yeni yasada bir tartışmalı konu da yanıltıcı bilgiyi üretenler kadar 'yayanlar'ın da artık sorumlu olacak olmaları. Bilgiyi en pratik yayma yolu da Twitter'da 'RT' yapmak.
Yasada halk arasında endişe, korku veya panik yaratacak, ülkenin iç ve dış güvenliği, kamu düzeni ve genel sağlığı ile ilgili gerçeğe aykırı bir bilgiyi, yayanlara 1 yıldan 3 yıla kadar hapis cezası öngörülüyor.
Bu yasanın özellikle ülkede karışıklık çıksın diye organize algı operasyonları yapanların ve destekçilerinin oyun alanını daraltması güzel bir gelişme. Ancak yalan haberi doğru sanıp paylaşıldığını da defalarca gördük! En ünlü, tecrübeli gazeteciler bile bu hataya düştüler!
Ayrıca Twitter evreninde 'RT' yapmak demek illa o bilgiyi onaylıyorsunuz anlamına gelmiyor! Bazen eleştirmek, kınamak için de 'RT' yapılıyor!
Birçok kullanıcı Twitter profiline "RT yaptıklarım onayladığım anlamına gelmez" diye not düşüyorlar. Şimdi bu uyarıyı yapmış bir kişi dezenformasyon yaptı diye nasıl yargılanacak? Herkes profiline aynı notu düşerse ne olacak?
Bir de yorumlu 'RT' yani 'Tweet alıntılama' işlemi var. Diyelim ki, ülkede güvenlik sorunu yaratacak bir tweet'i eleştirerek 'Tweet alıntısı' yapanlar ne olacak?
O tweet'i yalandan "Kınıyorum" diye not düşüp algı operasyonuna destek olanlar da olabilir. Gerçekten de bu olayı kınayanlar da! O zaman kimin suçlu, kimin suçsuz buna nasıl verilecek?
Ayrıca bakın kim ne demiş diye eski tweet'ler zaman zaman yeniden paylaşılıyor! O paylaşımları 'RT' yapınca ne olacak?
Sosyal medya fikir özgürlüğüne alan açarken algı operasyonları ve dezenformasyon da oluşturuyor.
Daha dünyada sosyal medyayı hakkaniyetle denetleyen bir yöntem bulunmadı. Umarım biz buluruz.



CANER'E YAPILAN HAKSIZLIK
Sosyal medyada Fatih Karagümrük forması giyen Caner Erkin, eski takımı Fenerbahçe'nin ikinci penaltı vuruşu gol olunca sevindi diye bir paylaşım yapıldı.
Caner, Fenerbahçe'ye galibiyeti getiren beşinci golde de ofsaytı bozunca linç edildi iyi mi?
Sosyal medyada paylaşılan görüntüler bazen öyle kurgulanıyor ki, yalanı gerçek yapıyor!
Caner'in de açıkladığı gibi penaltının atılacağı köşeyi göstermesine rağmen kaleci onu dinlemeyince ellerini havaya kaldırması sevinç değil tam tersine öfkedir.
Ofsaytı bozduğu pozisyon ise santimlerle ölçülecek bir an! Bence Caner maç boyunca canını dişine takarak oynadı.
Bu devirde futbolcu olmanın en zor tarafı sosyal medyada linç edilmek olsa gerek.



ROBOTLARDA SİLAH OLMAYACAK!
Boston Dynamics, Agility Robotics, ANYbotics, Clearpath Robotics, Open Robotics ve Unitree firmaları, ürettikleri robotları silahlandırmayacaklarına dair söz verdi.
Şirketler, yayınladıkları ortak bildiride ürettikleri genel amaçlı robotların silahlandırılmaması için anlaşmaya vardıklarını bildirdi.
Satışı yapılan robotların, müşteri tarafından sonradan silahlandırılmaması için de çalışma yürüteceklerini açıklayan şirketler, ürettikleri teknolojilerin savaş endüstrisinden uzak tutulmasını istiyor.
Ne dersiniz inanalım mı bu bildiriye?
Robotların insanlarla birlikte savaşmayacaksa bu kadar teknolojik yatırım, kutu kaldırıp indirmek, dans etmek, çay getirmek için mi yapıldı?
Elbette birçok robot fabrikalarda çalışacak ama özellikle Boston Dynamics robotları 'Terminatör' filmini hatırlatıyor!



Altyazı
"Uzunca süre maske takarsan, altındaki kişiliği de unutursun." (V for Vendetta)

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA