Türkiye'nin en iyi haber sitesi
MEVLÜT TEZEL

Kemal dede gitmiyor gençler niye gidiyor?

'Menajerimi Ara' dizisinin oyuncusu Ahsen Eroğlu seçim sonuçlarını gerekçe göstererek "Bana gitme vakti göründü arkadaşlarım, yakın zamanda bye" diyerek ülkeyi terk edeceğini açıkladı.
Hadi Ahsen'in durumu iyi Londra'da Berlin'de takılır biraz. Yabancı dilini, oyunculuğunu geliştirir. Sonra bir dizi teklifi alınca hemen döner.
Asıl sahip çıkmamız gerekenler seçimin sonucunu hayat memat meselesi yapan, Kemal Kılıçdaroğlu kazanamayınca "Artık bu ülkede yaşanmaz" diye düşünen isimsiz gençler.
Kılıçdaroğlu 80 yaşında tekrar aday olmanın planlarını yaparken, 16 yaşında bir kızımız seçim sonucu için sosyal medyaya "Şu an yok olmaktan başka bir şey istemiyorum. Daha 16 yaşındayım. Özür dilerim Ata'm" diye yazmış.
Ah be güzel kızım.



Atatürk hayatta olsaydı, ilk yapacağı iş; yenilgiye doymayan Kılıçdaroğlu'nu kovmak olurdu!
Son üç yıldır seçim psikolojisi ile yatıp kalktık. Politika hayatın her alanına, ilişkilere bile nüfuz etti.
O kadar kutuplaştık ki, kardeşler, akrabalar birbirleriyle küstü. Ülke iktidarı destekleyenler ve muhalifler diye ortadan ikiye ayrıldı.

KANDIRDILAR!
İlk tur sonunda intihar eden bir genç olmuştu, umarım yenileri yaşanmaz. Gençlerimize sahip çıkalım.
Sevgili gençler, sosyal medya dev bir yankı odası. Orada takip ettiğiniz çoğu muhalif yazar, yorumcu, fenomen kendi küçük hesapları için kurguladıkları algıyı toplumun gerçeği diye size sundular.
En az şansı olan Kılıçdaroğlu'nu size dayattılar. Sizi Altılı Masa gibi saçma sapan bir stratejiye inandırdılar.
Gençler sizin inandığınız Kılıçdaroğlu'nun çevresindeki insanlar, yarın Bodrum'a Alaçatı'ya tatile akacaklar. Tatil dönüşü hükümete yaranmak için yarışacaklar.



Yeni Meclis aritmetiğinde pastadan düşecek kırıntıların peşine düşecekler. Ve belediye seçimlerinde yeni algı oyunları ile karşınıza çıkacaklar!
Sosyal medyada görüyorsunuzdur;
Avrupa ülkelerinde sokak röportajlarında bazı gençler ülkesinin başbakanının ismini bile hatırlayamıyor.
Elbette onlar kadar apolitik olmayın ama intiharı, ülkeyi terk etmeyi düşünecek kadar da politik olmayın.
Düzen aynı düzen. Hiçbir seçim cenneti getirmez. Bazı şeyler hiç değişmez. 13 yılda 12 seçim kaybeden Kılıçdaroğlu koltuğunu bırakmazken, siz neden ülkeyi terk ediyorsunuz?
Sabah akşam siyasi tweet atmak bir şey kazandırmıyor. Elbette eleştirin ama pozitif olun. Avrupa'nın en genç nüfusu bizde. Bu ülke sizinle daha güçlü. İyisiyle kötüsüyle bu ülkeyi sevin. Kendinize odaklanın, kendinizi geliştirin.
Koca bir yaşam var önünüzde.

***


TURKUVAZ MEDYA'NIN HAKKINI TESLİM EDELİM
21 yıllık metal yorgunluğu, pandemi, yüksek enflasyon, deprem vs. "Bu sefer kesin kaybedecekler" denilen bir ortamda Recep Tayyip Erdoğan siyasi dehası ile bir seçim daha kazandı.
Bu başarıyı anlatmaya sayfalar yetmez. Bugün biraz seçimde medyanın rolünü konuşalım.
Sosyal medyası, gazeteleri ve TV kanallarıyla muhalif medya, haber üretmek yerine FETÖ'cülerin tezlerinin, mafyatik insanların YouTube yayınlarının peşinden gitti.



Kazanması en zor aday Kemal Kılıçdaroğlu'nu desteklediler. Bu uğurda parti içinde ve muhalif camiada Kılıçdaroğlu'nun rakiplerini tek tek itibarsızlaştırdılar.
Yaptıkları hatalar saymakla bitmez.
İktidarı destekleyen medya ise tüm linç kampanyalarına ve tehditlere inat sürekli haber üretti.
Hatalar yapıldı mı, yapıldı. Bazen kantarın topu da kaçırıldı ama sonuçta milli iradenin yanında duran medya iyi iş çıkardı.
Bu haber mücadelesinde başarının aslan payı ise Turkuvaz Medya Grubu'nundur. Bunu kendi kurumum olduğu için söylemiyorum.
Kimlerin iktidarın nimetlerinden faydalanıp ölü taklidi yaptığını, kimlerin tarafsız kalma oyunu oynadığını, kimlerin etkisiz habercilik yaptığını bilen biliyor zaten!

UMUT DİRİ TUTULDU
Turkuvaz Medya, yönetici kadrosundan yazarına, muhabirinden editörüne her kademesiyle kenetlendi.
Ve korkunç linç kampanyalarına, itibar suikastlarına rağmen kavganın tam ortasında habercilik mücadelesi verdi.
Market fiyatları, stokçuluk, kiralar vs. gibi sorunlara çözüm önerileri üretildi. EYT, asgari ücret, emekli maaşları gibi vatandaşın sorunlarına odaklanıldı. Asrın depreminde halkın umudu diri tutuldu.
Manipülasyon ve dezenformasyonla mücadele edildi. FETÖ ve PKK oyunları boşa çıkarıldı. Beka sorunu hafızalara kazındı. Bu liste uzar gider.
Turkuvaz Medya'nın 'think tank'i (beyin takımı) ise dünya medya tarihine geçecek habercilik refleksleri gösterdi.
Bu seçimin, uzun yıllar dünya siyasetinde ve medyasında referans alınacağını düşünüyorum.

***


'CANDAŞ' VE 'FONDAŞ'LARDAN TAM DESTEK
13 yılda 12. kez kaybeden… AK Parti eskilerine 40 vekil hediye edip tarihin en sağcı Meclis'inin oluşmasını sağlayan… Tüm uyarılara rağmen kendi adaylığını direten Kemal Kılıçdaroğlu, 'mücadeleye devam' diyerek koltuğu bırakmayacağını açıkladı, iyi mi?
Kılıçdaroğlu'na ilk destek ise Şirin Payzın'dan geldi. "Yenilmedim diyor bence de yenilmedi" dedi.



Nevşin Mengü ise "Son seçim diye bir şey yok. Önümüzde yerel seçimler var. Erdoğan ve Kılıçdaroğlu arasındaki fark 2 milyon seçmen. Muhalefet ve muhalif kamuoyu için havlu atma zamanı değil. Önümüzdeki maçlara bakma zamanı" dedi.
Daha kaç maç yenileceksiniz?
Bunlar gibi daha çok örnek var.
"Böyle gazeteciler olduğu sürece Kılıçdaroğlu daha çok o koltukta oturur" dediğinizi duyar gibiyim.
Ancak Ekrem İmamoğlu "Her şey yeniden başlıyor. Unutmayın değişmeyen tek şey değişimdir. Her sahada, her ortamda değişim" dedi.
Şimdi 'candaş' ve 'fondaş' gazetecilerde bir bölünme yaşanabilir. CHP'de asıl kavga şimdi başlıyor!

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA