Türkiye'nin en iyi haber sitesi
MEVLÜT TEZEL

Yaşlılık hangi yaşta başlar?

Yaşlılık ne zaman ya da kaç yaşında başlar?
Yakın gözlüğü takmaya başladığınız da mı? Otobüste 'dayı', 'teyze' diye yer verildiğinde mi?
Cahille sohbeti kestiğinizde mi? İnsanlara ve kalabalıklara artık tahammül edemediğinizde mi?
Artık aile hekimine ilaç yazdırmaya başladığınızda mı?
Aile büyüklerinin öldükleri yaşları düşünüp şu kadar yıl daha yaşarım diye hesap yapmaya başladığınızda mı?
Bu sorunun yanıtı herkese göre değişir ama ortalama bir yaş olmalı değil mi?



14 BİN KİŞİYE SORULDU
MashableTürkiye'de Almanya, ABD ve Lüksemburg'dan bilim insanlarının yürüttüğü, onlarca yıl süren ve 'Alman Yaşlanma Anketi' ile ilgili bir haber vardı.
14 binden fazla kişiden veri toplanarak yapılan bu kapsamlı araştırmada katılımcılar 1911 ile 1974 yılları arasında doğduğu için, birden fazla nesli kapsayan bu kişilere, 25 yıllık bir süre boyunca, 40 ile 100 yaşları arasında toplamda sekiz kez "Birini yaşlı olarak tanımlamak için hangi yaşa gelmiş olması gerekir?" diye soruldu.
Bu soru 65 yaşındayken sorulduğunda, 1911 doğumlular yaşlılığın ortalama 71 yaşında başladığını söyledi. Aynı soru, 1956 doğumlulara 65 yaşına geldiklerinde tekrar sorulduğunda, bu sefer 74 yaş yanıtını verdiler.
Anket devam ettikçe katılımcılarının yıllar ilerledikçe verdikleri yanıtlar da değişmiş.
Yani bu sorunun kesin yanıtı yok!
Bilim insanları fizyolojik verilerden yola çıkarak ortalama yaş söyleyebilirler ama herkesin kendine nasıl baktığı ve nasıl hissettiği daha önemli gibi gözüküyor.
Tıptaki gelişmeler devam ettikçe, insanlar sağlıklı yaşam felsefesine uyum sağladıkça ve dünyada yaş ortalaması artıkça yaşlandığımızı kabul ettiğimiz yaşı hep öteleyeceğiz!

***


SERTAB ERENER'E MAHALLE BASKISI
Bir süredir objektiflerden uzak duran Sertab Erener yeniden yorumladığı 'Mecbursun' adlı şarkıya klip çekti.
Genç görünmek için estetik müdahaleler yaptıran 59 yaşındaki sanatçının değişimi sosyal medyada gündem oldu.
"Doktoruna dava aç", "Estetikten şarkıyı bile farklı söylemiş" gibi acımasızca yorumda bulunanlar oldu.
Erener'in 1992'de çıkardığı 'Sakin Ol!' albümü hatırlıyorum da zaman ne çabuk geçiyor.
Estetik yaptıranları eleştirenler mahalle baskısı yaptıklarının ve kendi güzellik anlayışlarını dayattıklarının farkındalar mı?
Önemli olan Sertab'ın ne hissettiği.



Mutlu olmuş, beğenmiş ki yeni halini kliple taçlandırdı.
Erener bir şov dünyası yıldızı.
Onlar için sahnede, ekranda nasıl göründükleri çok önemli.
Ünlü şarkıcı gelmiş 60 yaşına, daha genç gözükmek istemesi normal.
Ne yapsaydı, köyde zeytinciliğe mi başlasaydı? İnzivaya mı çekilseydi?
Sanatçı olarak daha fazlasını vermeye, üretmeye devam ediyor diye daha çok alkışı hak ediyor aslında.
Kısacası Erener kendini mutlu hissediyorsa sorun yok.
Öte yandan şu genel eleştiriyi yapabiliriz belki; son dönemde estetik operasyon yaptıranlar sanki aynı tornadan çıkmış gibi benzer yüz hatlarına, aynı dudak ve burunlara sahip gibiler.
Sanki Seda Sayan-Ece Seçkin karışımı gibi olmaya başladılar. Bazı ünlülerin uzaktan bakınca kim oldukları anlaşılmıyor.
Bazı estetik cerrahlar hem çok para alıyorlar hem de müşterilerinde aynı yüz modellerini uyguluyorlar.
Müşteri ne derse, ne isterse istesin kafasındaki, ezberindeki modeli uyguluyorlar!

***


SOSYAL MEDYA ONU SEVİYOR
Sivasspor Teknik Direktörü Bülent Uygun, Konyaspor'u 1-0 mağlup ettikleri maçta yayıncı kuruluşa röportaj verdikten sonra kendisini çeken kameraya yönelip havada tokalaştı.
Yani seyircilerle tokalaşmış gibi oldu.



Uygun enteresan bir kişilik olduğunu her kamera karşısına çıktığında gösteriyor.
Gizemli, kafa karıştıran bir mizah anlayışı var ve yaptığı absürt hareketler sosyal medyada 'meme' olmaya çok elverişli ki Uygun'un birçok hareketi viral oluyor. O aynı zamanda bir fenomen.
Eğer Galatasaray derbisinden puan çıkarırsa söyleyecekleri ya da yapacağı hareketler küresel çapta bile 'TT' olabilir!
Eminim Uygun o maça özel yeni, ikonik bir hareket için şimdiden çalışıyordur.

***


YOUTUBE'UN YENİ REKLAM OYUNU!
Fazla reklam gösterdiği için eleştirilen Youtube, daha fazla reklam yayımlamak için harekete geçmiş, iyi mi?
Şirket videolar durdurulduğunda ekranda gözüken reklamları test etmeye başlamış!
Amaç elbette kullanıcıları reklamın olmadığı 'premium' aboneliğe yönlendirmek.



İnsanların çektikleri videoları karşılık beklemeden paylaştığı uygulama olarak hayatımıza giren You- Tube'un devasa reklam gelirlerine ulaşırken kullanıcılarını umursamayan bir platforma dönüşeceği kimin aklına gelirdi.
Elbette her şirket parasını kazanacak ama YouTube'un reklam çöplüğüne dönmesi ve kullanıcılarını taciz edercesine yöntemlerle 'premium'a geçmeye zorlaması kabak tadı vermeye başladı.
Reklamsız tarifeye geçseniz bile bu kez de video içinde sponsor reklamları izlemek, dinlemek zorunda kalıyorsunuz.

TEKEL OLDU
İnternette çare tükenmez!
Laptop'ta reklam tarayıcılar, telefonlardaki reklam engelleyicilerle reklama maruz kalmayı engelleyebiliyorsunuz.
Elbette internet şirketleri de de reklam engelleyicileri engellemeye çalışıyor.
Reklam engelleyiciler de yeni yöntemler geliştiriyor.
Bu döngü böyle devam ediyor.
Özetle bir şirket çok büyüyüp, tekel olursa kendi alanında istediği gibi at oynatır ve kullanıcıları umursamaz.
Asıl suçlular ise YouTube'un tekel olmasına göz yumanlar!
Elbette onların da veri paylaşımı, özel kullanıcı bilgileri elde etme gibi çıkarları vardır bu tekelleşmeden!

***


Altyazı
"Başarı, insanlığını kaybetmeye değmez." (Yüksek ve Alçak)

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA