Türkiye'nin en iyi haber sitesi
SONAT BAHAR

Normalim normalsin normaliz

Pandemi çok yordu bizi. Başka hayat biçimleriyle sınadı. Sosyallikten uzak, kendi içimize kapadı. Ama bu yaz itibariyle artık diyebiliriz ki, artık normalim, normalsin, normaliz...!
Bunun en büyük kanıtı kültürsanat ve gastronomi alanında bu yaz arka arkaya yaşanacak hareketlilik. İlki hemen haziran başında...



Yıllar sonra tekrar AKM, İstanbul Müzik Festivali'nin hem açılışına hem de birçok konserine ev sahipliği yapacak. Festivalin 50. yılında tema İstanbul! Deutsches Symphonie-Orchester Berlin, Tekfen Filarmoni Orkestrası, Borusan İstanbul Filarmoni Orkestrası ve Bilkent Senfoni Orkestrası gibi önemli toplulukları ve Anna Prohaska, Gautier Capuçon, Fazıl Say, Kirill Gerstein, Alice Sara Ott gibi yıldız solistler ağırlanacak.



MICHELIN TOTO!
Bir diğer hareketlilik gastronomi alanında, yaz boyu herkes İstanbul restoranlarında adeta bir dedektif gibi dolaşacak. Çünkü 11 Ekim'de İstanbul'da Michelin rehberine giren ilk restoranlar açıklanacak. Böylece İstanbul, Michelin Rehberi müfettişleri tarafından gastronomisi ön plana çıkarılan 38. uluslararası destinasyon olacak. Şehrin lezzet düşkünleri şimdiden, Michelin Toto hazırlamak için kolları sıvadı. Listelerini oluşturan gurmeler için bu restoranları deneyimlemek adeta bir oyuna dönüşecek.
Bu yaz, listeye girmeye aday restoranları deneyimlemek, yaz boyu her birine kendilerince puan vermek bir trende dönecek belli ki... Michelin yıldızlı bir restoran olmak elbette büyük bir emek ve başarı ama orada yemek yemek de en az onun kadar sabır işi belirtmeden geçemeyeceğim. "Az az ortaya karışık yap abi" genimizle, her bir tabağın gelişinin 35 dakikayı bulduğu Michelin tarzı, sanırım komedyenlere de bol malzeme olacak.
Michelin yıldızlı bir restoranda yemek yemiş biri olarak, aç gitmemenizi şiddetle öneriyorum öncelikle. Bu bir doyma deneyimi değil, yemek sanatını inceleme olanağı. Her bir tabağın sunumu, onun önünüze geliş süresi...
Yıldıza giden yol ise çetrefilli...



Elbette Kültür ve Turizm Bakanımız Mehmet Ersoy'un dün basın toplantısıyla duyurduğu rehberin ülkede yayımlanması bir başlangıç. Sonrası yazılı olmayan kurallarla ilerliyor:
Şef restoranı olması şart gibi... Yani şefin restoran sahibi olması gerekiyor, öyle kocaman restoranların şansı pek yok. 90 kuveri geçtiğinizde işiniz zor.
Ve tabii ki mutfakta yaratıcılık, inovasyon... Olmazsa olmaz...
Bu tür restoranlar için belli bir karakter özelliği gerekiyor aslında. Mükemmeliyetçilik ve devamlılık... Peki bu bizde var mı? Hep beraber göreceğiz...
Ben en çok müfettişleri merak ediyorum. Yani restoranları gizlice gezerek, puanlama yapan ve yıldızı hak edip etmediklerine karar veren kişiler arasında Türk var mı mesela?
Bunun cevabı verilmiyor. 15 farklı ülkeden müfettiş var. Tüm bu müfettişler tek bir vücut gibi çalışıyor. Aynı bölgeye her defasında gitmemeleri esas. Bu isimlerin her biri 10 yıldan fazla deneyime sahipler ve sadece bu iş için çalışıyorlar, başka bir şey yapmıyorlar.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA