Türkiye'nin en iyi haber sitesi
SONAT BAHAR

Geç gelen medeniyetin hazmı uzun sürer!

Yıl 1863...
Yer Londra...
Dünyanın ilk metrosu 9 Ocak'ta açıldı. İlk tren Bishop durağından hareket etti... Metroyu ilk ayında günlük 26 bin kişi kullandı.
Yıl 1989 İstanbul metrosu açıldı... Milyonlarca kişi dünyanın en medeni ulaşım aracıyla tanıştı.
Yıl 2022, Londra'da Kate Winslet metroya biniyor. Ama haber olmuyor.
Yıl 2022, Ajda Pekkan binememiş...
Dertli... "Hayalim metroya binmek" diyor, gündem oluyor.



Sosyetikler, ünlüler, sanki metroda lansman varmış gibi koştur koştur bir geç alıp, raylara koşuyor... Arkadan da şoförü bir sonraki durağa gönderiyor ki, şovunu yapıp inebilsin.
Ne yaşıyoruz, ne içiyoruz da bu kafaya geliyoruz çok merak ediyorum. Dün gazetemizin kültür sanat editörü çok tatlı bir story attı toplu taşımadan, "Ajda Pekkan'ın hayal ettiği hayatı yaşıyorum" diye... Durum aynen bu arkadaşlar...! Dalga geçmelik... Bazılarımız Mars'ta kolonide yaşıyor, sadece hapla besleniyor gibi davranıyoruz, bazılarımız normal hayatta. 159 yıl sonra gelen medeniyetin hazmı zor oluyor.

ŞUNUN ŞURASINDA KAÇ KİŞİ KALDIK ESTETİKSİZ!
Bir gala, bir ödül töreni oldu mu, ünlülere mikrofon uzatılıyor ya... İşte o anlar, bir ünlünün gerçek yüzünü görebileceğiniz zamanlar... Çünkü o ayaküstü mikrofon uzatılan anlarla, tüm mimik, kırışık, yaş şak diye ortaya dökülür... Filtrelerden uzak, televizyon ekranındaki düzenlemelerin esamesinin okunmadığı anlardır o... Neyse odur ünlü kişisi...



Geçen akşam böyle bir gala vardı. Tek tek her röportajı izledim, nasıl göründüklerine baktım... Hatice Aslan, yaşının getirdiği zarafet, kaz ayakları, gülümsemesinin etkisiyle oluşan çizgileriyle harika görünüyordu, inanır mısınız alnı kırışıyordu... Sedef Avcı, ince yüz hatlarına sahip bu zarif kadın, yine olduğu gibiydi ve çok hoştu... Yanaklarım içine çökmüş, dur şunları doldurayım derdinde değildi... Gökçe Bahadır, bu kadının yüz imzası gözaltları... O gözaltı torbaları olmasa bir Gökçe Bahadır yüzü olmazdı. Ve çok yakışıyor ona.



Sonra ekranda ne kadar başarılı isim varsa hepsinin ortak özelliğinin yüzünü takıntı haline getirmeyen isimler olduğunu fark ettim. Bergen rolündeki Zeynep Farah Abdullah, yüzüyle oynamış olsa o rolü alabilir miydi... Ebru Şahin, Özge Özpirinçci, Burcu Biricik, Pınar Deniz... Onlara baktığımda ürkmüyorum. Alınları kırıştığında mutlu oluyorum. Belli ki ekran başındakiler de oluyor ki, bu kadar izleniyorlar!

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA