Türkiye'nin en iyi haber sitesi
SONAT BAHAR

Yaz bitmesin diyenler için Güney Ege

Yaz bitip denize girmeye doyamayanlardansanız, burnunuzda hâlâ yosun kokusu kaldıysa, özlem içinizi kemiriyorsa, kasımda Güney Ege bir başka, haberiniz olsun. El etek çekilmiş, hayat hızlı temposuna dönmüşken, küçük bir mola için rotayı buralara çevirirseniz başka bir kafaya anında geçmeniz garanti

Her tatil güzel bir anı, cümle, şarkı, bir detayla kazınıyor hafızamıza... Ve yaşattığı sürprizlerle tabii ki... Doğanın kucağındaysanız, doğanın mucizelerinden başka sürprize gerek yok ki... O en güzeline hazırlıyor zaten. Bu bazen koynundan çıkardığı harika bir balık yemeği oluyor, bazen turkuvaz bir deniz, bazen de geceyi aydınlatan bir dolunay... Ama tüm bu güzelliklere şahit olmak için, görmek gerekiyor. Sadece bakmak yetmiyor. Belki de bu yüzden gezmek şart. Çünkü insan her gün gördüğüne alışıyor ama sadece bakar oluyor. Şimdi hep beraber, Kuzey Ege'yi görmek için yola çıkalım.
Gezip gördüğümüz koyların hepsinin farklı bir hikayesi var, mesela Bozburun mavi yolculuk tutkunlarının yıllar önce keşfettiği bir yer, Kumlubük şirin bir kasaba, Kuzbükü henüz neredeyse kimsenin bilmediği bir koy, Hisarönü ise yıllardır ününü koruyor... Birbirinden güzel bu koylarda konumlanmış mekanlar da en az onlar hoş. Benim gidip gördüğüm mekanların her biri farklı bir tatil anlayışını barındırıyor. Bu yüzden büyük tesis severler, butik otel tutkunları, doğaya kucaklayanlar ve gizemseverler bu yazıyı okumadan geçmeyin...

YOLU SEVENLER İÇİN HİSARÖNÜ
Yolculuğun sonunu değil yolu sevenler için Hisarönü Köfrezi biçilmiş kaftan. Çam ağaçları arasından bir görünüp bir kaybolan denizi, kıvrım kıvrım uzanan yolu bile insanı bir anda farklı bir dünyaya götürüyor. Ağaçların sık dalları arasından göz kırpan tekneler, sessiz koyların koynunda güzelce uzanmışken, siz yol üstünden onları izleyerek bile dinlenebilirsiniz. Hisarönü Köfrezinin gün batımı manzarasında klasik müzik eşliğinde, etrafınızda gezen kazlar arasında oturmanızı özellikle tavsiye ederim. Hisarönü Körfezi'ne kadar gelmişken sahilde ve ormanda at safari yapabilir, Eren Dağı'ndaki Hemithea isimli tapınağı görebilirsiniz. Kalıntılar Kastabos kentine ait. Tepede ise bir Ortaçağ Kalesi bulunuyor.



BOZBURUN: GİZEMLİ VE ŞIK
Bülent Ortaçgil'in Bozburun şarkısına ilham olmuş bir yere çeviriyoruz direksiyonu... Romantik, güzel gün batımlı, göl kıvamlı bir deniz arıyorsanız Bozburun tam aradığınız nokta... Kalabalıklardan uzaklaşmak isteyenler için ideal... Kendi halinde bir yer Bozburun. Bundan 15 yıl öncesine kadar tekneciler dışında pek bilinmeyen bir yerken, son dönemde popülerleşmeye başladı. Buna rağmen huzurunu koruyor. Sahilinde birkaç balık restoranı, irili ufaklı otelleriyle hoş bir yer burası. Bozburun'da her bütçeye göre konaklama seçeneği var. Ama Bozburun'un en ayrıcalıklı olanağı, karadan geçişe imkan vermeyen, deniz yoluyla ulaşılan otelleri... Hepsinin hikayesi aşağı yukarı aynı... Yıllar önce gezgin bir tekneci keşfeder, küçük bir pansiyon açar, yıllar sonra işler büyür... Bozburun komşusu Selimiye'ye göre daha naif, sakin, kendi halinde. Kafa dinlemek isteyenler için ideal. Sahil boyunca aşağı yukarı yürümek adetten, o sırada ev yemekleri yapan bir yerde de soluklanabilirsiniz, balık keyfi de yapabilirsiniz.

KUZBÜKÜ: ADI BENDE SAKLI
Çok gizemli, zor yollardan ulaşılan, tanınmak istemeyen bir rota bu kez hedefimiz; Kuzbükü. Koca Ada'nın güneyinde bulunan Kargıcık Burnu'nun, güneydoğusunda geniş bir koydur. Melteme korunaklı olmasına karşın açık bir koy. İki küçük burunun arasında. Koyu çeviren tepeler ve sahilde çam ağaçları var. Bakir, karayolu bağlantısı olmayan bir mevki... Bir mil güney doğusunda bulunan, yüksek dağlarla çevrili huni şeklindeki Germe Koyu'ndan Bozburun'a 2.5 kilometrelik bir karayolu bulunuyor. Kuzbükü Koyu'nun kıyısına kadar denizler derindir. Denizi tertemiz, havası en sıcak günlerde bile bunaltıcı değildir.
Koyda denize girebileceğiniz, konaklayabileceğiniz veya günü birlik takılabileceğiniz tek bir mekan var. Muhteşem bir deniz, birbirinden bağımsız konumlanmış güneşlenme alanları, masalar, oturma grupları... Denizin ortasında bir güzellik içindeydim. Berrak suya girmeye doyamadık. Dalış yaptık, yüzdük, balık tuttuk... Günün sonunda ise harika bir yemekle şenlendi günümüz. Denizin kenarındaki masamıza yerleştiğimizde ortam şenlendi. Çünkü tek tek tekneler yanaşmaya, insanlar yemek yemek için restorana gelmeye başladı. Herkes birbirini tanıyor gibiydi... Sonradan hepsinin Marmaris'in önde gelen isimlerinden olduğunu öğrendim. Dönüş yolculuğumuzsa, yıllarca anlatacağımız türdendi... Tüm günü son derece havalı geçirdikten sonra teknemiz de olmadığı için karaya ulaşımımız, mekanın balıkçı teknesinden bozma takasıyla yapıldı... Kapkaranlık denizin ortasında, teknenin moturunun pata pata pata sesleriyle o siyahlığın huzurunu bozarak ilerledik denizde... Ay ışığının vurduğu dağlar heybetiyle beni ürkütmedi desem yalan olur. Ama çoluk çocuk bize çok hoş bir anı bıraktığı kesin...

KUMLUBÜK: DOĞANIN KUCAĞINDA BİR SONSUZLUK
Bu kez rotamız Kumlubük... Turunç'tan sonra gelen Kumlubük, şirin bir tatil kasabası... Sahil ve yamaçları ekolojik turizm adına popüler trekking ve doğa yürüyüşü parkurlarına sahip. Kumbubük'teki balık restoranları bölgenin en iyilerinden, buradan güzel denize girmeden ve balık yemeden ayrılmanızı önermem. Kumlubük'ün güneydoğu tarafına doğru ilerlediğinizde esrarengiz bir güzelliğe sahip bir mağara karşınıza çıkacak. Beş bin yıl önceki yerleşim alanına ev sahipliği yaptığı söyleniyor. Görülmeye değer. Buralara kadar gelmişken antik kent Amos'u da ziyaret edebilirsiniz. Burada Amos antik kenti kalıntılarını, eski tiyatro ve şehir duvarlarını görmek mümkün.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA