Türkiye'nin en iyi haber sitesi
SONAT BAHAR

İtibarlı bir dijital kopya oluşturun

Dijital kopyalarımız asla yok olmuyor ve internet unutmuyor. Gençler ileride karşılarına çıkacak bir dijital CV oluşturma peşindeyken, konunun mağdurları unutulma derdine düştü. Uzmanlarla unutulma hakkını, doğru dijital iz bırakmayı konuştuk

90'ları düşünün... Her şeyin daha saf ve masum olduğu zamanlar... Hayat bu kadar komplike değildi... Tarkan unutmamalı diye hüzünlü şarkılar söylerdi... Derdi ki, "Unutmamalı o güzel günleri, anılarla gönülleri hoş tutmalı avutabilmeli, incitmemeli sevenleri..."
Oysa artık unutulmak bir ayrıcalık, herkes unutulmanın peşinde. Dijital dipsiz kuyunun içindeki her bir verinin, hiç unutulmamacasına saklandığı dehlizlerden kurtulmanın derdinde... Ama unutulmak artık o kadar kolay değil!



Nereden geldik bu konuya hemen özetleyeyim... Yıllar önce internet ortamında paylaştığınız bir fotoğrafı ya da videoyu düşünün; adına ister gençlik kafası, ister hesap kitap bilmeyen yanınızın hatası deyin, o fotoğrafı paylaşan kişi ve siz aynı insan değilsiniz artık... Aradan yıllar geçmiş, hayat sizi başka yönlere savurmuş. Eskiden olsa o fotoğraf ya da video tarihin tozlu sayfaları arasında unutulup giderdi, artık öyle değil. Dijital iziniz bir kabus gibi yakanıza yapışmış vaziyette. Ondan kurtulmak mümkün değil.
Fotoğraf ve video örneği hafif kaldıysa daha ağırıyla devam edeyim, düşünün bir cinayet işlediniz, hapis yattınız ve cezanızı çektiniz, gerekli süre geçti sabıka kaydınızdaki bu bilgi devlet tarafından bile sicilinizden silindi. Devlet unuttu peki ya dijital dünya? Hayır o unutmaz... İşte böyle bir şey sözünü ettiğim. Unutulma hakkımıza ne oldu?
Unutulmamanın yarattığı sorunları, unutulmanın yollarını, kimlerin unutulmaya çalıştığını, unutulmayacak kadar titiz bir dijital iz bırakmanın önemini anlattım bu yazıda...



DOÇ. DR. CAHİT SULUK
DEVLET UNUTUYOR, İNTERNET UNUTMUYOR

Unutulma hakkı, kişilik haklarının bir uzantısı. Ama bu hak arayışı yeni başladı. Çünkü haber dijitalleşti. Önceden gazetede olumlu ya da olumsuz bir haber yapılırdı, bu o güne ait olarak kalırdı. Şimdi öyle değil. 10-20 yıl sonra bile karşımıza çıkabiliyor. Oysa yapılan şeyin etsisi değişmiş, olaylar farklılaşmış oluyor ama o haberden kurtulmak mümkün olmuyor.
Suç işledik hapse girdik, cezamızı çektik. 10 sene sonra, 20 sene sonra, öldükten sonra bu ceza karşımıza çıkıyor. Eskiden, adli sicil kaydınız bile belli bir yıldan sonra siliniyordu. Devlet bile kaydınızı temizliyordu, internet unutmuyor. Devlet unutuyor, internet unutmuyor!
Kişisel verilerinizi paylaşıyorsunuz, bilerek ya da bilmeyerek. Yarın belki o bilgiyle eşleşmek istemiyorum. Mümkün değil artık. Sizin bu bilgileri verdiğiniz zaman belki olaylar başkaydı. Artık değişti ama bu bilgi kalıyor orada.
Birey ya da şirket olarak unutulma hakkım var mı? Normalde buna yasa koyucunun "Var" demesi gerekir. Ama yasa kaplumbağa gibi arkadan gelir. Hayat hızlı akar, yasa sonra düzenlenir. Yasa koyucular bunu henüz ele almadılar yani hukuka göre unutulma hakkı diye bir şey yok! Biz bunu oradan buradan girerek, kişisel haklar falan diyerek uygulatmaya çalışıyoruz. Oysa unutulma hakkı diye bir şey yok yasada! Dolaylı hükümler var sadece.



ORHAN TOKER/ Dijital İletişim Uzmanı
BU FOTOĞRAF HEP BAŞLARINI AĞRITACAK!

Veri firmaları var, sosyal medyadaki verileri analiz ediyorlar. Mesela ben bir şirketin sahibiyim sizinle bir sözleşme imzalayacağım, bu firmalar benim hakkımda kapsamlı araştırma yapıyor. Sosyal medyadaki bilgilerimle, size rapor veriyor benim hakkımda.
Sağlık sigortası firmaları riskleri hesaplamak için bile insanların sosyal medya hesaplarına bakıyor. Yani poliçede riskli spor yapmıyorum şıkkını işaretlediniz ama sosyal medyanızda yamaç paraşütü yaparken fotoğrafınız var, bunu tespit edince sizin priminiz yükseliyor.
Pegasus Havayolları'nın çalışanlarını hatırlayın, Kadir gecesinde içki sofrasında fotoğraf paylaştılar, 'Rabbim kabul etsin' diye... Bu insanların bundan sonra yapacağı tüm iş başvurularında bu fotoğraf karşılarına çıkacak, başlarını ağrıtacak.

DİJİTAL PAYLAŞIMLARINIZ ARTIK YENİ CV'NİZ
Bugüne kadar olanlar oldu diyelim. Şimdi gençler var, sosyal medya gerçeğinin içine doğanlar. Onlarla konuşurken, yönlendirici olun. Mesela sorun, "Bugün senin YouTube ya da bir platformdaki geçmişine bakmamı ister miydin? Arkadaşlarınla mesajlaşmana baksam, olumsuz şeyler var mı? Görmemi ister misin?" Görmenizi istemiyorsa sıkıntı var, onlar da farkında. Yani dijital olarak oluşturdukları izlerin onlar da farkında. Yaptıkları olumsuzlukların farkındalar, farkında olmadıkları şey bu olumsuzlukların sürekli kaydedildiği. Yani kendi dijital kopyalarının oluşturulduğunun farkında değiller. Yani bir gerçek hayattaki halleri var, bir de dijital kopyaları, ayak izleri. Ve bu herkesin kullanımına açık. Yapay zeka o kadar gelişti ki, bu izlerinizi en uyanık biçimde takip ediyor. Gençlere şunu söylemek lazım: Sanki sizi dinliyormuş gibi kesin tahminler yapan bir yapay zeka karşısındasınız. Bıraktığınız ayak izine dikkat etmeniz yazım. Elinizdeki dijital cihazları öyle bir kullanabilirsiniz ki, kendinize harika bir dijital özgeçmiş oluşturabilirsiniz. Okulda iyi bir proje yaptınız, bunu paşlaşarak, ya da Twitter'da bir tartışmaya güzel kaliteli bir cevap yazarak. Yani dijital CV'nizi kaliteli hale getirmek sizin elinizde.



18 YAŞINDA HEPSİNİN KALDIRILMASINI İSTEYEBİLİR!
Erişim sağlayıcı birliğine dijital izinizi yok etmek için başvurabiliyorsunuz. 18 yaşınıza geldiniz, "Benim aramalardaki tüm fotoğraflarımın silinmesini istiyorum" diyebilirsiniz.
Çocuklarını paylaşarak sosyal medyada fenomen olanlar var. Bu fenomenlerin çocukları da 18'inde, bu paylaşımların kaldırılmasını isteyebilir.
Oyuncak açılış videosu paylaşarak çocuğunuzu paylaştınız yıllarca, 14 yaşına geldi bu çocuk ve artık bir cazibesi yok bu videoların. Bu çocuk bunalıma girebilir, işte bunun sorumlusu da anne ve baba. Çocuğunuzla ilgili bu izi bırakırken de dikkatli olun, bir gün davalık olabilirsiniz çocuğunuzla.
Gençler mesajlaşırken birbirlerine mahrem fotoğraflarını gönderebiliyor, araları bozulduğunda bir taraf diğerinden intikam alma derdine düşüyor. Polis olmak isteyen bir kızımız vardı, onun o kariyerini engellemek isteyen arkadaşı fotoğrafları İçişleri Bakanlığına gönderdi ve engelledi kariyerini... Bunun davası hala sürüyor. Bir kopyalarını yaratıyorlar, onun nasıl olması gerektiğini çok iyi düşünsün gençler!

SERDAR ORTAÇ'IN DEFALARCA KARŞISINA GELEN OLAY!
Bir politikacı, ünlü biri zamanında bilerek isteyerek bir beyanat verdi ya da bir fotoğraf paylaştı ama artık öyle anılmak, o kişilerle aynı karede olmak istemiyor. Haklı! Ya da suç işledi ama cezasını çekti, 10 yıl sonra bu suçla artık anılmak istemiyor, haklı. Ya da yalan haber, yalan haberin öznesi oldu, basılı gazeten bunu kaldırdı ama internette hala duruyor.
Serdar Ortaç'ın Ahmet Kaya ile ilgili meşhur gecesi vardı orada bir hata etti. Defalarca özür diledi ama durmadan karşısına bu geliyor. Nereye kadar gidecek bu, ölene kadar, hatta sonrasına kadar.
Deniz Baykal olayını düşünün. Kaseti çıktı ve kariyeri bitti adamın. Anlık internete düşen içeriğin kaldırılması gerekiyor. Bu kanunda düzenlendi zaten. Ünlü biri ile ilgili pornografik bir video yayınlandı diyelim, buna anlık müdahale edilebiliyor artık, eskiden böyle değildi. Uzun bir prosedürü vardı. Şimdi öyle değil.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA