Türkiye'nin en iyi haber sitesi
ŞEBNEM BURSALI

Ama’sız adalet için...

Ne güzel sözler var adalete dair... Devletin hazinesi adalettir (Konfüçyüs). Adalet, evrenin ruhudur (Ömer Hayyam). Kılıcın yapamadığını, adalet yapar (Kanuni Sultan Süleyman). Daha yüzlerce böyle güzel sözün özü de; bizim Türk mahkeme salonlarında duvarda yazılıdır: "Adalet mülkün temelidir" (Hz. Ömer). Buradaki mülk, gayrimenkul değil elbette. Devlet anlamındadır. Yani, devletin temeli adalettir. Perşembe günü Başkan Erdoğan tarafından bizzat açıklanan Yargı Reformu Strateji Belgesi ile adalete dair planlanan ve uygulamaya konmaya hazırlanan reformları görünce; bugüne dair, yarınlara dair umutların da arttığına eminim. Hiçbir sıfat, hiçbir zenginliğin artı veya eksi sayılmadığı tek yer belki de adalet. O yüzden, hepimizin güveneceği son sığınak da o. Türkiye gibi genç nüfusun yüksek olduğu, değişime çok açık toplumlarda adaletle ilgili tartışmaların olmasını doğal karşılamak gerekiyor. Yargının problemlerinin son 17 yılın veya son 30 yılın değil 400 yılı bulan bir sürece yayıldığını da unutmamak gerekiyor. Koçi Bey'den Katip Çelebi'nin siyasetnamelerine kadar yansıyan bu sorunun bugünden yarına çözümlenmesi elbette beklenemez ancak; planlıprogramlı- uygulanabilir bir strateji ve bu stratejiyi oluşturacak güçlü bir yasama ve elbette arkasında duracak güçlü bir yürütme ve adaleti uyulamaya koyacak olan kadroların hem nitelik anlamında yetişmesinde hem de bağımsız ve hür idareleriyle uygulayabilecekleri bir ortamın yaratılması halinde, her şeyin ve elbette adaletin daha adil yürüdüğünü görmek mümkün...
Yeni strateji paketinin neler getirdiğini tek tek irdelememize imkan yok. Hem yer sıkıntısı hem de dünden itibaren tüm yazılı ve görsel mecralarda geniş geniş işlendi. Ama benim bu pakette en önemsediğim iki temel husus; adalet kurumuna güvenin ve adaletin uygulamasının hızının arttırılması hedefi oldu. Adaleti uygulayacak olan kadroların daha nitelikli ve tecrübeli yetişmeleri için eğitimlerinden başlayan değişiklikleri de çok yerinde bulduğumu söylemeliyim. Keza; tutukluluk süreleriyle ilgili getirilen yenilikler, tutuksuz yargılamanın asıl yöntem olarak belirlenmesi ve hatta tutuklu yargılamanın istisnai hale getirilmesinin hedeflenmesi, bir zihniyet devrimidir aynı zamanda. Açıklanan stratejik belgede amaçlananları ve faaliyetleri inceleyecek, irdeleyecek bir kurulun oluşturulması ve açıklanan takvime uyulup uyulmadığı dahil her detaya bir nevi karne verilecek olması da işin ciddiyeti adına çok kıymetli.
Adalet Bakanı Abdulhamit Gül'ün, uzun süredir bu paketin hazırlığında ve hemen her kesimi dinleyip, önerilerini aldığını biliyoruz. "Ben yaptım oldu" demeden, çok geniş kesimleri dinleyerek hazırlanan ve bizzat Başkan Erdoğan tarafından kamuoyuna açıklanarak verilen önemin gösterildiği yargı reform paketinin uygulamasının da aynı titizlikle olması, 82 milyonun beklentisidir. Yargının siyasallaşmadığı ve aynı zamanda ideolojik bağnazlığın olmadığı bir alan olarak yargıya dair hem nitelik hem nicelik, hem süre hem uygulama anlamında atılacak her olumlu adım, istisnasız ve amasız desteklenmelidir.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA