G.Saray dün gece kendi sahasında bilhassa ilk yarılarda sergilediği alışılmış, yüksek tempolu oyunu gösteremedi. Buna rağmen yine gol olabilecek üç pozisyon vardı. Ama hücum girişimlerinde devamlılık sağlanamıyor, rakibi hatalara zorlayacak önde pres yapılamıyordu. Bunun iki nedeni vardı; Birincisi Mertens ve İcardi'nin fizik açıdan durgun görüntüleri, Rashica'nın da beklentilerin altındaki futbolu. İkincisi; Antalya'nın iyi mücadele etmesi ve hareketli Japon futbolcusu Nakajima ile karşı kaleyi kısa bölümlerde tehdit etmeyi de ihmal etmeyişleriydi. Galatasaray ikinci yarıya çok tempolu ve baskılı başladı. Kerem, rakip defansın yerleşme düzenini bozan varyasyonlara başladı. Fizik açıdan hazır olmasa da İcardi kaliteli bir kafa vuruşuyla takımını öne geçirdi. Fakat kısa süre sonra bu sefer İcardi'ye nazire yapan Adriano'dan benzer özellikte beraberlik golü geldi. Ardından Antalyaspor'da Floranus, kendi kalesine acemice bir gol atınca G.Saray rahatladı. Yoksa maç sonunda sıkıntı doğabilirdi. Torreira takımın dinamosuydu, geri dörtlüde görevini yaptı. Kerem, takımı skor avantajına sahipken hakem düdük çaldıktan sonra kendisine gelen topu ağlara yolladı. Hakem mutlak sarı kartı göstermedi. Daha sonra da rakibin kolu ikili mücadelede boynuna geldi. Burnunu tutarak kendini yere attı. Kendisine yakışmayan bir hareketti. Antalya'da Nuri Şahin kadroyu yenilemeyi kafasına koymuş. Dün çok değişik bir kadroyla çıktı. Japon oyuncu faydalı olur ama en önemlisi iyi bir kaleci bulmuşlar.