Türkiye'nin en iyi haber sitesi
HINCAL'IN YERİ HINCAL ULUÇ

Billy Hayes’in üzüntüsü!..

Bu ismi hatırlayan var mı?. 1900'lü yılların sonlarında bu ülkenin en nefret edilen adamıydı. "Gece Yarısı Ekspresi" diye Türkleri ırk olarak kötüleyen bir film yapılmıştı.
Filmin ırkçı olduğunu bir tek Playboy dergisi yazmıştı. Satırları hatırlıyorum..
"Bu filmde Türk olan herkes kötü, Türk olmayan herkes iyi..
Irkçılık başka nasıl yapılır?." Öbür gazeteler göklere çıkardılar.
Oscarlar aldı.
Film Türk hapishanelerinin feci halini gösteriyordu. Kendi hapishaneleri için daha rezil filmler yapan Amerikan sineması, Türkiye'de geçen gerçek hikâyeyi anlatıyordu bu defa ve müthiş anlatıyordu.
Diplomasimiz feci bir hata yaptı.
Filmin yasaklanmasını istedi, hem de Amerika'dan.. Gülüp geçtiler tabii..
Ama bu gereksiz ve anlamsız mücadelemiz filme harika reklam oldu. Dünya Rum lobisinin de etkisi ile gişe rekorları kırdı. Dünya televizyonlarında 36 yıldır dönüyor..
Olayı kendi yazdığı kitapta anlatan Billy Hayes, bu yıl filmin belgesi çekilmiş, o yüzden Cannes'a gelince, bizim gazetecilere konu olmuş.. Hayes'in pişmanlık içinde olduğunu, Türkleri sevdiğini yazıyorlar..
Yıllar önce, biz yazmıştık bu sütunlarda..
Yazları New York'a giderdim..
Alaattin diye bir arkadaşım vardı, Long İsland'da yaşardı.. Onda kalırdım..
Turgut Özal başbakan.. Alaattin aradı New York'tan.. Dedi ki..
"Billy Hayes bizim buralara taşındı.
Buldum, konuştum. Adam üzgün ve pişman.. 'Kitabımı saptırdılar.
Yazmadığım söylemediğim şeylerden oluşan bir senaryo ile çektiler. Bunların hepsini Türkiye'ye gidip televizyonlarında anlatabilirim.. Ama gidersem beni daha sınırda tutuklarlar. Garanti versinler, gideyim' dedi. Hadi bu işi yapalım Hıncal!." Turgut Özal'ın sağ kolu, onun "Pratik Çözümler Bakanı" gibi çalışan yakın arkadaşı Adnan Kahveci benim de arkadaşım.. Cem Karaca "Dönmek istiyorum ama tutuklanmak istemiyorum" demişti, Köln'de bana..
Dönüp Turgut Kazan'ı aradım. Ülkenin en iyi avukatlarından.. "Dosyaya bir bakalım" dedi.. Baktı.. Döndü.. "Arada aflar falan çıkmış. Ülke girişinde yasa gereği gözaltına alınır. Hakkındaki tutuklama kararı yüzüne tebliğ edilir. Biz de ertesi gün çıkarırız" dedi.
Cem'i aradım.. "Bir gün bile içerde kalamam" dedi. O zaman Adnan Kahveci'yi aradım. Her şeyi anlattım.
'Yeşilköy'de tutuklanmasını önleyebilir misin" dedim.
Turgut Bey'le konuştu Kahveci.
Çözdüler birlikte ve Cem geldi.
Kahveci'ye "Önce Atilla Dorsay falan önde gelen sinema yazarlarını toplar bir giriş bölümü yaparız. Sonra filmi gösteririz.
Arkadan Billy Hayes ekrana gelir ve senaryo rezaletini anlatır" dedim.
Kahveci "Ben bu işi çözerim" dedi..
Ama talihsiz bir kaza, bana sorarsanız, her başbakana lazım, böyle bir "Pratik Çözümler Bakanı"nı aramızdan aniden aldı.
Kahveci öldü. Proje de kaldı..
O zaman yazmıştım bunları hep..

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA