Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan dün İstanbul'da Çırağan Sarayı'nda gerçekleşen Anadolu Aslanları İş Adamları Derneği'nin (ASKON) 12. Olağan Genel Kurulu'na katıldı. Erdoğan buradaki konuşmasında önemli açıklamalarda bulundu:
Dünyada uzunca bir süredir çifte standartlara dayalı bir ekonomik sistem vardı. Yeni küresel yönetim ve ekonomi sisteminde hak ettiğimiz yeri almak için harekete geçtik. Artık tüm gücümüzü ve imkânlarımızı, istihdam ve istikrar odaklı yeni ekonomimizi yerleştirmeye ve geliştirmeye teksif ediyoruz.
Son dönemde yaşadığımız önemli sorunlardan biri döviz kurundaki dengesiz dalgalanma, diğeri de fiyatlardaki fahiş artış. Döviz kurundaki anlamsız dalgalanmayı kontrol altına aldık. Bugünlerde tekrar oynamaya başlaması geçici bir durum. Yılbaşından itibaren kurun, makul bir seviyede istikrar kazanacağını değerlendiriyoruz. Amacımız hem iş insanlarımızı hem de vatandaşlarımızı 1 ay, 6 ay, 1 yıl, 3 yıl sonrasını görebilecekleri yatırım ve tasarruf kararlarını buna göre verecekleri bir güven ve istikrar iklimine kavuşturmaktır.
Kendi paramızı ölçü olarak almadığımız sürece batmaya mahkûmuz. Türk Lirası bizim paramız. Biz onunla hareket edeceğiz. Vatandaşlarımızdan açıkladığımız pakete uygun şekilde tasarruflarını kendi paramızda tutmalarını, tüm işlerini kendi paramızla yürütmelerini istiyorum ve tavsiye ediyorum.
Bu paketi açıkladığımız günden itibaren mevduatlarda dövizden kendi paramıza ciddi bir dönüş başlamıştır. Tasarruf yöntemi olarak altını tercih eden vatandaşlarımızı, ellerindeki bu değeri finans sistemimize dahil etmeye çağırıyoruz. Yastık altında tutulan 5 bin ton altının ne kadarını ekonomimize kazandırabilirsek, ülke ve millet olarak gücümüz o derece artacaktır.
Yine söylüyorum; faiz sebep, enflasyon neticedir. Buna inandığımız gün başarılı olacağız. Hamdolsun bütçe tarafında herhangi bir sıkıntımız yok. Hatta öngörülenden daha iyi gerçekleşmelerle yılı kapatıyoruz.
Kurdaki dalgalanmanın cazibesine kapılanlar, nasıl bunun acı faturasıyla yüzleştiyse aşırı fiyat artışına tevessül edenlerin durumu da farklı olmayacaktır. Ülkemizi hedeflerine doğru kararlılıkla ilerlemekten, siyasi sabotajlarla, terör örgütleriyle, sosyal kaos denemeleriyle, gizli, açık ambargolarla, diplomasi çemberleriyle vazgeçiremeyenler döviz kuru üzerinden bize silah göstermeye kalktılar. Hayata geçirdiğimiz yeni ekonomik programlarımızla bu silahı da devre dışı bıraktık.
CHP LİDERİ KILIÇDAROĞLU'NA:
EŞKIYALIK YAPMAYI İYİCE ALIŞKANLIK HALİNE GETİRDİ
CHP'nin başındaki zat, terör örgütünün güdümündeki partiyle kurduğu sıkı fıkı ilişkilerin de etkisiyle olsa gerek kamu görevlilerini tehdit etmeyi, kamu kurumlarını basmayı, bir çeşit siyasi eşkıyalık yapmayı iyice alışkanlık haline getirdi.
Sosyal medyadan "Yarın şuradayım" diyerek, kapısına dayandığı kamu kurumlarına, emrivaki ile gittiği için tabii olarak kapıda kalıyor. Bunun son örneğini Milli Eğitim Bakanlığı'nda yaşadık. Halbuki, aynı partinin TBMM Eğitim Komisyonu Üyesi olan milletvekilleri, davet edildikleri 20. Milli Eğitim Şûrası'na katılma tenezzülünde bile bulunmadılar. Meclis açıldıktan sonra da eğitim meselelerini görüşmek üzere komisyon üyeleri, Bakanlığımıza davet edilmişlerdi. Bu davete de sadece CHP'li milletvekilleri iştirak etmedi. Kendi evladının evine bile haber vermeden, karşı taraftan davet almadan gidemeyen CHP'nin başındaki zatın, bu eşkıyavari baskınlarla derdi, kaos ve kargaşa çıkarmaktır. Ben senin ipinin kimlerin elinde olduğunu çok merak ediyorum. O da meydana çıkacak tabii. Milletimiz bu zorbalara hak ettikleri dersi inşallah ilk fırsatta sandıkta verecektir.