Atv'nin reyting listesinin zirvesinde yer alan dizisi 'Bir Zamanlar Çukurova'da 'Saniye' karakterini Selin Yeninci canlandırıyor.
6 yaşından beri oyunculuğun içinde olan Yeninci ile diziyi ve rolünü konuştuk.
- 'Bir Zamanlar Çukurova'da yer almayı neden tercih ettiniz?
Bir proje için teklif geldiğinde önce senaryoyu, sonra yapım şirketini ve projenin yönetmenini soruyorum. Bu üç unsur uyumlu ve iddialı olduğunda iş zaten belli bir seviyenin üstünde oluyor. 'Bir Zamanlar Çukurova'dan önce yine aynı yapım şirketinin dizisinde oynamıştım; oyuncu yaratımına son derece değer veren, titiz bir şirket olduklarını gözlemlemiştim. Yazarımız Yıldız Tunç ve yönetmenimiz Murat Saraçoğlu olunca teklifi kabul ettim.
- 'Saniye' nasıl bir karakter?
Bana Selin nasıl biri diye sorsan bile çok zorlanırım; ya fazla ya da eksik söylerim.
'Saniye' diye birini tanımlamak çok daha zor. İnsan her gün yaşadıklarıyla dönüşüp gelişiyor. O nedenle ne kendimi, ne de oynadığım karakterleri tanımlamaya sıcak bakıyorum. Karakterimin veya oynadığım karakterlerin özgürlüğünü kısıtlarmışım gibi geliyor.
'Saniye' için şunu söyleyebilirim; oynadıkça tanıdığım ve tanışmaktan son derece memnun olduğum genç bir kadın. Yoklukla ilgili net bir bilgisi olan, çalıştığı konağın işlerini sevgiyle yapan, kocasıyla dürüst bir ilişki yaşayan, en büyük korkusu binbir mücadeleyle kurduğu düzenin bozulması olan, zeki, neşeli, güçlü, yaman bir Çukurova kadını.
- 'Saniye'nin hırsı uğruna yapamayacağı hiçbir şey yok. Sizin karakterle benzeşen yönleriniz var mı?
Ben 'Saniye'yi böyle tanımlayamayı tercih etmiyorum. Yıllardır büyük titizlikle kurduğumuz hayatımız bir anda yerle bir olmaya başlarsa, hepimiz hayatımızı koruma savaşına gireriz. İçgüdümüz hayatta kalmak üzerine çünkü. 'Saniye' de tüm bu zorluklarla baş etmeyi göze almış güçte, akılda ve kalpte bir kadın. Ben de Selin olarak inandığım yanlarıma sahip çıkarım. Bu bazen bir projem, bir hissim, bir dostum, bir anım olur. Aynı 'Saniye' gibi işimi çok severek yapıyorum ama o bana göre daha cesur, kararlı, anaç ve iş bitiren bir kadın.
YAŞAR KEMAL OKUDUM, HAMAMA GİTTİM
- Senaryoyu okuduğunuzda ne hissetiniz?
İlk okudumda 'Saniye'den başka birşey düşünemez oldum. Aklım o kadar 'Saniye'nin olduğu sahnelerde kalıyordu ki, ilk bölümü defalarca okudum. Sete çıkmadan önce iki ay boyunca çok sıkı bir rol deşifrasyonu ve şive çalışmasına başladım. İlk önce Çukurova'nın atmosferini anlayabilmek için çok fazla Yaşar Kemal ve Orhan Kemal okudum.
Şive çok özen gösterdiğim, hassas bir detay.
Hedefim 'Saniye'nin çok gerçek olmasıydı ve bu amaca yönelik çalıştım. Adana'nın neredeyse tamamını yürümüş olabilirim gözlem için. Bir yere varmaksızın toplu taşımada çok vakit geçirdim. Adana'da doğup büyümüş kadınları tanıyabilmek ve kulağımı söyledikleriyle doldurmak için çok kez kadınlar hamamına gittim.
- Özel ilgi alanlarınız neler?
Bende keşif duygusu uyandıran her şeye ilgim var. Bu kefir mayalamak da olabiliyor, Wing Tsun yapmak da.
Uzun süre Wing Tsun eğitimi aldım; teknik ve iyi dövüşen bir kadınım.
24 YILDIR TİYATROSUZ SEZON GEÇİRMEDİM
- Tiyatrodaki geçmişiniz ve oyunlarınız hakkında neler söylemek istersiniz?
6 yaşında TRT'nin 'Çocuk Saati' programını seslendirmek üzere sınava girdim. İzmir TRT'de efsane bir kadrodan eğitim aldım. Beni evlatları gibi görüp bildikleri herşeyi aktardılar, ta ki 9 Eylül Üniversitesi Oyunculuk Bölümü'nü bitirip İstanbul'a yerleşene kadar. Temelim sağlam. Şu an 30 yaşındayım ve 24 yıldır tiyatro yapmadığım tek bir sezon geçirmedim.
ULUSLARARASI PROJELERDE YER ALMAK İSTERİM
"İşine aşık, sevdiğim, güldüğüm, içinde geliştiğim, yaratırken 'bir' olduğum her ekiple uluslararası işler yapma hayalim var. Bu bir sinema filmi de olabilir, dizi projesi de. Çalışmak istediğim çok iyi yönetmenler var."
