Kenan İmirzalıoğlu, Esquire dergisine röportaj verdi. Hem mesleğini, hem eşi Sinem Kobal'ı, hem de ekimde dünyaya gelen kızı Lalin'i anlattı. İmirzalıoğlu, "Kızımla hayatım bambaşka bir noktaya taşındı. 15 yıl önce gerçekleşseydi, aynı anlayışta mı olurdum, emin değilim. Yaş itibariyle daha iyi gözlemleyebiliyorum. Lalin'i kucağıma alınca, tamamlandık hissi geldi" dedi.
"İNŞALLAH EDEPLİ OLUR"
Empati yeteneğinin arttığını söyleyen Kenan İmirzalıoğlu, "Bu duyguyu yaşamayana anlatmak zor. Kızıma en çok edebi öğretmek istiyorum. İnşallah edepli ve vicdanlı olur. Karşısına hep iyi insanlar çıksın diye dua ediyorum. Bizim artık üç kişilik bir dünyamız var. Birlik ve bütünlük duygumuz gelişti." diye konuştu.
"ANNELERE SAYGIM ARTTI"
46 yaşındaki oyuncu, 2016'da hayatını birleştirdiği Sinem Kobal için de şunları söyledi: "Doğru zamanda nikah masasına oturdum. Evlilik için özellikle erkek hazır olmalı. Eğer benim gibi eşinizi bulduysanız, evlilik mükemmel. Kendimi daha güçlü ve iyi hissediyorum. Lalin'den sonra Sinem'e ve tüm annelere saygım beş kat arttı."
Kenan İmirzalıoğlu at binmek dışında, bahçesindeki bonzailer ve bitkilerle ilgileniyor ve müzikle ciddi şekilde iştigal ediyor. Klasik müzikten fusion jazz'a, elektronik müziğe kadar her tür müziğe meraklı. Klasik müzikte romantik dönemi hatmetmeye çalışıyor. Pandemide evcimen olmasının, evde seveceği ortamı kurmasının büyük faydasını görmüş: "Bu dönemde gördük ki, herkesin ekonomik ölçüleri içerisinde mümkün olduğu kadar ilgilendiği bir şeylerin ve hobilerinin olması gerekiyor, yoksa insan çok çabuk sıkılabiliyor ve kendi kuyusuna düşebiliyor. İlgilerimiz olsun ki orada kendimizi oyalayabilelim, zenginleştirebilelim."
Eşi Sinem Kobal pandemide hamile olduğu için karantinayı iki kat tedbir ve titizlikle geçirmek zorunda kalmışlar. Mümkün olduğu kadar evden çıkmamışlar. Açık hava ve doğayı bahçesiyle yaşamış bu dönemde. Çiftçi bir ailenin çocuğu olarak doğayla yakın ilişkisi var. "Apartman dairesinde yaşarken bile mutlaka toprağına değeceğim çiçeklerim vardı" diye anlatıyor. Çıkışta da bana sakız ağacını, lavantayı gösterecek. "Doğa insana iyi gelir, sakinleştirir, eğitir. Baharda önce tomurcuk açar, birkaç gün sonra çiçeğin açtığını görürsünüz. Bunu takip ettiğiniz zaman başka bir zaman ritmine, boyutuna girersiniz. Çok daraldığım zaman Kaz Dağları'nın tepesine çıkmak, oksijeni hissetmek iyi gelir. Doğa hepimizin en iyi ihtiyacı ve ilacı diye düşünüyorum."
46 yaşındaki yıldız, şaşaalı kariyerine rağmen kendini geliştirmek için mücadeleye devam ediyor. İngilizce'yi daha iyi öğrenmek istiyor. İnsanlık tarihini daha iyi öğrenmek merakında. Usta olduğu bu dönemde bile öğrencilikten hiç vazgeçmeyeceği ise kesin: "Şu aralar ciddi şekilde bir tarih hocasından tarih ve felsefe dersleri almak istiyorum. Bütün insanlık tarihinin üzerinden geçmek niyetindeyim. İçimdeki öğrencilik aşkı bitmiyor. Oyunculuk için de böyle. Antalya'da Yazı Tura ile 11 ödül almıştık, onun gecesinde kutlama yaparken Haluk abi [Bilginer] geldi. Onu ne kadar beğendiğimi, başarılı bulduğumu anlatırken bana şöyle dedi: 'Kenan'cığım hâlâ arıyoruz, öğrenciliğe devam.' Benim için de öyle; öğrenciliğe devam."
"KELLEMİ KOYDUM"
İşte Kenan İmirzalıoğlu'nun diğer açıklamaları...
"Çok daraldığım zaman Kaz Dağları'nın tepesine çıkarım."
"Osman Sınav, 'Deli Yürek' için önce bana sıcak bakmamış. Sonra 'Kelleni bu işe koyarsan, oyuncu olursun' dedi. Kabul ettim."
"Tuncel Kurtiz gördüğüm en çalışkan ve işine saygı duyan oyunculardandı. Deli gibi çalışırdı."
"Şener Şen de öyledir. Gençlerden daha çalışkandır."