BİR ŞARKICI NASI L JÜRİ BAŞKANI OLABİLİR?
Hülya Avşar'ın Altın Portakal'ın jüri başkanı olmasıyla ilgili neler söyleceksiniz?
AKSAV ve Antalya Belediyesi çok popülist bir seçim yaptı; Avşar çok popüler biri. İddialı olan filmler ve bunların yapımcıları da bu durumu hoş karşılamadı. Bu tarz festivallerde popülizme düşmemek lazım. İyi oyuncu olabilir, bu işi kıvırabilir ama teorik olarak olamaz. Yerine bir yönetmen olsa daha iyi olurdu. Mesela yıllar önce Ankara Film Festivali'nde, şu an adını söylemeyeceğim bir şarkıcıyı başkan yapmışlardı. Bir şarkıcı, nasıl festivale başkan olur diye ben de çok sinirlenmiştim.
BU FİLMDEN İYİSİNİ YAPAMAM!
Yerin 700 metre altında film çekerken zorlanmadınız mı?
Bu kadar insanın canını tehlikeye atma ihtimalinden dolayı çok gerildim. Bir sürü tehlike altında, mühendisler eşliğinde çalıştık. Göçük bile olabilirdi. Orada her şey farklı yaşanıyor ama ben zoru çok severim. 80'li yıllarda yaptığım filmlerim gibi, bu da zor işlerimden biri oldu. Son 700 metrede bir jenerik çekimi vardı, çok korktuğum için inemedim.
Bu film içinize sindi mi?
Bu zamana kadar en çok içime sinen filmim oldu. Bu filmde çok güzel bir minimalizm var, aşırı sade. Ben bu filmden daha iyisini yapamam. Herkese "Ben burada bir şey anlatmaya çalışıyorum. Beni anlamaya çalışın" diyorum. Yani ben de Metin Erksan gibi anlaşılamadan ölmek istemiyorum.
LİVANELİ YÜZÜNDEN MÜZİK SENDROMU
'Yük'te neden hiç müzik kullanmadınız?
Zaten bizim filmin kendine has bir sesi var; madenin atmosferi, uğultular... Bu nedenle gerek duymadım. Bir de bende müzik sendromu var. Mesela benim 'Vicdan' filmimin müziğini Zülfü Livaneli yaptı ama sonra "Vicdan'ın müziğini ben yaptım ama filmi izledim, benim müziğimi kullanmamış Erden Kıral" dedi. Hayır efendim, öyle değil. Kendisine de söyledim, yaptığı müzik filmime uymuyordu. Ben de son jenerikte kullandım müziğini ama tabii ki parasını da verdik. Daha önce de, 'Avcı'nın müziğini Arto Tunçboyacıyan'a yaptırmıştım. Orada da müzik şahaneydi ama o da filme uymadı. Filmi ezdi, ütüledi gitti. 'Avcı'yı katleden, o çok güzel müziğidir.
NADİR'İ GERÇEK İŞÇİ SANDILAR!
Film çekimleri sırasında komik bir olay yaşadınız mı?
Madende saklanan adamı canlandıran Nadir Sarıbacak, rolünü o kadar iyi canlandırdı ki; mühendislerden birisinden fırça yedi. Nadir'i gören mühendis, "Hadi git buradan. Sen burada ne arıyorsun? Burada film çekiliyor, işinin başına git" diyerek Nadir'i azarlamış.
Oyuncu kadronuz ağırlıklı olarak amatörlerden oluşuyor. Bu durum sizi zorlamadı mı?
Ben Zonguldak'a beş oyuncu götürdüm. Gerisi amatördü; madenciler, bunların aileleri ve halk... Ben halkla çalışmayı severim. Beni en çok karakter oyuncusunun beceriksizliği ve yeteneksizliği sinirlendirir. Bir kere kostüm sorunumuz yoktu. Çok gerçekçi oldu. Çünkü orada insanlar ne giyiyorsa, onlarla kamera karşısına çıktılar.