Star TV'de şu sıralar tekrarları yayınlanan 'Papatyam' adlı sit-com'da Metin Akpınar'ın gelini Fulya'yı Çiğdem Batur canlandırıyor. Daha önce 'Gümüş' ve 'Vazgeç Gönlüm' gibi dizilerde rol alan ve TRT'de pragram sunan Batur, en büyük hedefinin her karakteri canlandırabilecek bir oyuncu olmak olduğunu söyledi.
HEDEFLERİ BÜYÜK
30 yaşından önce çocuk sahibi olmak istediğini de belirten 1982 doğumlu Çiğdem Batur, kariyerinin hayatının sonuna kadar devam edeceğini düşünüyor. Genç oyuncu kasım ayında vizyona girecek bir sinema filmiyle de seyirciyle buluşmayı hedefliyor. Kamera önüne geçmeden önce dublaj ve sunuculuk da yapan başarılı oyuncuyla yaptıklarını ve yapacaklarını 'D Smart Dergisi'nin temmuz sayısında anlattı.
Kamera arkasındayken önüne nasıl geçtiniz?
Program sunuculuğuyla oldu. TRT'de kamera arkasında çalışırken aynı zamanda diksiyon eğitimi almaya başladım. Daha sonra dublaj eğitimi aldım ve hakikaten fark ettim ki, ben bu işin kamera önündeki kısmını seviyorum. Oklar, ekran önünü gösterdi.
Sunuculuk yaparken oyunculuk yapma fikri var mıydı?
Okula ilk girdiğimde tiyatro topluluğuna katıldım ve orada oyunlar yapmaya başladık. İlk sahneye çıktığımda insanlar inanamamıştı. Amacım okulu bitirdikten sonra konservatuvara girmekti. Birtakım engeller çıktı ve sınavlara giremedim. Şu anda Bahçeşehir Üniversitesi'nde yüksek lisans yapıyorum.
Dizi teklifi size nasıl geldi?
O dönemde annem Ankara'da ameliyat olmuştu; ben de yanına gidiyordum. Uçaktan Ankara'ya indiğimde ajansım, 'Papatyam' dizisi için beni aradı. "Acilen İstanbul'a gelmen gerekiyor" dediler. Ben de mümkün olmadığını söyledim. Konu kapandı. İstanbul'a döndükten sonra beni tekrar aradılar. Görüşmeye gittim ve Fulya karakteri için anlaştık. Bu rol benim kısmetimde varmış; o yüzden Fulya'yı çok seviyorum.
SETİMİZ ÇOK EĞLENCELİ
Metin Akpınar ile aynı seti paylaşmak nasıl bir duygu?
Benim ısrarla bu dizide olmak istememin sebebi, Metin Akpınar'ın bu projede yer alması. Yeşilçam filmlerini çok seviyorum ve eski Türk filmlerinde oynamış insanlarla oturup sohbet etmeyi çok istiyorum. Setimiz çok eğlenceli ve komik geçiyor. Arada inanılmaz espriler yapıyor. "Devam edersen oynayamayacağız" diye rica ettiğimiz zamanlar bile oluyor.
Bir röportajınızda "Seçici olmak zorundayım" demişsiniz. Oyunculukta sınırlarınız var mı?
Uç sahnelerin seyircinin gözüne sokularak gösterilmesi taraftarı değilim. Çünkü sen normal hayatta da o insanı tuvaletini yaparken görmüyorsun ama biliyorsun ki o insanın bir özel hayatı var. "Yapmam" demem ama bu tarz sahnelerin ima edilerek, seyircinin hayal gücüne bırakılması taraftarıyım. Yoksa bunlar, yaptığın işin ve harcadığın emeğin önüne geçiyor.
İleride kariyeri mi, anneliği mi seçersiniz?
Hayatımı planlayarak yaşamayı seviyorum. Kariyer yapmayı herkes ister. Mutlu olmak için bu işi yapıyorum ama 30'umdan önce bir çocuğum olsun istiyorum. Bu arada kariyerim hayatımın sonuna kadar devam edecek.
Başka bir meslek seçme şansınız olsaydı...
At, kaplumbağa, balık, kuş ve kedi besledim. Bu yüzden çok küçükken veteriner olmak istiyordum. Hayvanları çok seviyorum ve iki tane de kedim var.
SİNEMA FİLMİM EKİM-KASIM GİBİ VİZYONA GİRİYOR
Sinema projeleri var mı?
Alper Çağlar'ın yönetmenliğinde ve Bahadır Boysal'ın senaristi olduğu 'Büşra' isimli bir sinema filmi çektik. Ekim-kasım aylarında vizyona girecek. Film için yoga dersleri aldım; çünkü yoga öğretmenini oynuyorum.
Dublaj yapmaya devam ediyor musunuz peki?
Benim tuhaf bir sesim var. O yüzden "Mutlaka animasyon seslendirmelisin" diyorlar. Dizi dublajı yapmak istemiyorum. Sesini kullanamayan bir oyuncunun zaten oyunculuk yapmasının doğru olduğunu düşünmüyorum. Bu söylediklerim, Hazal Kaya için geçerli değil; çünkü o kendini çok geliştirdi.
Kendi jenerasyonunuzdaki oyuncuları nasıl buluyorsunuz?
Enstrümanını yani bedenini iyi kullanabilen oyuncular yetişiyor. Manken ve pop starların olduğu projeler artık yok.