Hakem kötü de Beşiktaş iyi mi? Böylesine önemli bir maçta öne geçen takım bu kadar geriye yaslanır mı? İşte dün gecenin püf noktası burası. Konya risk alıp üçlü savunmaya dönmüş, Beşiktaş'ın yapması gereken tek şey bundan faydalanmak ama yapamıyorlar. İsmail, Jones, Gökhan Töre, Atiba etkiliydiler. Gecenin adamı ise Beşiktaş'tan Tolga ve Konya'dan İtandje idi. İkisi de kritik kurtarışlar yaptılar. Özellikle Tolga tek kelimeyle muhteşemdi. Gekas'ın pozisyonlarındaki kurtarışları şapka çıkarılacak cinstendi. Maçın başında ortada üç puan vardı ikisini kaleciler birer birer paylaştılar geri kalan bir puan Beşiktaş'ın rakibi G.Saray ile Konya'nın rakiplerine gitti. DİKKAT!: Her hangi bir büyük takımın kazanması için rakibini yenmesi yeter, Beşiktaş ise rakiple birlikte hakemi de yenmek zorunda.
Mert AYDIN: Sakat(lık)lar
Sezonu kapattı denen Gökhan girer girmez maçın kaderini değiştirdi. Ekürisi Olcay'la golü hazırladı. İşte bir oyuncunun etkisi. Geçen hafta da Oğuzhan girer girmez gol atmıştı. Tam kadro bir Beşiktaş birçok sorunu halledebilir. Bu arada son 2 yılı sakatlıklarla geçen İsmail'in dün geceki performansına şapka çıkarmak gerek. Tolga da iki devrede kritik kurtarışlara imza attı. Beşiktaş için bu beraberlik acı verici. Son bölümlerdeki geri çekilme aslında geçen hafta da yaşanabilecek sıkıntıydı. O zaman olamıştı dün gece oldu. Bugün G.Saray'ın üzerinde bir baskı oluşturamayacaklar. Haftaya da Fenerbahçe maçı var. Gökhan'ın dönüşünde bir eksiği daha kapattılar. Konyaspor ise kümede kalma yolunda rakiplerinin kendi aralarındaki maçlara güveniyor. Ama dün en azından 1 puan alarak rahatladılar.
Fatih DOĞAN: 10'suz olmuyor
Yaptığımız tercihler yaşamınızı belirler... Beşiktaş'ın Bilic'i göreve getirdiği ilk haftalardı. Kulübün kapısına Lokomotif Moskova gelmiş Fernandes için 7 milyon Euro önermişti. Yönetimin "Sorunlu Portekizli'yi gönderelim, yerine sorunsuz bir 10 numara bulalım" teklifi Bilic tarafından kabul görmemişti. O sıralar Hırvat hocanın romantikliği üzerindeydi. Fernandes, Bilic'in önderliğinde arkadaşları sahada savaşırken takıma bırakın 7 milyon Euro'luk katkıyı bu sezonda 7 kuruşluk katkı yapmadı. Beşiktaş'ın bu dönemde en çok ona ihtiyacı vardı. Derbilerde liderlik yapacak, kapanan takımları çilingir gibi açacak bir 10 numaraya... İddiam odur ki bu takımda başka bir 10 numara olsa bu Beşiktaş bulunduğu şu konumdan 10 puan daha önde olurdu. Fernandes'in yokluğunu uzun süre Gökhan Töre, Olcay ve Oğuzhan doldurdu. Onların sakatlandığı veya formsuz olduğu haftalarda Beşiktaş hücumda adeta durdu. Konya maçı da böyle dengeli ve zor bir maçtı. Oyunun hakimi Beşiktaş görünse de golü bulmak Gökhan'ın oyuna girmesiyle oldu. Töre'nin pası Olcay'ın asistiyle Beşiktaş Oğuzhan'la golü buldu. Gekas'a 62'de, 90'da geçit vermeyen Tolga'nın 90+3'te çorbaya dönmüş ceza alanının içinde yapacak bir şeyi yoktu. El var, kol var, herşey vardı. Jones'un bariz düşürülmesine devam diyen ve o pozisyonun golle sonuçlanmasına zemin hazırlayan Çağatay Şahan tecrübesizliğini ortaya koydu. Beşiktaş'ın iç saha maçlarına tecrübeli hakem, deplasman maçlarına tecrübesiz hakem gönderen MHK'nın tercihlerinde "Nasıl bir hesap var?" açıklaması şart..
Metin TEKİN: Tam Tolga derken..
Tam yazıya başlarken gelen golle maç 1-1 bitti... Yazının girişi tabii ki Tolga'ydı. 3 tane net gol pozisyonunu önleyip galibiyeti getirdiğini yazacakken, maç 1-1'e geldi. Geçen seneden beri süre gelen ve benim hep vurguladığım bir konu dün gece de kendini gösterdi. Beşiktaş öne geçtiği, hatta farkı 2'ye çıkardığı maçlarda bile rakibini bitiremiyor. Yani rakibini son dakikaya kadar oyunun içinde tutuyor. İşte en büyük zaafı bu Beşiktaş'ın. Oyuna şöyle bir baktığımızda ilk 20 dakika tamamen dengeli ve yavaş oynanan, iki takımın da tehlike yaratamadığı bir bölüm vardı. Bundan sonra ilk yarının bitimine kadar Beşiktaş oyunu ele aldı. İki takım da uzak mesafeli vuruşlarla pozisyon aradılar. İkinci yarı da böyle başlayacak diye düşünürken, Konyaspor oyunu ele aldı ve özellikle Hleb'in becerisiyle pozisyonlar buldu. Tam da bu anda Gökhan-Motta değişikliğiyle denge değişti ve Gökhan'ın da içinde olduğu bir pozisyonla beceri dolu bir gol buldu Beşiktaş. Oğuzhan'ın gol atmasına rağmen fizik açıdan yetersiz kaldığını ve performansının çok iyi olmadığını kabul ediyorum. Ama golü bulan bir oyuncunun hemen 1 dakika sonra oyundan çıkarılmasına anlam veremiyorum. Bunu Trabzonspor'da Mustafa Akçay'ın da birkaç kere yaptığını gördüm. Bunu doğru bulmuyorum çünkü golün büyüsü vardır. Çok farklı yerlere getirebilir oyuncuyu. Ayrıca değişikliğe baktığımızda orta sahayı güçlendirme mantığıyla yapılmış bir değişiklik. Ama topu ileride tutamaz, farkı da artıramazsanız işte böylesine bir 7-8 dakikalık bölümle galibiyeti elinizden kaçırırsınız. Jones'un dinamik oyunu, Almeida'nın etkisiz kalışı ve Pedro Franco'nun son bölümde ortalardan yok oluşu... İşte Beşiktaş'tan dün akşama ilişkin aklımda kalanlar buydu. Beşiktaş sahadan 1 puanla ayrıldı. Şimdi bugünkü Sivasspor-Galatasaray maçını bekleyecek. Konyaspor karşısında ikincilik yarışında ne kadar kaybettiğini de Sivas'tan gelecek skor gösterecek...
Rıdvan DİLMEN: Skor adaletli, sonuç dramatik
Küme düşme hattında bu hafta herkes birbirleriyle oynarken Konyaspor, Beşiktaş karşısına çıktı. Bir puan bile çok önemliydi Konyaspor için. Ancak Şampiyonlar Ligi mücadelesi veren Beşiktaş, sadece 3 puana konsantre olmuştu. Karşılaşmanın ilk 30 dakikasında iki takım da risk almadı. Rölantide oynandı diyebiliriz. Maçın iyi oyuncularından Ali Turan'ın nefis pasında Hasan Kabze net bir pozisyonu gol çeviremedi bu bölümde. İlk yarının son 15 dakikasında ise bu kez Beşiktaş rakibinin üzerine gitti. 2-3 önemli de pozisyon buldular ama Konyaspor kalecisi İtandje müthiş çıkardı. İkinci yarı başladığında 45-65. dakikalar arasında Konyaspor maçta üstünlüğü ele aldı. Üst üste pozisyonlar buldular. Bu kez de Beşiktaş'ın kalecisi Tolga geçit vermedi. Buna Gekas'ın beceriksizliği de eklenince Beşiktaş geriye düşmedi. 65'ten sonra Gökhan- Motta değişikliği maçın rengini değiştirdi. Beşiktaş hemen toparladı. Tekrar oyun üstünlüğünü aldı ve hazırlanışı şahane bir gol attı. Kalitesinin altında oynayan Oğuzhan, olması gereken yerde olup golü yaptı. Golden sonra Bilic hemen 1-0'ı korumak için Necip'i oyuna aldı ve orta saha direncini artırdı. Ancak hücum gücünü azalttı. Almeida'yı çıkarmaması gerekiyordu. 1-0'ı korumak isterseniz bunu Mustafa ile yapamazsınız. Bilic elinden gelse bir stoper daha sokacaktı oyuna. Savunmayı detaylarla halletmeniz gerekir. Almeida oynasaydı Beşiktaş golü yemezdi. O topu Konyasporlu oyuncunun indirmesine izin vermezdi. Oyun olarak bakarsak adaletli bir skor oldu ama golün son dakikada yenmesi tabi dramatikti. Konyaspor'un golünden sonra Jones'un penaltı pozisyonunda maç 1-0 Konya üstünlüğü ile devam etseydi hakem penaltıyı verirdi. Beşiktaş 1-0 önde ve dakika 90+2 olduğu için vermedi. Bence penaltıydı.
Erman TOROĞLU: Hakem böyle istedi