Bu son derece sakıncalı bir durum. Emre ile Emenike soyunma odasında barışırlar ama taraftarın bu tepkisi Emenike'yi küstürür. Ve bu durum da takıma zarar verir. Oyuna bakacak olursak Fenerbahçe'nin kendi sahasında oynadığı 2. maçta yine aynı şeyi gördük. Rakipler Fenerbahçe kalesine çok rahat geliyorlar. İsmail hocanın halletmesi gereken 2. problem de bu. Belki Gaziantep gol atamadı ama daha kaliteli ayaklara sahip takımlar can yakabilir. Son olarak penaltıya değenmek gerekirse, aynı pozisyon Fenerbahçe ceza sahası içinde olsaydı hakemler bu kadar kolay penaltı çalabilir miydi merak ediyorum.
Hayri Ülgen: Fenerbahçe kazandı ama!..
Ben buradan hakemlere seslenmek istiyorum. Lütfen düdük çalarken karar verirken sahadaki futbolcunun emeğini çalmayın. Gökhan Gönül'e de ağabey tavsiyesi. İyi futbolcusun seni çok da beğeniyorum ama senin de Fenerbahçe'nin de böyle penaltılara ihtiyacı yok. Okan Burak, Gaziantep'i Fenerbahçe önünde çok iyi hazırlayarak başarılı oldu. Bence Gaziantep maçı kaybetmedi hakem kurbanı oldu!.. İsmail Kartal Fener'in başına geldiğinde benim bir sözüm vardı; "Eğer Fenerbahçe futbolcuların düzeni içerisinde bir takım oluyorsa orda sorun vardır, orda sıkıntı vardır, orada gürültü vardır" İşte Fenerbahçe Gaziantep tablosuna baktığımda sahanın içinde, tribünlerinde, teknik heyetinde ve yönetimdeki huzursuzluğu görmüş oluruz. Hiçbir takım futbolcu düzeniyle idare edilemez. Bekleyelim görelim.
Gürkan Kubilay: Hangisi sensin?
Nitekim, önde artık basamayan Fenerbahçe nedeniyle arkaya kaçan Gaziantep, Oğulcan ile kaçırdı. Maçın en istekli adamı Gökhan'ın zorladığı pozisyonda verilen penaltı bence doğru değildi. Emre'nin golü F.Bahçe'ye ilaç oldu. SONUÇ; 1- Fenerbahçe, oyuncu-oyuncu ve oyuncu-teknik direktör ilişkilerini gözden geçirmeli. 2- Takıma ne kadar yükleme yapıldı bilmiyorum ama geçen yıldan gerideler, bilinmeli. 3- İkinci yarıda farklı olan takıma soru; Hangisi sensin?
Mert Aydın: Islıklar kime?
Gaziantepspor, mücadelenin ilk yarısında oyunu mümkün olduğu kadar dengeli tutmaya gayret etti. Ikinci yarının ilk bölümünde yakalanan fırsatın kaçmasıyla iyice kale önüne çekildiler, Fenerbahçe'nin Gaziantepspor ceza alanına fazla adamla girmesi dengelerini bozdu. Fenerbahçe'nin bu sistemle oynarken temposunu yükseltmesi gerek. Yoksa rakipler topun arkasına geçip birbirini engelleyen Fenerbahçeli futbolcuların sıkışıklığından yararlanabilir. Herşeye rağmen bol pas yapan ve özellikle ilk yarıda organize bir Fenerbahçe izledik. Ancak takım mutlaka bu oyunun üzerine koymalı.
Ömer Üründül: Tehlike sinyali
Fenerbahçe Şükrü Saracoğlu Stadı'ndaki maçın ilk devresi boyunca çabuk paslarla oyunu karşı alana yıkıp hücum girişimlerinde bulundu. Konuk takım Gaziantepspor'un kenarlara gereken tedbirleri alamayışı yüzünden Caner Erkin ve Gökhan Gönül istedikleri ofansif ortamı buldular. Buna rağmen üretkenlik sağlanamadı. Bana göre nedenleri bellidiydi; forvetler dar alanda adam eksiltemiyorlar. Emenike ve Sow, hem fizik açıdan yeterli değiller hem de bireysel oynuyorlar. Ayrıca her ikisinin de sırtları karşı kaleye dönük oynama özellikleri olmadığından orta saha arkadaşlarının duvar paslarıyla 18'e sızma girişimlerine olanak vermiyorlar. Bunların yanında ilk yarıda rakibin seyrek atak girişimleri de tehlike sinyalleri verdi. Kaleci Mert iki önemli kurtarışla muhtemel skor dezavantajını engelledi. İkinci yarı da benzer göründe başladı. Bu arada Emenike-Emre Belözoğlu tartışmasından sonra tribünlerde Emenike'ye bir protesto başladı. Bu kısa sürede önlendi ama zaten formsuz Emenike'nin de morali bozulmuştu. Sonra teknik direktör İsmail Kartal, iki oyuncu değişikliğine gitti. Bence Diego'yu çıkarması hataydı. Oyuna giren Webo ve Alper ikilisinden hiçbir olumlu katkı gelmedi. İşler kötüye gidiyordu. Maçın kırılma anı, 65. dakikadaki en net pozisyona giren Gaziantepli Oğulcan'ın kaçırdığı yüzde 100'lük fırsattı. Sonra Şenol'un neden olduğu, biraz da yoruma açık bir penaltı Fenerbahçe için kurtarıcı oldu. Pas trafiği oturmuş bir takımın tek farklı skor avantajını sağladıktan sonraki kalan bölümde oyunu kontrolü altına alamayışı ve sıkıntılar yaşaması da diğer bir olumsuzluktu. Fenerbahçe dün 3 puanı aldı. Ama Webo, Emenike ve Sow'un giderilemeyen formsuzluğu bundan sonraki maçlar için de bir tehlike sinyali. Gaziantep kısıtlı kadrosuyla çok iyi mücadele etti. Bilhassa başta Arakoyo olmak üzere defans bloğu çok başarılıydı. Ama verdikleri mücadelenin karşılığını alamadılar.
Ahmet Çakar: Hakemin hediyesi
Öncelikle şunu rahatlıkla söyleyebilirim ki Fenerbahçe, dün gece hakem Ali Palabıyık'ın hediyesi olan bir penaltıyla 3 puanı kazandı. Ve üstelik penaltıyı hakem Palabıyık değil, çizgi hakemi verdi. Öncelikle bu tür penaltıyı çizgi hakemi vermemeli. Çünkü pozisyonu sadece görüyor ama olayı yaşamıyor. Ceza alanı içinde Gökhan'a bir el uzanıyor, temas ediyor. Gökhan Gönül teması hissedip bir adım sonra kendini yere bırakıyor. İşte yapılan hareketle düşme arasındaki bağlantıyı, ancak o anda sahada olan hakem hissedebilir ya da görür. Böylesi bir penaltıyla, o ana kadar kalesini çok iyi savunan, çok iyi kapanan Gaziantepspor'un yenilgisi Fenerbahçe'nin galibiyetine gölge düşürdü. İsmail Kartal'lı Fenerbahçe, geçen yıl alışık olduğumuz frekanstan uzaklaşıyor. Tempo düşük, fazla pozisyon bulamıyorlar. Dün akşamki maça bakıyoruz. Her ne kadar top kontrolü Fenerbahçe'de olsa bile yakalanan pozisyon sayısı pek az. Bunun temel sebebi temponun düşüklüğü ve Emenike-Sow ikilisinin geri gidişi. Yoksa maça baktığımızda başta Gökhan ve Caner sürekli kanat bekleri olarak ileri çıkıyorlar, sayısız ortalar yapılıyor, orta sahada rakipten top kapılıyor ama kapalı Gaziantep savunması bir türlü açılamıyor. Üstelik daha korkuncu Fenerbahçe savunmasının Gaziantep'e verdiği gol pozisyonları. Mert gününde olmasa ya da Gaziantepliler, son vuruşları biraz daha başarılı yapsalar Fenerbahçe asla kazanamazdı. Emenike şaşırmış. Tuhaf işler yapıyor. Sonra seyirci protesto edince de topu bırakıp seyirciye laf yetiştiriyor. Emre de onu fırçalıyor ve sonra da İsmail Kartal oyundan alıyor. Bunun adı disiplinsizliktir ve baş sorumlusu da pek tabii ki İsmail Kartal'dır.
Erman Toroğlu: Penaltıda 'Mı' olmaz
Fenerbahçe'de sıkıntılar başladı. İki futbolcu maç içinde birbirleriyle tartışıyorlar. Bu her maçta olabilecek olağan bir şey. Seyirci devreye giriyor ve Emre'den yana şansını kullanıyor. Emenike'yi de protesto ediyorlar. Sonra bu iki futbolcu yalandan birbirlerine sarılıyor. Seyirci bu sefer ikisini alkışlıyor. Tam bir arabesk olay! Ondan sonra da teknik direktör inanılmaz bir hata yaparak Emenike'yi oyundan alıyor. Bu aşamada bir teknik adamın ne Emre'yi ne Emenike'yi oyundan almaması gerekiyor. Hatta ve hatta yalandan bir oyuncunun sakatlığını bahane edip ikisin yanına gidip onları konuşup, uyarabilirdi. Bu tarz olaylar bir takımda oldu mu bunun arkası gelir. Teknik direktör İsmail Kartal, Emre'yi o pozisyonda oyundan alamazdı. Sebebi de İsmail Kartal'ın Fener'e teknik direktör olmasında Emre'nin, Volkan'ın ve Selçuk'un büyük payları var. Yani bu takımda bazı futbolcular üvey evlat bazıları da öz evlat olacaklar. Fenerbahçe bildiğiniz gibi. Ağır oynuyor. Rakip kapandıktan sonra üstüne gidiyor. Bundan sonra da böyle oynayacaklar. G.Antep'in iyi iki forveti olsaydı dün bu stattan galip çıkardı. Her rakip Gaziantep olmayacak! Fenerbahçe'nin kazandığı maçlara baktığınızda hepsinde bir doğum sancısı var. Fenerbahçe rahat rahat kazanamıyor maçları. Hakem bir penaltı verdi. Fenerbahçeliler buna penaltı derler. Olaya bir de şöyle bakmak lazım; aynı penaltı senin aleyhine verilince kabul edersen bu penaltıyı hak ketmişsin demektir. Özellikle İstanbul maçlarında büyük takımların maalesef hakem avantajı oluyor. Penaltı pozisyonuna hakem inanmadı. Çizgi hakemi olaya el koydu. Mutlaka konuşarak karar verdiler. Eğer Ali Palabıyık "Penaltı mı?" demiş ise pozisyonu vermeyeceksin. Çünkü penaltının "mı?" sı olmaz. Penaltıyı verdiğinde hiç kimse sesini çıkaramamalı. Demek ki hakem olarak şüphesi vardı. Yayıncı kuruluşun çektiği görüntülere göre bu pozisyon çok tartışılır. Zaten uzun zamandır maalesef maçların çekimleri kötü geliyor. Onlar da bizim kulüplere benzediler. Para verin tamam, hizmet yok!
Rıdvan Dilmen: Emre'nin Emenike'ye yaptığı uyarı doğruydu
Geçtiğimiz hafta Trabzonspor deplasmanından 1 puanla dönen Fenerbahçe, o karşılaşmada yüzde 67'ye yüzde 33'lük pas oranıyla oynamış ama fazla pozisyon üretememişti. Dünkü Gaziantepspor maçında da benzer pas yüzdesi ile yine kendisinde kaldı top fakat daha fazla atak oynadı ve pozisyon buldu rakibinin kalesinde. Fenerbahçe karşılaşmaya ikinci viteste, biraz rölantide başladı. Gaziantepspor özellikle İbrahim Akın ile etkili geldi Fenerbahçe kalesine ve iki tane de şut buldu. Ama bunlarda Volkan'ın cezası nedeniyle kalede olan Mert Günok başarılıydı. Ardından Fenerbahçe 20 ile 30 arası vitesi 3'e, 30 ile 45 arası da 4'e çıkardı. Bu bölümde Gaziantep kalesini şut yağmuruna tuttu ve 1-2 tane de pozisyon buldu. Devre olunca da Gaziantepspor rahatladı. İkinci yarıda da benzer bir oyun beklerken Fenerbahçe ilk yarının sonlarındaki hızlı pas trafiğini kesince ve paslar yavaş gitmeye başlayınca Gaziantep açıkçası savunmada zorlanmadı. Fenerbahçe oyun şuursuzca giderken ve fazla pozisyon üretemezken penaltıyla golü buldu. Dün yine diğer maçlarda olduğu gibi oyun temposu düşüktü. Bu bütün takımlar için geçerli ama Fenerbahçe en azından topa sahip olabiliyor ve üstünlük kurabiliyor. Kaldı ki dün 20 ile 45. dakikalar arası iyi oynadı Fenerbahçe. Fenerbahçe'nin en iyi oyuncusu Bekir'di. Maçın teknik analiz olarak da en hassas yeri ise Caner ile İbrahim'in olduğu bölgeydi. İbrahim Akın hücumda etkiliydi ama savunması olmadığı için Caner'in sol kanatta çok boş kalmasını sağladı. Fenerbahçe takımı oyunun genelinde topa sahip olup 20 ile 45. dakikalar arası oynadığı iyi futbol ve tartışmaya çok açık penaltı ile rakibi Galatasaray'ın mağlubiyetle kapattığı haftada, ilerde kendisine avantaj sağlayabilecek 3 puanı hanesine yazdırdı. Hakem Ali Palabıyık, kale arkası hakemine uydu penaltı kararında. Penaltı pozisyonu dışında beğendiğim bir hakemdi ve dün de iyi maç yönetti. Emre'nin Emenike'ye davranışı; kaptan olarak uyarması doğruydu. Ama taraftarın daha sonra yaptığı protesto oyuncuyu demoralize etti. Sonra alkışlarla motive etmeye çalışsalar da, teknik direktör İsmail Kartal morali iyice bozulan Emenike'yi çıkardı. Son not; kaleci Mert Günok'u da çok beğendim.