METİN TEKİN: BU TAKIMIN FORVETİ CENK'TİR
Beşiktaş'ın puan kaybının en önemli nedeni, orta sahada sahip olamadığı toptu.
Tabii ki önceki haftaya göre üç oyuncudan farklı oyuna başlamak, Beşiktaş gibi oyun ezberi olan bir takım olsanız bile, bundan takımın etkilenmediğini söylemek kolay değil. Bunda en önemli fark da orta sahada Oğuzhan, Talisca ile oynamak yerine Medel, Tolgay ikilisi ile oynamaktı. Kendi sahasında topa sahip olan, set oyunları fazla olan Beşiktaş'ın yerine orta sahayı daha hızlı geçen ve hücum etkinliklerini çabuk ataklarla sergileyen bir Beşiktaş gördük. En önemli fark buydu. Beşiktaş, mücadelenin ve hızlı geçişlerin fazla olduğu maçta oyuncu kalitesinde öne geçmesine ve ikinci yarıda skor üstünlüğü yakalamasına rağmen, Trabzon 2-2'yi yakaladı. Dün bir kere daha gördük, Beşiktaş'ın santrforu artık Cenk Tosun. Üç gün önceki Cenk Tosun ve dün Negredo'nun performansı bunu gösteriyor. Cenk'in sahaya girip, oyunda olmadığını söyleyebilirim ama Negredo'nun oynadığı 60 dakikada futbolu ile bu değişikliğin olması kaçınılmazdı. Bundan sonraki dönemlerde, Negredo oyun başlangıçlarında değil, oyunun bölümlerinde oynayacak bir isim gibi görünüyor. Dün neden Beşiktaş kazanmadı diye bakarsak: Bence en önemli nedeni yazının başında da dediğimiz gibi orta sahada sahip olamadığı toptu. Evet bazen topa çok fazla sahip olmanız gerekmez ama dünkü oyunda ve özellikle ikinci yarıda Trabzonspor'un üstün oyununda 2-2'ye kadar Beşiktaş'ın topa sahip olamayışı puan kaybının en önemli nedeniydi. Bireysel performanslardan da söz edersek Gökhan'ın oynaması ve Lens'in heyecanı önemliydi. Medel'in sağ bek sonrası orta sahadaki performansı da soru işareti oluşturdu. Bana göre dünün en iyisi kim derseniz cevabım Lens olur.
RIDVAN DİLMEN: FIRAT HOCA SKORA DUA ETSİN!
Fırat Aydınus'u hakem yeteneği olarak uzak ara 1 numara görürüm. Buna rağmen bazen çok kötü maç yönetiyor, dün de öyleydi.
Beşiktaş'ı bir daha böyle yakayabilir mi herhangi bir takım? Çok zor... Son bölümde sahada olanlar: Cenk, Babel, Lens, Pektemek, Talisca... Hakikaten Şenol hoca ve Beşiktaş için değerli bir puandır bu puan. Lens, 2-1'ken kaçırdığı pozisyonda maçı koparabilirdi. Karabük deplasmanı, Porto, dönüş Kadıköy... Son olarak Leipzig derken takım çok yıprandı. Şöyle bakalım, Gökhan Gönül daha arızalı. Mustafa Pektemek ilk kez bir lig maç-ı na çıkıyor. Trabzonspor'a bakarsan kenardan gelenlerin katkı sağladığını görüyoruz. Yusuf, Rodallega, Castillo... Hepsi etkili oynadı. Rodallega performansıyla dedi ki, "Hocam beni bir oynat, buna bir çözüm bul." Hoca ne yapar, Burak'ı forvet arkasına mı çeker, ikisinin arkasını mı süsler, bilemiyorum ama gerekiyor. Ben Beşiktaş adına 2 puan kayıp görmüyorum. Gergin, kırıcı maçlar oynuyorlar. Trabzon gibi güçlü bir takımla oynadın. Trabzonspor'un Alanyaspor karşısında aldığı ağır yenilgi sonrasında bir özür maçına ihtiyacı vardı. Sıradan bir maçta kazansan özür olmaz ama Beşiktaş deplasmanında kazanmak özür olurdu. Trabzonspor'un sorunu şu, ya çok iyi oynuyorlar ya da çok kötü oynuyorlar. Arası yok. Alanya maçında iki devrenin farkı gibi... Yusuf Yazıcı da formayı vermek istemediğini gösterdi. Sosa'yı da Milan'daki gibi orta ikilide oynatmalı hoca. 4 gol, 7-8 pozisyon... Doğru bir oyun mu vardı, hayır ama çok heyecanlı bir maç oldu. Hakikaten de temposu yüksekti. Ben Fırat Aydınus'u hakem yeteneği olarak uzak ara 1 numara görürüm. Buna rağmen bazen çok kötü maç yönetiyor, dün de öyleydi. Bazen kartı idare edeyim diyor. Ben defans oyuncusu olsam "Aydınus gelsin" derim. Bazen de Anadolu maçlarında çat çat veriyor. Bu yüzden dün kötü maç diyorum. Fırat hocanın bir kötü huyu da oyuncuyla iletişimi abartması... Hiç konuşmaması da kötü ama bu kadar haşır neşir de olmamak lazım. Dünkü maçta 30'a kadar 5-6 tane kart olması lazımdı. Düdük siyaha da beyaza da bordoya da maviye de aynı çalacaklar. Bu kadar basit... Ben nerede hata yapıldığını anlayabiliyorum. "Kartsız başlayayım" fikri tamamen bir komediye götürdü ilk bölümü. Maçın başından itibaren pozisyonları hakem hocaları, MHK, Yusuf Namoğlu bir ara gelip tek tek izlesinler. Gözünün önünde görüp veriyorsun, bazen de kart vermiyor, idare ediyor. Muhteşem goller... Talisca ve Lens'in müthiş goller atması, Trabzon'un eşitliği bulması... Allahtan alan da memnun, satan da... Maç farklı skorla bitse çok daha büyük gündem olurdu kartlar.
İSKENDER GÜNEN: BU FARK OLMAZDI!
Abdülkadir genç yaşına rağmen oyundan çıktığı ana kadar ne yaptığını bilen ve rakibi çok rahatsız eden bir isimdi.
Beşiktaş; Fenerbahçe ve Leipzig gibi iki zorlu karşılaşmadan çıkan bir ekip. Bir de kendileri için çok önemli olan üç oyuncusundan yoksun... Her ne kadar kadro zenginliği olsa da oyunda sorunlar yaşayacakları da bir gerçek. Ersun Yanal bu görünüşte takıma karşı oyun planı önce 'durdurma' üzerine kurdu. Orta alan merkezde Kucka-Onazi tercihi doğruydu. Çünkü Onazi dün de görüldü ki, rakipten en fazla top kapan mücadele gücü yüksek bir isim. Hücumda ise Burak'ın rakip savunma arkasına yapacağı koşularda Sosa'nın Burak'ı topla buluşturması önemliydi. İlk yarıda Talisca'nın göstere göstere attığı golden sonra Trabzonspor hızlı hücumda Abdülkadir'in mükemmel asistinde Olcay'la beraberliği yakaladı.
1-1'den sonra ise özellikle Beşiktaş'ın sahasında çabuk top kayıpları yapıldı. Hücum organizasyonlarında odak noktası olan Burak ve Sosa bir türlü gerekli yeterlilikte görünmedi. Bir tek Abdülkadir top ayağına geldiğinde takımını rahatlatan oyuncu oldu. İkinci yarıya ise Yusuf ile başlanması gerektiği düşüncesindeydim. Fakat Ersun Yanal nedense böyle bir hamleyi çok geç yaptı.
İkinci yarı ise orta alanda daha fazla sorumluluk alması gereken oyuncu Sosa idi. Fakat en etkisiz oyunlarından birini ortaya koydu. Yenilen golde Trabzonspor savunmasının hatası vardı. Yapılan değişikliklerden sonra oyun bir alanda çok farklı bir görünüme geçti. Rodallega'nın attığı golden sonra uzatmalarda Fabri maçın kahramanı oldu. Önce Yusuf'un sonrasında ise Burak'ın pozisyonlarını başarıyla önledi.
Fırat Aydınus'un Trabzonsporlulara kolaylıkla gösterdiği sarı kartlar var. Fakat ilk yarıda Talisca'nın Kucka ile bir pozisyonu var ki, kırmızı kart bile verilebilirdi. Fakat sarı bile göstermedi. Aynı şekilde Pepe'nin eliyle oynadığı pozisyonda sarı kartını kullanmadı.
Ersun Yanal'ın İstanbul'dan 3 puanı alabileceği 3'üncü maçtan bir puanla ayrılması başarı mı? Bana göre Fenerbahçe ve Başakşehir'in ardından Beşiktaş'ın sahaya yansıttığı performansı gördükten sonra hiç değil! Daha doğru bir strateji, daha doğru oyuncu tercihleri, daha doğru oyuncu değişliklikleri gerçekleştirilse Trabzonspor'un herhalde şu an liderle arasında 10 puanlık olmazdı.
ÖMER ÜRÜNDÜL: Q7'Yİ ARADILAR
Beşiktaş, Quaresma'nın olmadığı maçlarda hücumda akıcılık sağlayamıyor.
Dün geceki 90 dakikanın genelinde karşılıklı, kopuk kopuk bir futbol izledik. Kişisel hatalar ve kolay top kayıpları çoğunluktaydı. İlk 20 dakikada Beşiktaş, Talisca ve Babel ile Trabzon defansını tehdit etti ve bu ikili çok kaliteli bir gole imza attı. Trabzon ön liberosu Onazi'nin birinci görevi rakibin forvet arkası, ofansif orta sahasını kontrol altında tutmaktı ama Nijeryalı, hep Talisca'ya uzak kalarak yer seçemedi. Trabzon zaten kolay top kaybeden bir takım... Bu yüzden de Negredo'nun düşük performansına ve Medel'in çok kötü oynamasına rağmen sıkıntılar yaşadılar. Beraberlik golünü erken bulmaları ise en azından iyi mücadele etmeleri için kendilerine moral olarak olanak hazırladı.
İkinci devrede Şeref Çiçek, gereken hamleyi yaptı. Medel'i çıkarıp Necip'i orta sahaya aldı. Gökhan Gönül'ü de sağ beke monte etti. Hazır olmasa da Gökhan'ı sağ beke alması doğru karardı. Yine Şeref hocanın doğru bir hamlesi vardı ve Negredo'nun yerine Cenk'i oyuna aldı. Sonra mükemmel bir Lens golü izledik. Artık Beşiktaş rahatlamıştı. Tabii eksik oyuncuları, hem de hafta içinin yorgunluğu nedeniyle oyunu geride kabul edip kontratak planlarını işlerliğe koymaları gerekiyordu ve bu taktiği uyguladılar. Bu arada Fabri'den iki önemli kurtarış geldi. Sonra maçın kırılma anını izledik. Çok güzel golün sahibi Lens, müthiş bir deparla rakibini geçti ama zoru yapıp net pozisyonu kaçırdı. Bundan hemen sonra da Rodallega'nın golü geldi.
Ondan sonra artık heyecanlı bir 15 dakika izleyeceğimiz belliydi. Beşiktaş riskleri alıp yüklendi. En son Necip-Pektemek değişikliği aslında yenilgiyi çağırmak demekti. Zaten yorgunsunuz, orta sahayı boşaltıyorsunuz ama Trabzonspor bu fırsatı değerlendiremedi. Beşiktaş'ın bilhassa iç saha maçlarında Quaresma bir numaralı silahı. Olmadığı zaman hücumda bir akıcılık sağlanamıyor. Atiba da gerek kesiciliği gerek top kullanımıyla çok önemli. Bu eksiklikler dün gece hissedildi.
Hakem Fırat Aydunus kötü bir yönetim gösterdi. Özellikle Beşiktaş lehine kartlarda çifte standart uyguladı. İlk yarıda Talisca'nın Kucka'ya yaptığı faulde kırmızı kart verilebilecekken kart göstermedi. Pepe'nin de elle müdahelesinde ve Gökhan'ın faulünde de sarı kartları vermedi. Okay'ı ise skor o an Beşiktaş'ın lehine olduğu için ikinci sarı karttan atmadı.