AHMET ÇAKAR İLE HAKEM DOSYASI
VAR özellikle bu hafta gerek teknik donanımı gerekse VAR hakemlerinin yanlı-yanlış ve tuhaf uygulamalarıyla skandal bir performans ortaya koydu.
İlk soru şu; F.Bahçe- Başakşehir maçında durdu durdu da VAR sistemi niye golün olduğu dakikalarda devre dışı kaldı? Tabii ki kasıt yok.
Senaryo yazmayalım, burada soru, VAR'ın o dakikada devre dışı kalması değil, niye devre dışı kaldığı olmalıdır. Çünkü sakınan göze çöp batar! M.Başakşehir'in nizami golü güme gitti.
Sistemin devre dışı kalması affedilmeyecek bir hata. O seviyeye gelmiş bir yardımcı hakemin, kaldırdığı hatalı ofsayt bayrağı da kabullenilemeyecek bir hata. Ama hakem Ali Palabıyık'ın yapması gereken fakat yapmadığı bir büyük hata daha var ki, o da asla kabul edilemez. VAR ile iletişim kesilse bile söz konusu pozisyonun halkın seyredebildiği açıları kenardaki videoya gelebilir. Hepimiz biliyoruz ki yayıncı kuruluş, VAR hakemine Türk halkının beinsport başında seyretmediği görüntüleri de gönderiyor ki bu farklı açılardan daha sağlıklı karar verilsin. Ama VAR devre dışı kaldığında hakem Palabıyık kenara gelip yayıncı kuruluşun klasik görüntülerini tekrar izlese zaten golün nizami olduğunu görecekti.
İnisiyatif kullanamadı.
İkinci büyük felaket Antalya'da yaşandı. VAR hakemi Mete Kalkavan'ı tanımasam art niyetli, sabotör ve illegal davranan bir adam diyeceğim. Daha birinci dakika, Muslera'nın ceza alanı dışına çıkıp topa vurmak için salladığı tekme rakibinin karnına geliyor. VAR hakemi, Cüneyt Çakır'a "Bu pozisyonu tekrar izle" demeliydi. Çünkü bu pozisyon sarı ile kırmızı kart arasında bir pozisyon. Bu, kabul edilemez bir ihmaldir. Yine bu maçın son saniyesinde hem bir VAR ihaneti hem de ciddi bir hakem kurnazlığı yaşandı. Antalya korner atışını kullanıyor. Top oyuna girer girmez Muslera, önündeki Antalyasporlu oyuncuyu iterek iki metre savrulmasına neden oluyor. "Bu penaltı değil" diyenle ben futbolu konuşmam. Top dönüyor, bu hareketten 2-3 saniye sonra da Çakır maçı bitiriyor. Türkiye'ye bunu yedirebilirsiniz ama ben yemem. Çünkü orada tartışmalı bir pozisyon var. Top döner, bu anda oyunu durdurursun. VAR hakemi, Muslera'nın hareketini kontrol eder ve Çakır'ın tekrar bakmasına sebep olur. Ama Cüneyt ne yaptı, hemen maçı bitirdi. VAR hakemi kilitlendi, oyuncular odaya gitti ve G.Saray'a kaybedebileceği iki puan hakem tarafından hediye edildi.
Bunlar spor kamuoyunda vicdanı yaralıyor. Garip olan şu, Türkiye'de herkes bir hesap peşinde. Söz konusu olay ile ilgili Antalyaspor'un hocası Bülent Korkmaz'dan tık yok. Bu pozisyona tık diyemeyen Bülent Korkmaz, önümüzdeki haftada herhangi bir hakem hatasından dem vurduğunda ben de ona bu maçı hatırlatacağım.
Gelelim, Konya-Beşiktaş maçına… Yine Mete Kalkavan skandalları yaşandı. Volkan Fındıklı'nın yaptığı vahim faulden dolayı atılması gerekiyordu, Mete'den tık yok. Son saniyelerde Babel, rakibinin kasıklarına bastı, kırmızı olmalıydı.
Mete'den tık yok. Bir de üstelik sosyal medyaya yansıyan görüntülerine hiç anlam veremiyorum. Önündeki ekrana 'tüh Allah belanızı versin' gibilerinden bir hareket yapıyor ve TFF'den ben bu yazıyı yazdığım dakikaya kadar Mete'nin bu hareketiyle ile ilgili en ufak bir açıklama yok. Verilen penaltıya mı, hakemin penaltıyı iptal etmemesine mi yoksa kaçan penaltıya mı reaksiyon gösterdi belli değil. Ama sebebi ne olursa olsun bir VAR hakeminin, önündeki ekrana kahvedeki bitirimler gibi küfür etmesi anlaşılamaz, kabul edilemez. Maalesef Dünya Kupası'nda VAR uygulamasında gördüğümüz başarının yüzde 10'unu bile kendi ligimizde göremiyoruz. Yazıklar olsun!