BÜLENT TİMURLENK - 17 DAKİKADA İMHA ETTİLER
Denizlispor, Beşiktaş kadar sıkı idman yapıyor mudur? İhtimal dahilinde... Denizlispor, Beşiktaş kadar dayanıklı ve 90 dakika ayakta kalabilen bir takım mı? Hayır... Denizlispor'un kadro kalitesi bu maçta kafa kafaya oynamak için yeterli mi? Hayır...
O zaman ne yapacak Denizli? Kalesini iyi savunacak. Bizde kaleyi iyi savunmak kalenin önünde kalabalık yapmak olarak anlaşıldığından, bay hafta sonrasında vidaları hafif gevşeyerek sahaya çıkan Beşiktaş gol için ilk 20 dakikayı pas geçti. Rodallega'nın net pozisyonu sonrasında kendine gelen Kartal, 17 dakikada imha etti rakibini..
Rıdvan Yılmaz ve Rachid Ghezzal, Beşiktaş'ın hücumlarında asist ve kilit pasın baş aktörleri. İkisi de sahada olmadığında iş yükü Atiba'nın derin oyununa kalıyor. Dün sakatlık sonrasında kulübede başlayan Ghezzal'a iş düşmemesinin sebebi de sağ kanatta Rosier ve N'Koudou'nun istekli oyunuydu.
Beşiktaş ara haftada Yeni Malatyaspor deplasmanına gideceğinden Denizli karşısında ilk yarıda maçı kopartıp oyun temposunu ikinci yarıda düşürmeliydi. Tam da öyle oldu. Sergen Yalçın'ın hesapları da bay hafta sonrasında 8 günde 3 maça çıkacak takımının fişi erken çekmesiydi.
Denizlispor'da Hugo Rodallega'nın ustalığı ve Sagal'ın delişmen ve keyif veren futbolu dışında herkes çok fazla gri… Beşiktaş karşısında kendi evlerinde de 3-0 geriye düşmüşler, ikinci yarıda maçı 3-2'ye getirmişlerdi. Dün Rodallega'nın ofsayta takılan usta vuruşu ve Sagal'ın direkte patlayan şutundan gol(ler) bulabilirdi ama bunlar da puan almaya yetmezdi.
Haftanın ilk günü kazanıp, yarıştaki rakiplerin puan kaybını ayaklarını uzatıp beklemek kadar güzel bir şey yoktur. Sergen Yalçın da bunu yapacak.
ALİ GÜLTİKEN - OLGUNLUK SEVİYESİ
Beşiktaş ve Denizlispor'un puan cetvelindeki yerlerine bakınca büyük fark görüyoruz... Bu farkın tesadüf olmadığını da ilk yarıdaki skor bize çok net gösterdi. Atılan gollere baktığımızda Larin'in ayağından gelen birinci gol; bir kanat organizasyonu... Aboubakar'dan gelen ikinci gol; bir duran top organizasyonunun devamıydı. Ljajic'in attığı golde; çok etkili bir kontratak organizasyonu gördük. Hızlı oyun, Ljajic'in ayağından golü getirdi.
Bu goller, Beşiktaş'ın her türlü hücum organizasyonunu yapabilecek bir takım olduğunu açık bir şekilde gösterdi. Oyunu çözebilecek çok argümanı var. Elde bu silahların olması ayrı bir şey, bunları etkili kullanabilme kabiliyeti farklı bir şey.
Beşiktaş, geliştirdiği oyunu ile rakiplerinin önlem alması zor bir takım. Bunu oyunun içinde farklı zamanlarda farklı şekillerde kullanabiliyor. Dün Denizlispor karşısında ilk 10 dakikada tempo, durağan gitse de biraz sıktığında maçı koparabildi.
Maç öncesinde Beşiktaş açık ara favoriydi. Bunun da tesadüf olmadığını ilk yarıda net bir skorla ortaya koydu. Kazanma coşkusunun devam ettiğini gördük. Bu coşkuya katılan oyuncu sayısı da her hafta artıyor. Ljajic'in golü, oyunu kadar değerliydi. Keza N'Koudou'nun da Ghezzal gibi bir ustanın kulübede oturmasının getirdiği baskının etkisiyle gösterdiği performans, alkışı aldı.
Beşiktaş, vitesi yükselttiğinde istediğini alabilen bir takım. Denizlispor karşısında 3-0'ı bulduktan sonra oyunu kontrol ederek maçın sonunu getirdi. Bütün bunlar Beşiktaş'ın takım olarak olgunluk seviyesini gösteriyor. Öncelikle iyi takım olma seviyesinden, oyun dengesini oturtan bir takıma sonrasında da dün gördüğümüz gibi olgunlaşan, oyunu yorumlayan, istediği zaman skoru elde edebilen maçı da arzu ettiği gibi noktalayan bir takım haline geldi. Bu seviye çok değerli.
ÖMER ÜRÜNDÜL - SERGEN YALÇIN'IN DİKKATİNE
11 günlük ara Beşiktaş'ın alışıldık maç ritmini biraz bozunca, 22. dakikaya kadar saha içi görüntüleri olumsuzdu... Devre ortasına kadar Beşiktaş'ın temposu ve ofansif girişimleri çok yetersizdi. Bu bölümde iyi çalışan rakip karşısında pozisyon da yoktu tehdit de...
Ayrıca takım savunmasında da sıkıntılar vardı. Bu ortamı rahatlatan Larin oldu. Bir hatayı değerlendirerek dar çerçeveden golü attı. Ardından birden tempo yükseldi, üst üste iki gol daha geldi ve maç orada zaten bitti... İkinci yarıda Beşiktaş fizik gücünü zorlamadan bir idman maçı havasında oyuna devam etti ve de 90 dakikayı tamamladı.
Bu karşılaşmanın sonunda Sergen Yalçın'ın dikkatini çekmek istediğim gözlemlerim var. İlk devrede skorda denge varken iki, 3 gol atıldıktan sonra da iki olmak üzere 4 ciddi kale önü tehlikesi yaşandı. Rosier fizik açıdan iyi durumda, ofansif bindirmeleri de son derece etkili. Ama asli görevini zaman zaman ihmal ediyor.
TÖRE'NİNKİ EGOİSTLİK
Sergen Yalçın'ın, N'Koudou'yu çıkarmaması gerekirdi. O da önemli bir kanat forveti. Bu tip maçlarda 90 dakika oynamalı ki maç eksikliklerini gidersin. Gökhan Töre oyuna girdikten sonra 3 dakika içinde başlattığı çok önemli iki pozisyonda tam bir egoistlik örneği verdi!
Aboubakar'ı, bir gol bir asiste rağmen fizik açıdan düşüş içinde gördüm. Denizlispor zor günler geçiriyor. Takımda her şeyini sahaya yansıtan iki oyuncu var. Biri Mustafa Yumlu... Zaten sakatlandıktan sonra 3 dakika içinde takım dağıldı. İkincisi de bütün hücum girişimlerini tek başına sırtlayan Sagal...
FATİH DOĞAN - ŞAMPİYONLUK MESAİSİ
Beşiktaş taraftarı takımını Nevzat Demir'den meşalelerle uğurladı, ilk kez Vodafone Park'ta meşalelerle karşıladı. Bunun bir anlamı var. Taraftar takımının ortaya koyduğu futboldan memnun. Hocasına inanıyor. Sergen Yalçın'ın ofansif futbolu tercih eden ve bunu sahada gösteren takımından mutlular.
Galatasaray ve Fenerbahçe ile aşağı yukarı aynı puanlarda olmalarına rağmen, pandemi sürecinde yüzlerce taraftarı sokaklara döken bu duygunun yansımasının bir tek açıklaması var; inanç ve umut... Sergen Yalçın ve takımı, taraftarına umut veriyor ve şampiyonluğa inandırıyor. Eğer taraftarın elindeki meşalenin ateşi sahada futbolcunun kalbine düşerse o zaman Beşiktaş'ı bu yarışta kolay kolay kimse tutamaz. Çok eleştirilen hakemler bile Beşiktaş'ın oyununa saygı duyar.
Sahaya dönersek, Beşiktaş 11 günlük dinlenmenin ardından sahaya istekli ve arzulu çıktı. Larin ile golü bulunca oyunun gerilimi rahatladı ve Beşiktaş istediği futbol ortamını buldu. Ardından Aboubakar ve Ljajic'in golleri gelince ilk yarıda istenen skora ulaşıldı. İkinci devre Beşiktaş tempoyu düşürdü, oyunu rölantiye aldı.
İlk 45'te Beşiktaş'ın skor ve oyun hakimiyetine rağmen Welinton ve N'Sakala'nın pozisyon ve pas hataları Sergen hocanın da dikkatini çekse de takımın üstün oyunu bu eksikleri gölgeledi. Sahada N'Koudou'nun sadece kanat etkinliği dışında ara paslarıyla da öne çıkması bu futbolcunun beklenenden daha farklı yetenekleri olduğunu göstermesi açısından da önemliydi. Gökhan Töre'nin kaçırdığı pozisyonlar gole çevrilse Beşiktaş skoru daha fantastik bir duruma ulaştırabilirdi.