Futbolda rakip kim olursa olsun kazanmanın bazı ön şartları var. Elbette iyi bir teknik adamınız ve iyi bir oyun planınız olacak ama aynı zamanda planı sahada uygulayabilecek yetenekten önce fizik kapasiteye sahip bir takımınız olmalı. Birçok futbolcusu 20 gündür maça çıkmayan Fransızlar, Maldivlerden Konya'ya gelmiş havasındayken Şenol Güneş'i tebrik etmek lazım. Elindeki kadroyu idmanlarla ve motivasyon konuşmalarıyla son Dünya Şampiyonuna karşı çok iyi hazırlamış. Ve elbette Konya'da vatandaşlarımızın yarattığı coşkulu maç atmosferi.
Kabul edelim Fransızlar, sadece Dünya Kupası'nı alırken değil bu sezon kulüp formalarıyla da büyük işler yaptılar.
Dün ilk yarıda kalemize şut atamayan rakip, 46'da iki oyuncu değişikliğine gitti. İki stoperimizin ortak ürünü ilk gol. İkinci gol öncesinde yaptığımız pres, fizik olarak ayakta kalmamız ve Serie A kartvizitli Cengiz'in son vuruşu. Dün orta sahada Dorukhan ve İrfan Can müthiş mücadele ortaya koydular. 3 net pozisyonu harcasa da Burak, klasını ve tecrübesini konuşturdu. Euro 2020 yolunda artık ikincilikten önce liderlik hesabı da yapabileceğimiz duruma geldik. Deplasmandaki İzlanda maçının oyun planı elbette değişik olacak ama son Dünya Şampiyonunu üstün bir oyunla devirmenin morali ile 4'te 4 yapacağımıza inanıyorum.
Ekonomisi, tarihi, tribünleri, sevgisi ve tutkusu ile Türkiye bir futbol ülkesi. Bizim futbol tutkumuz, sahadaki bu genç çocuklar tarafından sahneye konulmuş olması o çok özlediğimiz 'Sempatik Milli Takımı' geri getirdi. Ay-yıldızlı formanın hakkını veren tüm futbolcuların emeklerine sağlık. Didier Deschamps'ı mat eden Şenol Güneş'e ise tebrikler.