Yarış atlarının üstünde geçen hayatlar... Onlarla birlikte başarılı olan, başarılı oldukça da zenginleşen jokeyler. Jokey olmak ise bir şans ve bu şansı yakalayabilmek için için ilk adım ise apranti olmak. Fransızca'da "çırak" anlamına gelen apranti, yarış dilinde jokey yamağı demek. 18'den 60 yaşa kadar yapılabilen jokeylik için aprantilerin 150 yarış kazanmaları gerekiyor. Kilolarını koruyamayanlar jokey olamıyorlar ancak jokey antrenörü olarak mesleğe devam ediyorlar. Özellikle at yarışı tutkunları, oğullarına iyi bir gelecek sağlamak adına, yılda ancak 30 öğrencinin alındığı İstanbul'da Veliefendi Türkiye Jokey Kulübü Ekrem Kurt Apranti Eğitim Merkezi'ne yazdırıyorlar. Yaşınız 14-16, boyunuz 130-150 santimetre ve kilonuz 35-45 kilogram aralığında ise buraya başvurabiliyorsunuz. Türkiye'de tek olan merkez bir yazılı sınav ve mülakatla her yıl 30'a yakın öğrenci alıyor. Önceki gün ben de bu merkezdeki 26'ıncı dönem mezuniyet törenine katıldım. Burada apranti olmaya hak kazanan gençlerle konuştum. Gençlerin çoğuyla yaptığım kısa sohbette, hemen hepsinin babasının at yarışı oynadığını öğreniyorum. "Apranti olmamızı babalarımız istedi. Ama biz de atlarla beraber olmayı çok seviyoruz" diyorlar.
HAMBURGER YASAK
Birinci olan 17 yaşındaki Adanalı Ali Emre Tülek. 3 kardeşten en küçüğü olduğunu söylüyor, babası çiftçi annesi ise ev hanımıymış. "Buraya akrabamın tavsiyesiyle geldim" diyor ve sözlerine şöyle devam ediyor: "2 yıllık eğitimim boyunca atları daha çok sevdim. Hem sportif hem de maddi açıdan güzel bir meslek. Ekrem Kurt gibi attan anlayan bir jokey olmak istiyorum. Bundan sonra İstanbul'da ekürim Tevfik Çelikoğlu ile kalmayı planlıyorum. Kupa kazanıp insanların karşısına çıkmak ayrı bir duygu. Boyum 160 santimetre, kilom 45. Hamburger, kola gibi yiyeceklerden kısıtlı tüketiyorum. Sabah atıştırıyorum. Öğlen yemeğimi yiyorum ama akşam bir şey yememeye çalışıyorum. İlk yıl ailemi özledim ve çok sıkıntı çektim. Ama sonra her şeye alışıyorsunuz, basit gelmeye başlıyor. Yarışları genelde izliyoruz. Atımız koştuğu zaman daha heyecanlı oluyoruz tabi. Yarışta atım kazanınca sanki ben kazanmışım gibi hissediyorum. İnsana heyecan veriyor" Diğer gençlerin de ortak söylemi, "Yaşıtlarımız istediklerini yerken biz ayda bir kere kola içip, hamburger yiyebiliyoruz. Başarılı bir jokey olmak için kilo almamamız gerekiyor" oluyor.
SABAH AKŞAMA KADAR ATLARLA
Apranti adayları ikinci yıllarında saat 04.00' te alıştıracakları atlara binip onları ahırlar bölgesinde çalıştırıyorlar. Saat 10.00 gibi Veliefendi Hipodromu'nun yanındaki okullarında oluyorlar. Burada ise tekrar sorumlu oldukları atları bakıma hazırlıyorlar. Öğle yemeğini yendikten sonra günde 3 saat kültür derslerini işliyorlar. Sonra saat 19.00'a kadar ata biniyorlar.
'UZAMAMAK İÇİN SÜT İÇMİYORLAR AMA BU YANLIŞ'
Veliefendi
Türkiye Jokey Kulübü Ekrem Kurt Apranti Eğitim Merkezi Müdürü Adil Özgenç, "Çocukların beslenmelerine çok dikkat etmeleri gerekiyor. Şimdi ve gelecekteki mesleki hayatları için bu çok önemli bir durum. Çünkü aldıkları her kilo atın hızını yavaşlatıyor. Bu da başarılarını etkiliyor tabii" diyor ve ekliyor: "Okulumuz yatılı olmadığı için burada sadece öğle yemeğini her gün hazırlanan bir listeye göre veriyoruz. Diğer çocukları kıskanmamaları için de ayda bir lahmacun yiyorlar. 2 yıllık eğitimlerinde her ay kiloları kontrol ediliyor. Eğer kilo almamışlarsa kola içmelerine ve hamburger benzeri gıdaları yemelerine izin veriyoruz. Bazı öğrencilerimiz uzamamak için süt ve yoğurt benzeri gıdaları tüketmiyorlar. Bu yanlış bir davranış. Bunu düzeltmek adına beslenme uzmanı ve doktor çağırıp konferans veriyoruz. Buraya gelen çocuklarımızın hepsi aldıkları sorumluluğun farkında. İlk başta zorlansalar da yavaş yavaş alışıyorlar."
Sare TANRIVERDİ / HABER MERKEZİ