AKDAMAR Adası'ndaki tarihi
Ermeni Kilisesi'nin yenileme çalışmalarını izlemek üzere oraya gittik. Dönüşte turist olarak adaya çıkmış 2 Ermeni aileyi de tekneye davet etti Bakan Yılmaz.
Erivan'dan gelmişlerdi. Yol boyu sohbet ettik, kimileyin hüzünlenip kimileyin gülüştük. Nasıl mı? Kulak verin hele:
- Bakan bey bu ailelerle sizi beklerken tanıştım. GAP'tan, DAP'tan sorumlu kaptan dedim. (Bakan Yılmaz çok güldü bu tanımlamama. Sonra sohbete girdi.
"Hoş geldiniz. Nasıl buldunuz Van'ı, Akdamar'ı, halkın yaklaşımını?" diye sordu. Hukukçu olduğunu söyleyen
Edward adlı konuk önce sitem etti;
"Erivan'dan Iğdır'a geçsek 15-20 kilometre sonra Türkiye'de olacağız. Kapı açık değil diye 500 kilometre döndük dolaştık." Ardından muhabbet koyulaştı. Türk-Ermeni ilişikleri, ülkeler arası münasebet, Azerbaycan konusu, Karabağ meselesi, petrol boru hatları, küreselleşme, halkın Ermenilere sıcak yaklaşımı, komşuluk ilişkileri, turizm, tarih, kültür, sanat üzerine bin dolu konuşma yapıldı. Bir ara
Van Valisi Münir Karaloğlu'nun kulağına eğildim;
"Bakanımız bir taşla iki kuş vuruyor. Hazır fırsat bulmuşken Ermeni açılımı konusunda da çalışma yapıyor" dedim, gülüştük.