Bakara Suresi 102. ayet birçok anlam ve mesaj içeren ayetlerdendir. Bu ayet özellikle kıyamet zamanında zor durumda kalmamak için kişilerin anlaması gereken birçok mesaj içermektedir. Okumanın birçok faziletinin olması Bakara Suresi'ni en merak edilen surelerden biri haline getirir. Bundan dolayı Bakara Suresi 102. Ayet okunuşu, Arapça yazılışı, Türkçe anlamı ve meali her Müslüman tarafından detaylıca bilinmelidir.
Bakara Suresi Kur'an-ı Kerim'in özeti olarak bilinen en uzun suredir. Bu sureyi hem iyi anlamak hem de kişinin hayatına uyarlaması gerekir. Anlamak ve bu surede anlatınlar doğrultusunda yaşam sürmek kişilerin kıyamet zamanında içinde olacakları rahatlık açısından büyük öneme sahiptir. Sure adını içerisinde geçen Bakara kelimesinden alır. Fatiha Suresinden sonra gelen surenin Mushaf sıralaması ise 2.'dir. Toplamda 286 ayet bulunan surenin ilk ayetleri Medine'de nazil olmuştur. Kalan ayetler ise Mekke döneminde nazil olmuştur. Her bir ayeti önemli olsa da birçok din alimi 102. ayet üzerinde de durur. Bu ayetin okunuşu şu şekildedir:
Vettebeû mâ tetlûş şeyâtînu alâ mulki suleymân(suleymâne) ve mâ kefere suleymânu ve lâkinneş şeyâtîne keferû yuallimûnen nâses sihra, ve mâ unzile alâl melekeyni bi bâbile hârûte ve mârût(mârûte), ve mâ yuallimâni min ehadin hattâ yekûlâ innemâ nahnu fitnetun fe lâ tekfur fe yeteallemûne minhumâ mâ yuferrikûne bihî beynel mer'i ve zevcihî, ve mâ hum bi dârrîne bihî min ehadin illâ bi iznillâh(iznillâhi), ve yeteallemûne mâ yadurruhum ve lâ yenfeuhum ve lekad alimû le menişterâhu mâ lehu fîl âhirati min halâkın, ve le bi'se mâ şerav bihî enfusehum lev kânû ya'lemûn(ya'lemûne).
Bakara Suresi 102. ayetini Arapça okumanın farklı faziletleri bulunur. Arapça olarak yazılışı ise şu şekildedir:

Kur'an'da geçen surelerin her biri farklı bir öneme sahiptir. Özellikle en uzun sure olan Bakara Suresi insanların okuması ve anlaması gereken surelerdendir. Her ne kadar Arapça yazılışından okumanın faziletleri büyükse de ne anlatıldığını da bilmek büyük önem taşır. Bundan dolayı 102. Ayetin Türkçe anlamına da bakmak gerekir. En önemli ayetlerinden biri olan 102. Ayetin Türkçe anlamı şu şekildedir:
Onlar, Süleyman'ın hükümranlığı hakkında şeytanların uydurup söylediklerine uydular. Gerçek şu ki Süleyman kâfir olmadı, fakat şeytanlar kâfir oldular; çünkü insanlara sihri, Bâbil'de iki meleğe, Hârût'la Mârût'a indirileni öğretiyorlardı. Hâlbuki bu iki melek, "Biz ancak imtihan vasıtasıyız; sakın küfre sapma!" demedikçe hiç kimseye bilgi vermezlerdi. Fakat onlar bu iki melekten, karı ile koca arasını açacak şeyleri öğreniyorlardı. Oysa Allah'ın izni olmadıkça onunla hiç kimseye zarar veremezlerdi. Yine de kendilerine fayda sağlayanı değil zarar vereni öğreniyorlardı. Andolsun onlar, bunu (sihri) satın alan kimsenin âhiretten nasibi olmadığını çok iyi biliyorlardı. Karşılığında kendilerini sattıkları şey ne kötüdür, bir bilselerdi!
Bakara Suresi Okunuşu İçin Tıklayınız
On yıllık bir süre içerisinde nazil olan sure, mushafta 2. suredir. Nüzul sıralamasında ise 87. Sıradadır. Sure ismini 67. ve 71. ayetlerde geçen İsrailoğulları'nın kesmiş oldukları sığır kurban etmeleri olayından almaktadır. Ayete göre inkar halinde olan kişiler Süleyman'ın hükümranlığını kabul etmeyerek insanların uydurmuş olduğu birtakım yalanlara inanmışlardır.
Süleyman Peygamber hakkında bu yalanları uyduran kişiler ise şeytanlaşmış insanlardır. Bu yalancı kişilerin sözlerine göre Peygamber hükümranlığını büyü ve sihir ile yürütmektedir. Ancak Süleyman Peygamber onlarla hiçbir zaman küfre girmemiştir. Ancak o insan kılığına giren şeytanlar türlü şımarıklık ve sihir ile küfür haline girmişlerdir. Kendilerini haklı göstermek adına da birçok farklı hikaye uydurmuşlardır. Ayet bu durumda Süleyman Peygamberin bu inkarcılar karşısındaki tutumu üzerinde durmaktadır.