Balıkesir, son günlerde adeta bir deprem fırtınası yaşıyor. Aynı merkez üssünde arka arkaya yaşanan sarsıntıların son halkası, Sındırgı merkezli 4.9 büyüklüğündeki deprem oldu. AFAD ve Kandilli Rasathanesi'nin anlık verileriyle teyit edilen bu sarsıntı, vatandaşlarda büyük paniğe neden oldu. Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ) Deprem Araştırma ve Uygulama Merkezi Müdürü ve Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD) Deprem Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Hasan Sözbilir, yaşanan bu aktivitenin nedenini ve bölgedeki fayların potansiyelini değerlendirdi.

Balıkesir Sındırgı merkezli son dakika depremi, 10.06 sularında gerçekleşti. Hem AFAD hem de Kandilli Rasathanesi tarafından büyüklüğü yaklaşık 4.9 olarak belirlenen sarsıntı, çevre illerden de hissedildi. Depremin derinliği ise yaklaşık 7 km olarak ölçüldü.
Bu son sarsıntı, bölgede son günlerde yaşanan büyüklü küçüklü depremler serisinin en büyüklerinden biri oldu.

Sındırgı ve çevresinde süregelen sismik hareketliliğin ardından kamuoyunun en büyük sorusu olan "Balıkesir'de büyük deprem bekleniyor mu?" sorusuna, alanının önde gelen ismi Prof. Dr. Hasan Sözbilir'den bilimsel bir yanıt geldi.
Balıkesir ve Simav çevresinde deprem yoğunluğunun ölü faylarda gerçekleştiğini söyleyen Sözbilir, önemli bir kısmının kırıldığını da aktardı:

"Dolayısıyla şu anda yakın bir zamanda artık bu bölgede bu ölçeklerde bir depremin beklentisi gözlenmiyor. Sındırgı'nın güneyindeki fayların önemli bir bölümü kırılmış oldu. Deprem aktivitesini izlediğimizde günlük deprem aktivitesi 100'ün altına inmiş durumda. Aynı zamanda deprem büyüklüğü de belli bir ölçekte geriye çekilmiş durumda. Dolayısıyla artık bu bölgedeki kısımlarda yeni bir fayın kırılma olasılığının çok yüksek olduğunu değerlendirmiyoruz. Depremler ölü fayın üzerinde zaten gerçekleşiyor. Yaklaşık şu anda 30 kilometreye yakın bir fayın kırıldığını söyleyebiliyoruz. Bizim de zaten çizdiğimiz fayların uzunluğu yaklaşık bu kadardı. Şu aşamada enerji boşalımının büyük bir kısmı gerçekleşti. Dolayısıyla bu bölgede artık yakın bir gelecekte büyük bir depremin olmaması gerekiyor."

Sözbilir, "Vatandaşlarımızın bu aşamada artık panik yapmasını gerektirecek bir durum yok. Zaten afet müdahale planı da devrede. Gerekli çalışmalar zaten yapılıyor. Zaten AFAD'ın ve Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığının ilgili kurumları bu bölgedeki hasarlı binaları boşaltmış durumda." dedi.

Prof. Dr. Şükrü Ersoy da 4.9 büyüklüğündeki depremin hemen ardından bu depremlerin tektonik değil volkanik kökenli olduğunu düşündüğünü aktardı.
Depremlerin aylarca hatta 1 yıl boyunca devam edebileceğini söyleyen; bu şekilde orta ve küçük şiddette zaman zaman hissedilir olan deprem yoğunluğunun süreceğini beklediğini söyleyen Ersoy bu merkez üssü özelinde büyük bir deprem beklemediklerini aktardı.

Yıkıcı deprem beklemediklerini belirten uzmanlar yine de yorgun halde olan hasarlı binalara karşı vatandaşları uyarıyor. Uzmanlar, öncesinde orta şiddetli depremlerden etkilenerek yorgun hale gelen hasarlı binalara karşı dikkatli olunması gerektiği ve 4.9 gibi orta büyüklükteki bir depremin de bu binalar özelinde yıkıcı olabileceği konusuna dikkat çekiyor.