İstanbul Kağıthane'de ikamet eden 44 yaşındaki Erol Y., 2001'de bir kadına cinsel saldırıda bulundu. 11 yıl hapis yattı. Cezaevinden, 2012'de Denetimli Serbestlik Yasası ile salıverildi. Ancak huylu huyundan vazgeçmedi. Temmuz 2012'de hırsızlık için evlere girmeye başladı. Hülya G. ve Tuğba G. adlı iki kız kardeşin evine giren sapık, uyumakta olan kardeşlerin kıyafetlerini makasla kesti. İç çamaşırlarını düz çizgi halinde keserek kızların cinsel bölgelerini izlemeye başladı. 22 yaşındaki Tuğba uyandı ve koltukta Erol Y.'yi görünce çığlık attı. Zanlı pencereden atlayıp kaçtı. İki gün sonra yine Kağıthane'de bu kez 14 yaşındaki R.A. ile ablaları L.A. ve G.A.'nın uyuduğu odaya girdi. Aynı sapıklığı bu kez küçük R.A.'ya yaptı. Pijamasını ve iç çamaşırını kestiği kızın uyanması üzerine kızı korkutarak, "Sus annene söyleme" diyen sapık, kızın çığlık atması üzerine pencereden atlayıp izini kaybettirdi. Aynı suçlardan 19 farklı sabıka kaydı bulunan Erol Y.'nin birden fazla eve girip benzer şekilde genç kadınların iç çamaşırlarını kestiği ortaya çıktı. Kapı ve penceredeki parmak izinden yakayı ele veren Erol Y.'ye, "Cinsel saldırı, mala zarar verme ve konut dokunulmazlığı ihlali" suçlarından dava açıldı. Hülya G. ve Tuğba G.'nin mağdur olduğu davada Asliye Ceza Mahkemesi, iç çamaşırlara zarar verdiği için 8 ay hapis verdi. İki kardeş cinsel saldırı suçundan verilen beraat kararına itiraz etti. Kararı bozan Yargıtay, dosyayı yerel mahkemeye geri gönderdi.