Kadınların ortak hayallerini gerçekleştirdiği atölyelerde Türk, Suriye ve Afgan kültür ve geleneklerini yansıtan alışveriş torbası, maske, plaj çantası, nevresim ve pike takımları, el cüzdanı, cep telefonu ve özel kutnu kumaştan tablet kılıfları, yastıklar, el/yüz havluları bebek yorganları üretiliyor. 2 yıl önce Paris Barış Forumu'nda en başarılı 10 proje arasında seçilen SADA Kadın Kooperatifinin ortağı kadınlar, el emeği göz nuru ürünlerini aldıkları e-ticaret eğitiminin ardından şimdi ürünlerini internet üzerinden satışa sunuyor. Sığınmacılar ve Göçmenlerle Dayanışma Derneği (SGDD-ASAM)'ın, Avrupa Birliği ve Japonya Hükümeti'nin mali desteği, BM Kadın Birimi (UN Women) öncülüğünde Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) ve Gaziantep Büyükşehir Belediyesi iş birliğiyle sürdürdüğü proje kapsamında desteklenen SADA Kadın Kooperatifi, kadınların hayatına dokunmak için çalışmalarını sürdürüyor.
KADIN DAYANIŞMASI HAYATLARINI DEĞİŞTİRDİ
Pandemi döneminde tüketicilerin internet alışverişine yönelmesiyle, E-ticaret yoluyla satış ve pazarlama konusunda eğitim alan kooperatif üyesi kadınlardan biri 50 yaşındaki Delal Hasan. 10 yıl önce başlayan Suriye'de iç savaşı yüzünden ülkesini terk etmek zorunda kalana Hasan, " "Savaştan önce 17 yıldır işlettiğim çeyiz mağazam, evim ve arabam vardı, çocuklarımız okuyordu, çok güzel bir hayatımız vardı. Kasım 2011'de bombalar patladı ve sanki kıyamet koptu. Kurulu düzenimizi geride bırakarak çocuklarımızla birlikte Türkiye'ye sığındık. SADA hayatımızı değiştirdi. Burada pek çok eğitim aldım, çok güzel işler öğrendim. Mutfak, terzilik ve sayacılık kursları aldım. Cüzdan, çanta, ayakkabı dikmeyi öğrendim" dedi. Kadının elinin değdiği her işin güzelleştiği söyleyen Delal Hasan, Kadın Kooperatifinde ürettikleri ürünlerin satışından elde edeceği gelirle aile ekonomisine destek olduğunu, biriken ev kirasını ve faturalarını ödeyeceğini ifade ediyor.
"KENDİMİZİ İSPAT ETMEYE ÇALIŞIYORUZ"
Suriyeli Fatma Sandi (50) ise hayatında hiç okula gitmemiş. Savaş nedeniyle 9 yıl önce ailesiyle Türkiye'ye gelmiş. SADA Kadın Kooperatifi'nde korona salgınından önce mutfak bölümünde turşu, salça ve pasta yapımı gibi pek çok alanda çalıştığını anlatan Fatma, "Kooperatif el birliği demek. Hep birlikte maske, deri çanta, cüzdan, nevresim, havlu ve birçok şey üretiyoruz. Ürünlerin hepsi el emeği göz nuru. Kooperatifte her kadın kendini ispat etmeye çalışıyor" diye konuştu.
"KAZANDIĞIM PARAYLA ÇOCUKLARIMIN İHTİYACINI KARŞILAYACAĞIM"
3 çocuk annesi Türk vatandaşı Serpil Karakurt, SADA'da önce kurslara katıldığını ardından kooperatife ortak olduğunu söyledi. İlk kazanacağım parayla çocuklarımın, evimin ihtiyaçlarını sağlayacağım" diye konuşan Karabulut sözlerini şöyle sürdürdü: "Bu ürünlerin hepsi kadın emeği. Biz hepimiz ayakta durmaya çalışan kadınlarız. Bir şeyler yapmak istiyoruz. İnsanlar da bizim ürünlerimizi beğenerek alsalar çok mutlu oluruz. Suriyeli kadınlarla hem sosyal hayatta, hem de kooperatifte bir aradayız. En başta hepimiz kadınız, daha da ötesi hepimiz insanız. Bence farklı bir yanımız yok." Daha önce mutfak atölyesinde çalışıp festivaller için yemekler yapan Türk vatandaşı Zübeyde Bulut ise "Mutfak atölyesi pandemi nedeniyle kapanınca kooperatif olarak maske üretimine de geçtik. Ne kazanırsam çocuklarımın eğitimi için. İnsanlar kadınlara özellikle de sığınmacı kadınlara destek için kooperatiften ürün alabilirler" dedi.