Hatay'ın Reyhanlı ilçesinde 11 Mayıs 2013'te 53 kişinin yaşamını yitirdiği bombalı saldırılarla ilgili aralarında Türkiye Halk Partisi Cephesi (THKP-C)/Acilciler örgütünün elebaşı Mihraç Ural'ın da bulunduğu 6 sanığın yargılandığı davaya, Ankara 9. Ağır Ceza Mahkemesinde devam edildi. Duruşmaya, tutuklu sanıklar Memet Gezer, Mohammad Dib Korali, Temir Dükancı ve Cengiz Sertel bulundukları cezaevinden Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) üzerinden katılırken, taraf avukatları salonda hazır bulundu. Ayrıca duruşmayı, saldırıda hayatını kaybeden Oğulcan Tuna'nın babası müşteki Ahmet Tuna'nın da aralarında bulunduğu, saldırıda yakınlarını kaybeden vatandaşlar izledi.
Mahkeme Başkanı, dava dosyasına giren evrakı okumasının ardından, bir önceki celsede bahsedilen numaraların kime ait olduğunu sorarak sanık Gezer'e söz verdi. Gezer, söz konusu numaraların tanıklar A.A. ve A.K. ile Hatay Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şubesine ait olduğunu belirterek, "Patlamayı gerçekleştirecek kişilerin tespitini devlete ben yaptırdım" ifadelerini kullandı.Söz alan diğer sanıklar ise üzerlerine atılı suçlamaları reddederek, beraat talebinde bulundu.
"HATAY'I KARIŞTIRIP İÇ ÇATIŞMA ÇIKARMAK AMACIYLA YAPTILAR"
Müşteki Ahmet Tuna, sanıkların menfaat temelli hareket ederek saldırıyı gerçekleştirdiğini iddia ederek, "Bu katliamı para karşılığında ve Hatay'ı karıştırıp iç çatışma çıkarmak amacıyla yaptılar. Hepsi katil. Acımız tarif edilemez. Bu sanıkları dışarıda görmek istemiyoruz. Kardeş kanı döktüler. Şehit aileleri olarak artık konuşmak istemiyoruz. Mahkemenize ve adaletinize güveniyoruz" ifadelerini kullandı. Beyanların tamamlanmasının ardından mütalaası sorulan cumhuriyet savcısı, sanıkların kaçma ihtimali bulunduğu ve isnat edilen suçu işlediklerine dair kuvvetli suç şüphesinin varlığı gerekçesiyle tutukluluk hallerinin devamına, dosyaya giren HTS kayıtları hakkında bilirkişi incelemesi yaptırılmasına ve esas hakkındaki mütalaanın hazırlanması amacıyla dosyanın kendisine tevdi edilmesine karar verilmesini talep etti.
Söz alan sanık Gezer'in müdafii Avukat Adil Hasan Tahsin Dinç ise, "A.K. 'Tüm görüşmelerden sonra tutanak tuttum' beyanında bulunmuştur. Önceki celselerde de talep ettiğimiz üzere, patlama öncesine ait tüm tutanakların dosyaya kazandırılmasını istiyoruz. Terörle Mücadele Şubesine müzekkere yazılarak böyle bir tutanağın bulunup bulunmadığının araştırılması zorunludur" dedi. Diğer sanık müdafileri de mahkemeden, müvekkillerinin tutuksuz yargılanmalarını talep etti.
DOSYA SAVCILIĞA GÖNDERİLDİ
Ara kararını açıklayan mahkeme heyeti, dosyaya giren HTS kayıtları esas alınarak, belirtilen numaralar arasında patlama öncesinde iletişim bulunup bulunmadığının tespiti amacıyla kapsamlı bir bilirkişi raporu alınmasına, sanıkların tutukluluk hallerinin devamına ve gelecek bilirkişi raporunun ardından esas hakkındaki mütalaanın düzenlenmesi için dosyanın cumhuriyet savcılığına tevdi edilmesine hükmetti.