Şarkıcı Güllü, 26 Eylül'de Yalova'daki evinin penceresinden düşerek hayatını kaybetti. Ölümüyle ilgili ilk günden itibaren 'cinayet' iddiaları gündeme geldi. Tek şüpheli ise kızı Tuğyan Ülkem Gülter'di. Yalova Cumhuriyet Başsavcılığı'nca yürütülen soruşturma kapsamında, Güllü'nün hayatını kaybettiği sırada yanında olan kızı Tuğyan Ülkem Gülter ile arkadaşı Sultan Nur Ulu hakkında gözaltı kararı verildi. Yurt dışına kaçacakken yakalanan ikiliden Sultan Nur Ulu kan donduran cinayeti itiraf etti. Soruşturma kapsamında 'kasten adam öldürme' suçlamasıyla gözaltına alınan ve savcı tarafından yurt dışı çıkış yasağı talebiyle nöbetçi hakimliğe sevk edilen Sultan Nur Ulu, adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı. SABAH, Sultan Nur Ulu'nun hakimlikte verdiği ifadeye ulaştı.

BİR GÜN ÖNCE EVE GİTTİM
Ulu, ifadesinde Ulu, soruşturma kapsamında ilk verdiği ifadeyi ise kabul etmediğini dile getirdi. Olaydan 1 gün önce Güllü'nün evine gittiğini aktaran Ulu, "Arada orada kalıyordum. Olay günü ben Tuğyan ve Güllü, Güllü'nün Çınarcık'taki evindeydik. O günün sabahında saat 10-11.00 gibi Tuğyan'la dışarı çıktık. Bir saat dışarıda vakit geçirdik sonra eve döndük. Yarım saat sonra tekrar dışarı çıktık. Yalova merkezdeki bir AVM'de Tuğyan'ın çocuğu için bakıcı görüşmesine gittik. Şahıs yabancı uyrukluydu. Sonra Tuğyan'la telefonuyla ilgili olan durum için telefoncuya gittik. Telefonu açtırabildi. Sonra Çınarcık'a gittik" dedi.

MÜZİK AÇIP DANS ETMEYE BAŞLADIK
Çınarcık'taki eve saat 18.00 sıralarında geçtiklerini aktaran Ulu, ifadesine şöyle devam etti: "Gül anne evdeydi. Bakıcı görüşmesi hakkında konuştuk. Gül anne ve Tuğyan ile bana yemek siparişi verdi. Yemeği yemeden önce ya da sonra Gül anne duşa girdi. Çıkınca da üçümüz film izlemeye karar verdik. Biz film izlerken Tuğyan telefonla konuşmak için odasına gidip geliyordu. Sevgilisi Kervan ile konuşuyordu. İkisi dini nikahlıdır. Sonra gidip gelmesinden rahatsız olunca filmi kapattık. Gül anne, Kervan'ı pek sevmezdi. Sonra müzik açtık. Tuğyan da yanımızdaydı. Sonra Tuğyan'la odaya geçtik. Odada biraz vakit geçirdik. Arada salona gidip geliyorduk. Açık olan müzikte ikimiz de dans ediyorduk.

TUĞYAN İLE ANNESİ ARASINDA DİYALOG GEÇİYORDU
Daha sonra Tuğyan, malkata müziğini açmamı istedi. Sonra Gül anne yanımıza geldi ve o da bizle oynamaya başladı. Daha sonra ben yüzümde olan yara izi ve dikişlere bakmak için aynaya doğru döndüm. Bu sırada Tuğyan ve annesi oynamaya ve şakalaşmaya devam ettiler. Biz, odanın kapısının olduğu tarafta oynuyorduk. Daha sonra Gül anne, camın olduğu tarafa doğru benim arkamdan Tuğyan'la yatağın arasından geçti. Ben o sırada aynada flash açık bir şekilde yüzümdeki yara izine bakıyordum. Dikkatim tam olarak onlarda değildi. Ben ilk aynaya döndüğüm sırada Tuğyan ile annesi arasında diyalog geçiyordu. O diyaloglar bana ses kayıtlarında dinletilen diyaloglardı.

CAMDA SARKITIRKEN GÜLLÜ AŞŞAĞIYA DÜŞTÜ
Daha sonra aralarında konuşma geçmedi. Ben kafamı onların tarafa doğru çevirdiğimde Gül annenin yüzünün camdan aşağıya doğru dönük, hafif camdan dışarı bakar gibi eğilmiş bir şekilde olduğunu gördüm. Tuğyan arkadan annesinin kalçasının altından bacaklarına doğru sarılarak hafif kendisine, hafif yukarıya doğru çektiğini gördüm. Tuğyan annesini o şekilde çektikten hemen sonra annesi düştü. Ben düştüğü anı gördüm. Daha sonra Tuğyan, 'koş' şeklinde bağırarak aşağı doğru gitti. Ben de onun peşinden gittim.

SULTAN İÇİN ' O DA GELECEK' DEDİ
O sırada Tuğyan büyük tepkiler vererek çığlık atıyordu. Ben ise şok halinde kaldığım için tepki verememiştim. Daha sonra bizi hastaneye sevk ettiler. Sonra Tuğyan'ı başka hastaneye sevk edecekerdi. Tuğyan bana yönelik, 'o da gelecek' dedi ve aynı ambulansta gittik. Kervan bizi orada bekliyordu. Hastaneden sonra Kervan'ın evine gittik. Sonra geri hastaneye döndük. Biz geri döndüğümüzde Tuğyan, annesinin öldüğünü öğrendi. İşimiz bittikten sonra hastanede, Tuğyan'ın akrabaları ile Kervan'ın Çınarcık'taki evine gittik. Bu sırada Tuğyan'la aramızda herhangi bir muhabbet geçmedi. Çünkü hiç yalnız kalmamıştık.

'DİKKAT ET KENDİNE...' KORKTUĞU İÇİN ANLATMAMIŞ
Ben hala olayın etkisi altında kalmıştım. Yaklaşık yarım saat sonra aynı kişilerle Çınarcık'taki eve gittik. Tuğyan'ın kardeşi Tuğberk, Çınarcık'taki eve geçmişti. Hülya abla yanımıza gelmişti. Bana, 'Gel seni bana götüreyim' dedi. Onun evine gittim. Hülya abla Güllü'nün öldürüldüğünden emin bir şekilde bana yönelik, 'Eğer böyle bir durum varsa ki bence var. Dikkat et kendine. O, Güllü'nün kızı' dedi. Ben onların güçlü bir aile olmasından dolayı korktuğum için Güllü'nün ölümüne dair şahit olmuş olduğum durumu Hülya abla dahil kimseye söylemedim.

"BAK KIZIM SEN TUĞYAN'I TANIMIYORSUN"
Ertesi gün cenaze olduktan sonra yeni taşıntığım Bircan abla bana, 'Bak kızım sen Tuğyan'ı tanımıyorsun. Ben ne olduğunu bilmiyorum. Bunu Tuğyan'ın yapmış olabileceğini düşünüyorum kendine çok dikkat et' dedi. İnsanlar bana soruyorlar ama ben anlatmıyordum. Ben, Tuğyan'ın bu süreçte bana ne yapacağını bilmediğim için üzerime suçlama atabileceğinden endişe ederek yanlarından ayrılmadım.

TUĞYAN'DAN TEHDİT: BEN YANARSAM İKİMİZ DE YANARIZ
Yalnız kaldığımızda Tuğyan bana, 'Ben yanarsam ikimiz de yanarız' dedi. Tuğyan'ın bana bunu demesinin sebebi annesini ittirdiğini görmemdi. Çünkü ben gördükten sonra tepki verdim ve o sırada Tuğyan bana bakarak, 'Koş' dedi. Sonra tekrar Hülya ablanın yanına gittim. Oraya Bircan abla da gelmişti. Bircan abla bana, 'Ben Tuğyan'la konuştum. Böyle bir şey olursa senin üstüne suç atacak. Bir dakila bile düşünmeyecek' dedi. Tuğyan, bunları Bircan ablaya bu olaydan dolayı kendisinin başına bir şey gelme ihtimaline karşı söylemiş. Ben iyice korkmaya başladım.

BÜYÜK TARTIŞMAYA ŞAHİT OLMADIM
Bu olaylardan sonra Tuğyan'la beraber olmam ondan korkmam yüzündendir. Annesi ile Tuğyan arasında büyük bir tartışmaya şahit olmadım. 'Öldüreceğim onu' tarzı mesajlarını bu süreçte medyadan öğrendim. Annesine yönelik her anne kız arasında olacak kadar küçük serzenişlerde bulunuyordu. Ancak bu denli büyük bir olaydan daha önce hiç bahsetmemişti.

OLAYDAN SONRA TUĞYAN, ANNESİNİ KÖTÜLEMİŞ
Arif Ulu, babam olur. Alkollü olduğu bir gün bana dosyada yer alan beyanları söylemiştir. Ben ona bu olayın gerçeğini hiç anlatmamıştım. Tuğyan'la hiçbir zaman Güllü'yü öldürmek için plan yapmadık. Tuğyan'ın Güllü'yü öldürmek için plan yaptığına şahit olmadım. Tuğyan'ın annesini öldürmesinin nedeninin küçüklüğünden bu yana gelen kırgınlıklar ve annesi Güllü'nün hayat biçimi olduğunu düşünüyorum. Benim bunları bilme nedenim Tuğyan'ın bana bunları olaydan sonra anlatmasıdır. Bana anlattığı şeyler, annesinin geçmişte narkotik bağının olması, eşcinsel ilişkisinin olması gibi şeylerdir.

"TUĞYAN DAHA ÖNCE DE BANA SÖYLEMİŞTİ"
Olayın gerçekleştiği gün her şey normaldi. Bir anda ne olduysa oldu. Benim de asıl korkma nedenim de buydu.Tuğyan'ın uyuşturucu kullandığını hiç görmedim. Ancak çok eskiden kullandığını duymuştum. Tuğyan'ın esiden arkadaşı olan Serhat Cevher'in İstanbul'da olduğumuz zaman Tuğyan'a yönelik, 'Yurt dışına git. Oradan süreci takip et. Ben insan kaçakçısıyım. Seni de götürürüm' dedi. Bana da, 'Sen de onunla birlikte git' dedi. Serhat bir ara bana, 'Tuğyan mı yaptı. Daha önce bana da söylemişti' demişti. Serhat'a olayla ilgili herhangi bir şey söylemedim. Doğruları anlattıktan sonra vicdanen rahatladım. Suçlamaları kabul etmiyorum."