HABER ALINCA HAREKETE GEÇTİ
Molla Fenari Mahallesindeki "Atilla Karat" isimli mücevherat mağazasının sahibi Atilla Anlı'nın da yapılan dinlemeler sonrası soruşturmaya dahil edildiği ve tutuklandığı öğrenildi. Bu çerçevede baskın yapılacağı haberini alır almaz, işyerindeki ve Zorlu'daki rezidans dairesinden çok sayıda kaçak ve gümrük beyannamesi bulunmayan pırlantaları kaçırmaya çalıştı. O anlar güvenlik kamera kayıtlarına ve kuryelerle bağlantılı olan Anlı'nın çalışanlarının telefon görüşmelerine yansıdı.

"DÜKKANA GEÇ NE VARSA TOPLAYIN"
Anlı'nın operasyon günü 26 Ağustos saat 08.57'de, çalışanı Mazlum Gündüz isimli kişiyi aradığı ve, "Mazlum çarşı çok karışık. Çabuk dükkâna geç. Bir şey etmeyin ne varsa toplayın... Hızlı olun" dediği Mazlum Gündüz'ün de "Tamam abi" dediği saptandı.

Atilla Anlı
"ELLERİNDE BİR ŞEY TAŞIYIP ÇIKMASINLAR NE VARSA ÇATI ÇATI.."
Emniyet operasyonunu gören Mahmut Tahaoğlu da patronu "Atilla Karat" isimli mücevherat mağazasının sahibi Atilla Anlı'yı (70) arayarak, haberdar etti. Bunun üzerine, Atilla Anlı'nın suç unsuru kıymetli taşları saklamak için harekete geçtiği tespit edildi. 26 Ağustos'ta sabah saat 09.10'da emniyetin operasyonu sonrası yapılan görüşmeler şu şekilde:
Mahmut Tahaoğlu (M.T): Hepsi Nur-u Osmaniye'deler. Bizim dükkanın önünde bir şey yok açıp toplayacağız haberin olsun bilgi vereceğim sana.
Atilla Anlı (A.A.): Hızlı toplayın çoklar.
M.T.: Merak etme tamam abi.
A.A.: Mal da kasada acil.
M.T.: Tamam abi.
A.A.: Ellerinde bir şey taşıyıp çıkmasınlar. Ne varsa çatı çatı.
M.T.:Tamam tamam hiç merak etme ben hallederim.

DÜKKANDAKİ MALZEMELERİ KAÇIRDILAR
Güvenlik kamera kayıtlarına göre saat 26 Ağustos sabah 09.19'da, Anlı'nın ortağı Deniz Anlı, dükkanın showroom olarak kullanılan odasına girdi. Oda içerisinde hızlı hareketler ile evrak ve pırlantaları toparlama işlemine başladı. İşyerinde bulunan diğer çalışanlarda yine aynı, telaşlı bir şekilde aynı katta bulunan dolapları hızlıca kontrol etti. Deniz Anlı, tam saat 09.17'de koliyi sürüklerken kameralara yakalandı. Yunus Çetinkaya isimli bir başka çalışan showroom odasına girerek, dolaplardan bir takım ürünler çıkararak, poşet ve kolilerin içerisine doldurdu. Ardından dükkanın iki üst katında bulunan atölye kısmına geçti ve bir çöp torbası alarak dükkandan çıkıp Çemberlitaş istikametine doğru uzaklaşmaya başladı.

ZORLU'DA PIRLANTA MESAİSİ
Aynı dakikalarda Atilla Anlı, şoförleri Tarık Doruk ve Cafer Musa Karahan'ın Zorlu AVM'de buluştu.. Operasyon haberini alır almaz, Zorlu'nun otoparkındaki deposundan, rezidans kısmındaki daireye giriş yaparak burada bulunan değerli pırlantaları bavullara doldurulduğu ve otoparktaki araca taşındığı saptandı.

DEPOYU HALLETTİ REZİDANSA GEÇTİ
Anlı'nın Zorlu'daki rezidans dairesine geçtiği kameralara takıldı. Şoför Cafer Musa Karahan'ın da daireden çıkarttığı poşetleri otoparktaki farklı bir araca taşıdığı tespit edildi. Akşam saatlerinde ise Anlı'nın çalışanı Enes Çetinkaya'nın motorla Zorlu'ya geldiği ve valizlerle dolu olan Vito ile ard arda çıkış yaptığı görüldü.
MİNİBÜSTEN TARİHİ ESERLER ÇIKTI
Soruşturma birimleri hemen harekete geçerek Anlı'nın mağazasına ve Zorlu'daki rezidansına baskın yaptı. Mağazadan toplam 1.359,23 karat pırlanta, ayrı ayrı kilitli şeffaf paketlere yerleştirilmiş 20 paket içerisinde 286.71 gram ağırlığında küpe, kolye ve bilekliğe rastlandı. Siyah renkli minibüste yapılan aramada ise, 18 adet tarihi eser sikke, 9 adet valize rastlandı. 8'inde çok sayıda evrak ve dosyaların yer alırken bir tanesinin boş olduğu saptandı. Valizlerden çıkan çok sayıda cep telefonu, laptop, flash bellekler ve tablete de el konuldu. Ele geçirilen dijitallerin incelemesinin sürdüğü öğrenildi.