Türkiye'nin en iyi haber sitesi
MELİH ALTINOK

Bu iktidar resmen oy için çalışıyor yahu!

Sesli dinlemek için tıklayınız.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Karadeniz'deki Fatih sondaj gemisinin 58 milyar metreküplük doğalgaz bulduğunu açıkladı. Son keşifle birlikte Türkiye'nin toplam rezervi 710 milyar metreküpe ulaştı. Bu miktardaki doğalgazın piyasa değerinin yaklaşık 1 trilyon dolar olduğu belirtiliyor.
Yıllık tüketimimizin 60 milyar metreküp olduğu düşünülürse, en büyük cari açık kalemi olan enerji alanında Türkiye'ye yıllarca soluk aldıracak bir gelişme olduğu tartışmasız.
Sonuçlarını uzun vadede hissedeceğimiz, bugünden yarına açıklanmış bir projeden, vaatten de bahsetmiyoruz.
Çalışmalar ta 2016'da Berat Albayrak'ın Enerji Bakanlığı döneminde başladı. Ve bugün Cumhurbaşkanı projede sona gelindiğini, birkaç ay içinde rezervlerimizi evlerde kullanmaya başlayacağımızı söylüyor.
Kışa doğalgaz sıkıntısıyla giren Avrupa basını mevzuyla yakından ilgili... Bloomberg'inden Reuters'ine tüm basında "Türklerin devasa rezervinden" bahseden haberler yapılıyor.



Bizim burada ise muhalefet ağız birliği etmişçesine Erdoğan'ın tüm bunları yaklaşan seçimler öncesi oy için yaptığını söylüyor.
Anlıyoruz, oluşan havayı dağıtmak için ellerinden gelen bu ama ağızlarından çıkanı kulakları duymuyor...
Yahu sivil siyasetin, demokrasinin ABC'si zaten bu mekanizma üzerine kurulu değil mi?
Ve 20 yıldır girdiği her ikili yarıştan galip çıkan Erdoğan'ın dünya siyaset literatüründe fenomen olmasının sırrı da bu. Rakiplerinin hayal diye kafa bulmaya çalıştığı dev projeleri birer birer tamamladı. Vaatlerini yerine getirdi. Hatta geciktirmedi bile.
Ayrıca yapabiliyorsanız şu seçimler öncesi siz de vatandaşın oyunu almak için bir şeyler yapsanıza. Hepimiz kazansak.
"İktidarda değiliz. Kaynak mı var?" demeyin, gülerler... Yönettiğiniz belediyelerin bütçesinin iktidara ait belediyelerden, bakanlıklardan fazla olmasıyla övünmüyor musunuz?
Buna rağmen İstanbul'da, İzmir'de, Ankara'da taş üstüne taş koyabildiniz mi?
Filyos'taki gaz tesisi, Yavuz Sultan Selim Köprüsü, Avrasya Tüneli, Marmaray vb. çapında beklentilerimiz zaten yoktu da geride "şudur" diyebileceğiniz bir eser bırakabildiniz mi?
Park bile olurdu, park...

***


PARİZYEN TIRŞİKÇİLER
PKK muhiplerinin, Paris sokaklarını yakan PKK sempatizanlarına yaptıkları itidal çağrıları trajikomik:
"Lütfen biraz sakin olalım arkadaşlar... Oradan başka Paris yok ha!"
Gördüğü şiddet karşısında "Oha falan olan" biri heval de şöyle yazmış:
"Dünden beri kendimizi yedik bitirdik şiddet ve çatışmadan uzak durun diye. Avrupalılar bu görüntüleri görmek istemiyor. Burası Diyarbakır Özlem 2000 Lokantası'nın önü değil. Fransız halkı ve polisi bu görüntüleri görmek istemiyor. Buna hakkınız yok. Yapmayın yahu."



Sergilenen bu zavallılık
karşısında Twitter'da "PadmeFatale"in yazdığı gibi "Özlem 2000 Lokantası'nın suçu ne" dışında ne desek fazla.
Zira Diyarbakır'da çetenin özlediği o kaos günleri geride kaldı.
Sokaklarında kurban eti dağıtırken gençlerin öldürüldüğü, lokantada çorba içen işçi çocukların "PKK, TC'ye saldırırken arada kalıp" can verdiği, Tahir Elçi'nin, Gaffar Okkan'ın kim vurduya gittiği, Sur'da keşlere hendekler kazdırılan bir cangıl değil kent.
Çatışmasız, terörsüz geçen her günde kadim şehir eski enerjisini biraz daha geri kazanıyor.
Bugünlerde de bol bol, bir zamanlar "Doğunun Paris'i"nin üzerine kara bulut gibi çöken, şimdi ise Fransız resmi makamlarına şirin görünmek içim parizyen pozları kesen tırşikçilere gülüyor.

Bu köşe yazısını aşağıdaki linke tıklayarak sesli bir şekilde dinleyebilirsiniz

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA