Forbes dergisine göre Türkiye'nin en zenginleri listesinin 5 no'lu ismi. Babasından aldığı Ülker'i dünya markası yapma gibi bir misyonla Godiva'yı bünyesine kattıktan sonra sadece Türkiye'de değil dünyada da adı konuşulur hale geldi. Murat Ülker... Fotoğraf çektirmez, ortalıkta fazla görünmez, bildiğimiz deniz ve Fenerbahçe önemli ilgili alanları. Fenerbahçe-Gaziantepspor karşılaşmasında Ülker'in locasındayız. Maç başında sadece bir "merhaba" ardından yine sessiz görüntüsüne büründü. Devre arası ise sohbet imkanı bulduk. İkinci yarıyı ise izlemedik daha doğrusu izleyemedik. Çünkü Ülker, basından uzak duran görüntüsünden "uzak"tı. İlk konu doğal olarak Godiva'dan... Ülker'in anlattıklarına göre Godiva'yı almalarından sonra dünyanın birçok markasından kendilerine 'al' teklifleri geliyormuş. "Yeni bir kulübe girdik" diyor Murat Ülker ve markaları almasalar da fiyatları öğrendiklerini ekliyor. Murat Ülker "Burası bir borsa gibi yatırım bankaları global markalar var. Biz de kendi markalarımızı zaman zaman koyuyoruz" diyor. Anlaşılan Ülker, zaman zaman markalarını bu kulüpte test ediyor.
'BİLSEM YAPARDIM!'
Ekim 2009'da New York'ta dolaşırken Eski ABD Başkanı Bil Clinton'ı Godiva'dan çocuklarına alışveriş yaparken görüntülemiştik. Koç Holding'in davetlisi olarak gittiğimiz gezide bunu anektodu Koç Holding Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Koç'a anlatınca "Ülker'in Godiva'yı alması gurur verici" demişti. İşte bu soruyu dünya markasının sahibine, Murat Ülker'e sorma fırsatı bulduk; "Neden Türkiye'den dünya markası çıkmıyor" diye. "Bilsem yapardım" esprisinin ardından ciddileşip "kültür" diyor. Ülker, Türkiye'de çalışan, işçi kültürünün yeni yeni oturmaya başladığını belirtiyor ve anlatıyor: "Ankara'da 1971'de fabrikaya işçi dayanmıyor. Fabrika için eğitiyoruz, 6 ay sonra ayrılıyor. Merak ettik sorduk 'Niye gidiyorsun' diye. Yanıtları 'Para kazandık bitince geliriz' oluyordu. Bizde işçi kültürünün oturması zaman alıyor. İngiltere'de öyle mi. Onlar da fabrikada çalışan işçinin babası, dedesi de aynı fabrikada çalışmış. Bir kültürü var." İş yapış kültüründen devam ediyor Murat Ülker. İhracat örneğini veriyor; "Babam (Sabri Ülker) ihracat yapılmadığı dönemlerde dışarı satmanın hesaplarını yaparken kamyonculara 'Nasıl yurtdışına gidilir, neler gerekir' diye eğitim vermişti. Kamyonların kasasını kapatıp taşımacılık yapmıştık. Sonra TIR'ları öğrendik."