12 Haziran'dan hemen sonra yeni anayasanın çok daha önem arz ettiğini dile getiren Erdoğan, şöyle devam etti:
''Farklı yol ve yöntemlerle, siyaset tasarlayan, siyaset mühendisliği yapan, milli irade üzerine adeta karabasan gibi çöken çetelere karşı amansız bir mücadele yürüttük, yürütmeye devam edeceğiz. Çetelerin, önce komplo yoluyla siyasi partileri şekillendirip, ardından da bu partilerin listelerine sirayet etmeleri, açık söylüyorum, Türkiye'nin çetelerle mücadelesine bir karşı duruştur, bunu başarmamız lazım. Çetelerin yön verdiği, siyaset mühendislerinin istikamet çizdiği, vesayetin milli irade üzerinde gölge ettiği bir Türkiye'ye dönüş asla mümkün olmayacaktır. Eski hal, muhaldir. Türkiye o eski günlere dönmeyecektir ve inanıyorum ki iş dünyası da bu noktada hassasiyet göstermeye devam edecektir. Zira çeteler, bu ülkede sadece demokrasiye musallat olmakla kalmadılar. Çeteler, istikrara, istihdama, sofradaki ekmeğe, fabrikadaki tezgaha, alın terine de musallat oldular ve bu ülkenin adeta enerjisini emdiler. Tek tek bireyler, bu çetelerin saltanatında nasıl bizar olduysa, iş dünyasının her bir üyesi de tek tek bu çetelerden etkilendi. Bugün çeteleri yeniden diriltme hevesinin, demokrasi adına, özgürlükler adına, ülkenin geleceği adına son derece tehlikeli bir oyun olduğunu hatırlatmak isterim.''
Erdoğan, partisine yönelik de bu tür saldırılar olduğunu, PKK terör örgütüyle, ülke içindeki çetelerin irtibatının, iddianamelerde geniş olarak yer aldığını belirterek, ''Her seçim öncesinde, terör örgütünün ve onun uzantılarının şiddet ve tahrik eylemleri, Türkiye'de siyaseti şekillendirmekten, sandık iradesine müdahaleden başka bir anlam taşımıyor. Son haftalarda, partimize yönelik çok ciddi eylemler var. Önce Kastamonu, ardından Silopi'de polise karşı alçakça saldırılar yapıldı. Adana'da, Van'da, Diyarbakır'da seçim bürolarımıza, il ve ilçe başkanlıklarımıza molotoflu saldırılar yapıldı. Birileri, adeta mesaj vermeye, korkutmaya, bizi sindirmeye çalışıyor. Organize bir şekilde, ittifak halinde yürütülen bu kampanya karşısında boyun eğmeyeceğimizi burada açık açık ifade ediyorum'' diye konuştu.
Başbakan Erdoğan, 14 Mayıs'ta, merhum Menderes'in tek başına iktidara gelişinin heyecanını 61 yıl sonra tekrar yaşadıklarını, 10 gün sonra ise 27 Mayıs müdahalesinin yıl dönümünde, o acıyı bir kez daha hatırlayacaklarını ifade ederek, ''Ve şimdi istikrardan rahatsızlık duyanlar bir kez daha kaybedecek, istikrar bir kez daha kazanacak. Güven ortamından rahatsızlık duyanlar bir kez daha kaybedecek, güven ortamı bir kez daha kazanacak. Altını çizerek ifade ediyorum, yeni bir anayasadan, özellikle de milli birlik ve kardeşlik sürecinden rahatsız olanlar kaybedecek, bir kez daha hukuk ve kardeşlik kazanacak. Bu noktada hiçbir taviz vermeyeceğiz. Yolumuza da aynı kararlılıkla yürüyeceğiz'' dedi.