Bu hedefler doğrultusunda, stratejik ortaklardan olan Vodafone Gurubu, şirketlerin faaliyet gösterdikleri coğrafyalarda ticari sorumluluklarının yanında, kurumsal sorumluluklarına da öncelik vermesinin sürdürülebilir ekonomik ve toplumsal kalkınmanın temel taşlarından biri haline geldiği günümüzde, tüm faaliyetlerini planlarken Sosyal Yatırım Politikası çerçevesinde hareket edip toplumsal yaşamda dışarıda bırakılanlara ulaşma ilkesiyle ilerlemektedir. Türkiye Vodafone Vakfı Başkanı Dr. Hasan Süel'in konuşmasında dikkatimi çeken, "dünyanın en hızlı büyüyen ekonomilerinden biri olan ve sürekli değişen bir bölgenin merkezinde yer alan Türkiye'nin sosyal inovasyon için bölgesel bir platform olma potansiyeliydi". Süel, Vodafone'un dünya üzerindeki 27 yerel vakfından biri olan Türkiye Vodafone Vakfı'nın, şirketin sorumluluk sahibi küresel vatandaş olma ve toplumla bütünleşme taahhüdünün sosyal hayata yansıması olduğunu dile getirdi.
Konferans ortaklarından TACSO projesi Takım Lideri Palle Westergaard, konferansın "TACSO'nun sivil toplum, kamu ve özel sektör arasındaki işbirliği ve diyalogu desteklemedeki çalışmalarında önemli bir adım" olduğunu belirtti. Hem Avrupa Birliği üyesi ülkelerde hem de diğer ülkelerde, özel sektör, sivil toplum ve kamu arasındaki sınırların son yıllarda giderek bulanıklaştığından bahseden Westergaard, "öncü kuruluşların sosyal ve çevresel hedeflerini iş yaklaşımlarıyla birleştirmelerinin yanı sıra; kamunun da sivil toplum ve özel sektör ile daha yakın işbirlikleri gerçekleştirdiğini" sözlerine ekledi.
Diğer bir konuşmacı olan, British Council Türkiye Direktörü Margaret Jack ise, sosyal girişimlerin " 'işletme' ve 'üçüncü sektör' kategorilerini sorgulayarak; yeni olanaklar, çerçeveler ve yeni düşünme şekillerinin yolunu açtığını" belirtti. Sosyal girişimler ekonomiye katkılarının yanı sıra; engelliler, evsizler, kırsalda yaşayan kadın ve gençler gibi dezavantajlı gruplara iş olanakları yaratıldığından ve fakirliğin azaltılmasının yanı sıra sosyal hizmetlerin iyileşmesi ve alternatif bir yöntemle sunulması için de olanak sağlandığından bahsetti. Bugün, Birleşik Krallık'ta sayıları 62,000'i bulan sosyal girişimlerin 800.000 kişiyi istihdam ettiğini; yılda 24 milyar pound tutarında ciro oluşturduğunu ve GSYH'ye %1 oranında destek verdiğini sözlerine ekledi.
Türkiye Üçüncü Sektör Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Üstün Ergüder ise "TÜSEV'in son iki sene içinde Türkiye'de sosyal girişimlerin gelişmesi için büyük çaba sarf ettiğini" belirterek konferansın sosyal girişimcilik alanında çalışan kişilerin bilgi ve deneyim paylaşımı ve 20'den fazla ülkeden katılan sosyal girişimcilerle ağ kurmaları için eşsiz bir fırsat sunarak TÜSEV'in bu alandaki çalışmalarına katkı sağlayacağını söyledi.
Lansmanda, Türkiye Vodafone Vakfı'nın, Alternatif Yaşam Derneği (AYDER) ve Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı (UNDP) işbirliği ile 2008 yılında hayata geçirdiği Düşler Akademisi Projesi'nin ulusal düzeyde ses getiren en önemli meyveleri arasında bulunan Social Inclusion Band'ı dinleme imkanı buldum. Social Inclusion Band, Düşler Akademisi'nde eğitim alıp, profesyonel olarak sanat ile uğraşan gençlerden oluşuyor. 5 engelli ve 5 gönüllü müzisyen olmak üzere toplam 10 sanatçıdan oluşan Social Inclusion Band üyeleri, bugüne kadar yerli yabancı pek çok sanatçıyı engelli gençler ile bir araya getirerek, farklılıklar arasında köprü kurmak yolunda önemli farkındalıklar yaratmıştır.
Çok yakın zamanda, güzel organizasyonlarla sosyal girişimciliğe dikkat çekip, daha pek çok kişi ve kurumun değer yaratacağına inanıyorum. Genelde, sosyal sorumluluk adı altında proje bazında kalan çalışmaların süreklilik kazanıp, yeni yapılandırılmalara gidilerek, sorunların ortadan kaldırılmasına destek verilmek suretiyle, sosyal girişimcilik alanında önemli bir algının oluşturulacağı kanaatindeyim. Bunun için, finansal değerler yaratılarak verimlilik arttırılmalı ve yeni fikirlerin denenmesinden korkulmamalıdır.
Duygu Eren
Stratejik İletişim ve Kariyer Danışmanı
Yazarla iletişim için: duygu@dpdanismanlik.com