Banka tarafından yapılan açıklamaya göre, Akbank imzaladığı 1,5 milyar dolar tutarındaki sendikasyon kredisiyle maliyetleri 10 baz puan düşürerek sendikasyonlardaki liderliğini sürdürdü. Bankanın işlemine 20 ülkeden toplam 46 banka iştirak etti.
Toplamda 857 milyon avro ve 450 milyon dolar tutarında, 1 yıl vadeli 2 ayrı dilim olarak yapılandırılan kredinin maliyeti sırası ile EURIBOR yüzde yüzde 1,35 ve LIBOR yüzde 1,35 olarak gerçekleşti.
Akbank bu yeni işlemle birlikte maliyetlerde Mart 2012'de aldığı sendikasyon kredisine göre 10 baz puan iyileşme sağladı. Akbank, imza attığı bu sendikasyon kredisi ile 2011 yılı Ağustos ayında sağladığı 708,5 milyon avro ve 422 milyon dolar tutarındaki sendikasyon kredisini yüzde 100'ün üstünde bir oranla yeniledi.
Açıklamada görüşlerine yer verilen Akbank Genel Müdürü Hakan Binbaşgil, Türk bankacılık sektöründe bugüne kadar alınan en büyük sendikasyon kredisine imza attıklarını belirtti. Binbaşgil, sözlerine şöyle devam etti:
''Avrupa'daki bankaların birbirlerine borç vermekte çekingen davrandığını görüyoruz. Bu bankalar fonlarını güvenli bir kasada tutmak adına, negatif getiriyi göze alarak Avrupa Merkez Bankası'na yatırıyor. Avrupa finans sisteminde güvenin azaldığı böylesi bir ortamda hem Avrupa'dan hem de diğer ülkelerden bankalar Akbank'a, Türkiye'ye 1,5 milyar dolar emanet ediyor. Yabancı bankaların yoğun ilgisi ve katılımıyla gerçekleştirdiğimiz sendikasyon işlemimiz, bu bankaların bankamızın yönetimine olan güvenini yansıtıyor. Temin edilen bu krediyi başta Akbank müşterileri olmak üzere, ekonomimiz ve reel sektörümüze finansman yaratmak için kullanacağız.''
Global ekonomide sıkıntıların sürdüğü bir dönemde Türkiye'nin başarılı performansı ile diğer ülkelerden olumlu şekilde ayrıştığını vurgulayan Binbaşgil, ihracat pazarlarını çeşitlendiren, aldığı önemlerle cari açığını daha iyi yöneten Türkiye'nin ekonomideki yumuşak iniş sürecini başarıyla devam ettirdiğini kaydetti.
Haziran sonu itibarıyla yıllıklandırılmış verilere bakıldığında Türkiye'nin yaklaşık 14 milyar dolar seviyesinde doğrudan yabancı yatırım çektiğini anımsatan Binbaşgil, uluslararası piyasalarda risk alma iştahının düştüğü ve tedirginliklerin arttığı bir ortamda bu rakama ulaşılmasının yatırımcıların Türkiye'ye artan ilgisinin ve olumlu bakış açısının önemli göstergelerinden biri olduğunu dile getirdi.
Türkiye'nin yüksek büyüme potansiyeli ile Türk bankacılık sektörü için önemli fırsatlar sunduğunu aktaran Binbaşgil, bugün dünyanın farklı coğrafyalarından bankaların Türk pazarına girebilmek ve Türkiye'nin istikrarlı büyümesinden pay alabilmek için fırsat kolladığını vurguladı.
Binbaşgil, ''Bunun yanında, bazı çok uluslu şirketler bölgesel operasyonlarının yönetimi için Türkiye'yi üs olarak belirlemiş durumda. Tüm bu gelişmeler ayrıca İstanbul'un 'bölgesel bir finans merkezi' olması yolunda elini kuvvetlendiriyor. Bugün imzaladığımız sendikasyon kredimiz bir anlamda uluslararası yatırımcıların ekonomimizin ve bankacılık sektörümüzün istikrarına, büyüme potansiyeline olan güveninin de bir yansımasını oluşturuyor'' ifadelerini kullandı.
''15 yılda 22 milyar dolar sendikasyon kredisini reel sektöre yönlendirdik''
Akbank Uluslararası bankacılıktan sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Hülya Kefeli ise, 2012 yılı başında Avrupa bankalarının içinde bulunduğu koşullar itibariyle sendikasyon kredilerine katılımın düşeceği beklentisinin hakim olduğunu hatırlatarak, ''Ancak Mart 2012'deki ilk sendikasyon kredimizden sonra bu ikinci sendikasyonumuz da, Avrupa bankalarının kuvvetli kredi hikayesine sahip olan bankamıza fonlama sağlamaya artan oranda devam ettiğini gösterdi. Bu açıdan bize gösterilen güven ve ilgi için teşekkür ediyoruz'' dedi.
Akbank'ın döviz likiditesinin çok yüksek olduğunu bildiren Kefeli, borçlanma kaynaklarını çeşitlendirmek, uygun maliyetli ve daha uzun vadeli kaynak oluşturmak amacıyla uluslararası piyasalardan da bir miktar borçlanma yaptıklarını aktardı.
1997'den bu yana geçen 15 yıllık sürede 30 sendikasyon işlemiyle toplamda 22 milyar dolar tutarında sendikasyon kredisini reel sektörün dış ticaret faaliyetlerine yönlendirdikleri bilgisini veren Kefeli, konuşmasını şöyle sürdürdü:
''Ayrıca 2012 yılında gerçekleştirdiğimiz ikinci sendikasyon kredimizde aldığımız tutarı artırırken maliyetlerimizi biraz daha aşağı çektik. Küresel ekonomik konjonktür dikkate alındığında Akbank'ın son derece iyi ilişkiler içinde bulunduğu Amerika, Avrupa, Asya, Ortadoğu ve Körfez'de yerleşik 46 bankanın kredimize katılımlarını görmek mutluluk verici. Akbank, üstün muhabir bankacılık ilişkileri ve sürekli gelişen işlem kapasitesiyle muhabir bankalara iş yaratmaya ve sağladığı kaynakla 2012 yılında da Türk ekonomisinin sağlam temellerini ve geleceğine ilişkin olumlu beklentilerini desteklemeye devam edecektir.''
EMEA Finance'in Akbank'ı ''Avrupa, Orta Doğu ve Afrika Bölgesi'nde (EMEA) Dış Borçlanmada En Başarılı Finansal Kuruluş''u ve bankanın Ağustos 2011 sendikasyon kredisini ''Avrupa, Orta Doğu ve Afrika Bölgesi'nde (EMEA) Bir Finansal Kuruluş Tarafından Alınan En İyi Kredi'' olarak seçtiğini anımsatan Kefeli, seçkin yabancı platformlar tarafından verilen bu ödüllerin bankanın uluslararası borçlanmadaki başarılarının bir teyidi olduğunu da kaydetti.