Türkiye, sanayi üretiminde katma değeri artırmak için kafa patlatırken, sanayicinin gereksinim duyduğu 'bilgi' üniversitelerden fabrikalara ulaşamıyor. Sanayici yurtdışında yüksek paralar ödeyerek 'know-how' satın alırken, aslında Türk bilimadamlarının kârlılığı artıran araştırmalarından haberi olmuyor. Çünkü, ne sanayici ne de bilimadamı aynı platformda buluşabiliyor.
BURNUMUZUN DİBİNDEYMİŞ
Bunun son örneğini ise İstanbul Sanayi Odası (İSO) Yönetim Kurulu Üyesi ve Tepar şirketinin sahiplerinden Sultan Tepe yaşadı. 22 yıldır sanayi tipi iplik üreten Sultan Tepe, Türkiye'de olmayan bir iplik türü için internette ve İSO veritabanında kayıt bulamadı. İstediği üretim için yurtdışından anında bilgi transferi gerçekleştirebileceğini ancak bunun çok pahalıya mal olacağını gören Tepe, çareyi Türk üniversitelerine bizzat giderek derdini anlatmakta buldu. Bunun için de 6 ayını harcadı. Sonunda tam da istediği konuda araştırma yapan ve başarılı olan bir bilim kadınına ulaştığını belirten Tepe, profesörün verdiği teknik bilgiyle önce yeni bir makine yaptıklarını ardından da istedikleri iplikleri üretmeyi başardıklarını söylüyor.
12'DEN 5 EUROYA DÜŞTÜ
Bu bilgiler için üniversiteye 'çok az' bir ödeme yaptıklarını söyleyen Sultan Tepe, devamını şöyle anlatıyor: "İstanbul Teknik Üniversitesi'nden bir öğretim görevlisini bulduk. Hocamızın araştırması çok önemliydi. Onu danışmanımız yaptık. Ardından da, Türkiye'nin kilosuna 12 euro vererek ithal ettiği dayanıklı iplik türünü 5 euroya üretebildik. Askeri çanta üretiminde kullanılan bu ipleri 7 yıldır biz üretiyoruz." Bu tekniğin ithalatı milyonlarca dolar azalttığını söyleyen Tepe, "Biz bunu üretmeden önce çanta üretimi ihalesine girenler, iplikleri yurtdışından alıyordu. Artık biz veriyoruz, üstelik yıllık 5 milyon dolarlık da ihracat yapıyoruz" diye konuşuyor.
BAKANLIK TEŞVİK ETMELİ
Sultan Tepe, sanayicilerle, üniversitelerin birlikte çalışabilmesi için Bilim ve Sanayi Bakanlığı'nın özendirici düzenlemeler yapması gerektiğini vurguluyor. Tepe, "Üniversitelerin, sanayinin gereksinimlerine göre bilgi üretmesi konusu ne Yüksek Öğretim Kurumu'nun ne de sanayicinin başarabileceği bir iş değil. Bu konudaki çözüm Bilim ve Sanayi Bakanlığı'nın elinde. Bakanlık, hem bürokrasiyi azaltmalı hem de hocaların ellerindeki değerli bilginin sanayide kullanılmasının önünü açmalı. Bir tarafta yeni teknoloji ve bilgi arayan sanayici var, diğer tarafta ise bunu üreten ancak kimsenin bilmediği hocalar var. Talep edenle, bilgiyi üretenlerin bir platformda buluşması gerekiyor. Yurtdışında bilginin nerede üretildiği ve kimin sahip olduğuna 1 dakikada ulaşılabiliyor. Ya da istenilen alanda üretilen yeni bir bilgi var mı yok mu biliniyor" diyor.
