1980 sonrasında, ekonomide liberalleşme yolunda yeni bir sayfa açan Türkiye'de, özellikle 2002 seçimleri sonrasında sağlanan siyasi istikrar Türk bankacılık sektörü için bir dönüm noktası oldu. 1985-2014 tarihleri arasında, bankacılık sektörünün aktif büyüklüğü 33 kat artarak 26 milyar dolardan 857 milyar dolara çıkarken, aynı dönemde özkaynaklar 50 kat artarak 100 milyar dolara yükseldi. Türkiye ekonomisinin büyüklüğü ise bu dönemde yaklaşık 12.5 kat artarak 64 milyar dolardan 800 milyar dolara ulaştı.
KREDİLER 54 KAT ARTTI
Kredi hacmi yaklaşık 54 kat artarak 537 milyar dolara, mevduat ise 31 kat artarak 452 milyar dolara çıktı. Bu dönemde bankacılık sektörünün aktif büyüklüğünün gayrisafi yurtiçi hasılaya oranı yüzde 44'ten 114'e ulaştı. Yine bu dönemde kredilerin aktifler içerisindeki payı da yüzde 39'dan 63'e kadar çıktı. Bankacılık sektöründeki çarpıcı büyüme özellikle 2002 sonrasında yaşandı. 2009-2014 arasındaki 5 yıllık dönemde aktifler yüzde 150 artarak TL bazında 2 trilyon liraya dayandı. Aktiflerin, gayrisafi yurtiçi hasılaya oranında bu dönemde yaşanan artış 26 puan oldu.
BÜYÜME DEVAM EDECEK
Türkiye ekonomisinin büyümesinde, kredi kanalıyla adeta lokomotif haline gelen bankacılık sektörünün önümüzdeki dönemde de etkinliğini koruması bekleniyor. Türkiye'nin 2023 vizyonu doğrultusunda belirlenen 2 trilyon dolarlık milli gelir ve 500 milyar dolarlık ihracat hedeflerine ulaşılabilmesinde kilit rol üstlenmesi beklenen sektör büyümeye devam edecek. GSYH'nin yüzde 114 ve yüzde 71'i seviyelerinde bulunan toplam aktifler ve krediler, son yıllardaki hızlı büyümeye rağmen Euro Bölgesi ortalamaları olan yüzde 286 ve yüzde 116'ya kıyasla bir hayli düşük. Bankacılar, sektörün önümüzdeki yıllarda da kontrollü büyümeye devam etmesini bekliyor. Bankacılık sektörünün aktif büyüklüğünün 2023'te 3 trilyon doları, kredi hacminin ise 2 trilyon doları geçmesi bekleniyor. Teknolojide Avrupa'ya örnek uygulamalar gerçekleştiren sektörün inovatif ürünlerle hizmet kalitesinde çıtayı yükselteceği önümüzdeki dönemde, özellikle proje finansmanı öne çıkacak.
TEKNOLOJİDE ÖRNEK OLDU
Bugün gelinen noktada, Türk bankacılık sektörü teknoloji kullanımında da örnek alınan, takip edilen sektörlerden biri konumuna geldi. Teknoloji, iş süreçlerinden pazarlama stratejilerine kadar pek çok alanda sektörün dönüşümüne öncülük ediyor. Verimli çalışma gerekliliği de bunu daha önemli kılıyor. Teknolojiyi süreçlere entegre etmek hem müşteriler hem de biz bankalar için ciddi bir zaman ve maliyet tasarrufu sağlıyor. Sektörde mobil bankacılık aktif müşteri sayısı son bir yılda 2 katına çıkarak 6 milyona ulaştı.