POLİS BASKINIYLA GÖZALTINA ALINDI
Başkasının kimlik bilgilerini kullanarak alınan telefon hatları dava konusu oldu. İstanbul'da yaşayan Mehmet Ali Uçar'ın nüfus cüzdan fotokopisini ele geçiren kişiler, bir GSM şirketi Uçar adına bir kaç adet telefon hattı aldı. Telefon hatları dolandırıcılık, rüşvet gibi çeşitli suç olaylarında kullanıldı. Adına alınan telefon hatlarından habersiz olan Uçar, bir sabah evine yapılan polis baskınıyla neye uğradığını şaşırdı. İstanbul Emniyet Müdürlüğü Mali Şube ekipleri tarafından gözaltına alınan Uçar, teknik takibe takılan telefon hatlarının kendisine ait olmadığını söyledi. Polisi telefon hatlarını kendisinin kullanmadığına ikna eden Uçar, serbest kaldı.
MANEVİ TAZMİNAT DAVASI AÇTI
Yaşadığı olay nedeniyle psikolojik olarak yıpranan Uçar, telefon hattını veren GSM operatörü aleyhine İstanbul 17. Asliye Hukuk Mahkemesi'nde 'kimlik bilgilerinin haksız kullanımı' gerekçesiyle manevi tazminat davası açtı. 27 Temmuz 2012 tarihli dava dilekçesinde, kötü niyetli üçüncü kişiler tarafından nüfus cüzdan fotokopisi kullanılmak suretiyle davalı şirketten telefon hattı alındığını, bu hatların üçüncü kişiler tarafından çeşitli suçlarda kullanıldığını ve bu nedenle suçsuz yere gözaltına alındığını belirtti. Davalı kurumun gerekli özeni göstermeyerek kendi adına başka kişilere telefon hattı vermesi nedeniyle mağdur olduğunu belirten Uçar, 5 bin lira manevi tazminat talep etti. Davalı GSM şirketi ise, hat satışlarının şirketten bağımsız bayiler tarafından gerçekleştirildiğini belirterek olayda bir kusuru bulunmadığını savundu.
YARGITAY 'GSM ŞİRKETİ SORUMLU' DEDİ
Bunun üzerine Uçar'ın avukatı Ali Şepçi davayı temyize götürdü. Dava dosyasını inceleyen Yargıtay 4. Hukuk Dairesi, mahkemenin ret kararını bozarak emsal bir karar verdi. Yargıtay'ın 01.04.2015 tarihli kararında, "Davalı şirketin acentesi olan dava dışı şirketlerin kimlik belgelerini alıp sözleşmeyi bayii olarak imzalarken gerekli özeni göstermemiştir. GSM şirketi, bayiisini iyi seçmemek ve onu yeterince eğitip denetlememekle davacının zarara uğramasına neden olmuştur. Şu durumda, davalı şirket, acentesinin yapmış olduğu işlem dolayısıyla davacının oluşan zararından işlemi yapan bayi ile birlikte müteselsilen sorumludur. Mahkemece zarar kapsamı belirlenip uygun miktarda manevi tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesi gerekirken, davanın reddedilmiş olması doğru olmamış, bu nedenle kararın bozulması gerekmiştir" denildi.
"ÇOK MAĞDUR VAR"
Sahte hatlar nedeni ile çok sayıda insanın mağdur olduğunu belirten avukat Ali Şepçi, "Yargıtay'ın kararı emsal teşkil ediyor. Müvekkilimin başına gelen olay, GSM şirketleri bayilerinde başka birinin kimlik fotokopisi kullanılarak telefon hattı alınabildiğini gösteriyor. Asıl sorun bu. GSM şirketlerinin mali sorumluluk altına girmesi ve hukuki riski bayisi ile paylaşması halinde bu tür ihlallerin önlenmesi için daha fazla çaba göstereceği kuşkusuzdur" dedi.