Turizm sektörünün çatı derneklerinden biri olan TÜRSAB'ın aralıktaki seçimleri sert geçeceğe benziyor. Bu yıl ilk kez başkanlığa adaylığını koyan DETUR'un CEO'su Firuz Bağlıkaya TÜRSAB'da sürecin doğru yönetilemediğini ve bunun da sektöre pahalıya mal olduğunu söylüyor. Turizm sektörünü ve adaylık sürecini tüm detaylarıyla konuştuğumuz Bağlıkaya, "Sektörü iyi bilen ve elini taşın altına koyacak birine ihtiyaç vardı. Bu nedenle adayım" diyor.
Daha önceden adaylığınızı neden koymadınız?
Çünkü geçmişte TÜRSAB'ın yapamadıklarından bu kadar etkilenmiyorduk. Ancak son 7-8 senedir izlenen yanlış politikalar ve konuya hâkim olmayan bir ismin sorunları ilgili makamlara doğru aktaramamasından dolayı ciddi zararlar görmeye başladık. Sınırlarımızda savaş var, içerde terör ortamı, bize yakın ülkeler ekonomik sorunlarla boğuşuyor. Böyle bir ortamda TÜRSAB'ın başındaki kişinin süreci iyi takip edip konuyu hükümete etkili bir şekilde anlatması gerekiyor. TÜRSAB'ın başına sektörü iyi bilen, konusuna hâkim, bizi anlayacak ve anlatacak, insiyatif alabilecek, kamuyu iyi yönlendirecek, turizm geçmişi olan ve sektörün sorunlarını derinlemesine çözecek kadrolara ihtiyaç var. Yıllarca bunun için bekledik, sorunların bu yapıyla çözülmediğini görünce aday olduk.
DEVLET NE İSTEDİYSEK VERDİ
Doğru aktarılamayan nedir?
Turizm sektörü cari açığın ilacıdır. Böyle güçlü bir sektörün temsilcisi olarak kendinizi kime, nasıl anlattınız? Hangi konuda neyi çözdünüz? Birçok konuda kamu inisiyatif alıyor. Örneğin okul tatilinin Kurban Bayramı'na kadar uzatılması kamunun aldığı inisiyatifle sağlandı. Rus ve İran uçaklarına yakıt desteği sağlandı. Bu konu sektör oyuncuları tarafından aktarıldı. O gün masada özel sektörden 5 isim vardı. Ancak TÜRSAB yoktu. Niye biliyor musunuz? Konuya hâkim değilseniz kimse sizinle boşa zaman kaybetmek istemiyor. Biz bugüne kadar kamuya doğru aktardığımız her şeyde tam destek aldık. Eğer destek alamadığımız konular olduysa bilin ki doğru temsil yapılamamasından kaynaklanıyor.
İŞLER YÜRÜMÜYORDU
Her şey bu kadar kötüydü. Neden TÜRSAB yönetimindeydiniz?
Evet, ben ikinci başkandım. 1618 sayılı seyahat acenteleri yasanın çalışması için ekibe dâhil oldum. 2011 yılının aralık ayında ekibe girdim. Yasa çalışması 2014 yılının sonuna doğru bitti. Başaran Bey'e çalışmamızı teslim ettik. Bizim için çok önemli olan bir yasada Başbakan'ın kapısında yatması gerekirken konuyu mektupla halletmeye çalıştı. Sektörümüz için çok önemli olan bu konudaki lakaytlık beni rahatsız etti. Sonra da istifa ettim.
Niye direkt muhatap olmak yerine böyle bir yöntemi tercih ediyor?
Çünkü muhatap alınmıyor. Bunun nedeni de kendisi. Konunuza hâkim değilseniz sizinle kimse boşa zaman geçirmez. 18 yıldır o masadasınız. Gereksiz işlerle uğraşıyorsunuz. Ve hâlâ 'yapacağım şeyler var' diyorsunuz. Biz de '18 yıldır neden yapmadın' diyoruz. Zaten sektörümüzdeki en büyük sorunlar son 12 yılda oluştu. Neden bunlara bir çözüm bulunmadı?
SEKTÖRÜN YÜZDE 70'İ YABANCILARIN ELİNDE
Nedir bu sorunlar?
Bizim en büyük sorunumuzun başında yurtdışı kaynaklı teknoloji şirketleri geliyor. Bu şirketler sektörümüzün şu anda yüzde 70'ine hâkim. Yerel pazarın toplam hâkimiyeti ise yüzde 30. Bu yurtdışı kaynaklı teknoloji şirketleri vergi vermiyor. Haksız rekabet ortamında, denetimsiz bir şekilde çalışıyor. Küçük acenteleri koruma konusunda vaatler veriliyor ancak bu yabancı şirketler küçük acentelerle çalışmıyor. Eğer bunun önüne geçmezseniz küçük, büyük tüm acenteler silinecek. Küçük acenteleri korumak büyüklerle haksız rekabetin önüne geçmekle olur. Bu yüzde 70'lik oran son 12 yılda oluştu. Gerekli önlemler alınmadı.
Siz neler yapacaksınız?
Biz bu konuda öncelikle mevcut yasal boşlukların ve mevzuatın düzeltilmesi için çalışacağız. Haksız rekabetin önüne geçilmesi gerekiyor. Kayıtsız para kontrol altına alınmalı. Konuyu devlete doğru aktardığınız ve bir formülle gittiğiniz sürece zaten destek veriyor. Biz şimdiden bunun hazırlıklarına başladık.
BAŞKANLIK MESLEK OLMAKTAN ÇIKACAK
Planlarınızda başka neler var?
TÜRSAB'ın şirket açma ve kapatma işlerini olağanüstü genel kurulların onayıyla yapacağız. En fazla iki dönem başkanlık kuralını getireceğiz. Böylece TÜRSAB başkanlığının meslek haline gelmesini engelleyeceğiz. Acente belgesi almayı zorlaştıracağız. Bizim 38 tane bölgesel yürütme kurulumuz var. Bunları yönetim kurulu toplantılarına dönüşümlü olarak dâhil edeceğiz. Seyahat acentelerinde çalışanların eğitimi için TÜRSAB Akademi'yi kuracağız. Acentelere ücretsiz yazılım programını sunacağız. Fuarlarda etkinliğimizi artıracağız. TÜRSAB içine Yüksek İstişare Kurulu (YİK) kuracağız. Bu kurul alınacak önemli kararları bir süzgeçten geçirecek. TÜRSAB'ın görev alanları dışında yorum yapmayacağız. Şu anda tüm turizm sektörünün sözcüsüymüş gibi konuşup, yanlış demeçler veriliyor. Bu bizim dönemimizde asla olmayacak.
ABA ALTINDAN SOPA GÖSTERİLİY OR
TÜRSAB'daki üyeler anlattığınız konulardan rahatsızlık duymuyor mu? Duymaz olur mu?
Birçok insan bunlardan rahatsız. Ancak bir toplantıda ona muhalif olana ertesi gün ya teftiş gönderiyor ya da belgesine ceza yazdırıyor. Yani insanlara aba altından sopa gösteriyor.