İstanbul Aile Mahkemesi'nde açılan davaya göre 16 yıllık evli iki çocuk annesi F.G. okuduğu bir kitaptaki karakterlerde kendisiyle eşi ve yazar arasındaki yasak aşk ilişkisinin anlatıldığını fark etti. Kitabın yazarı A.I. bir röportajında kitabın gerçek bir yaşam hikâyesini anlattığını söyledi. Ancak kitapta anlatılan yasak ilişki, bizzat yazar A.I. tarafından yaşanmış, kendisi de evli olması dolayısıyla başka birinin başından geçmiş gibi kurgu ile sunulmuştu. Kitabın iki baş karakterinden birisi F.G'nin kocası U.G., diğeri de yazarın kendisiydi. Kitapta F.G.'nin iki çocuğu ile F.G. de detaylı olarak tasvir ediliyordu.
KİTAPTA EVİ BİLE ANLATILDI
Kocasının babasının denizde boğularak ölümünden, F.G.'nin evinin tasvirine kadar her şey detaylı şekilde kitapta anlatılmıştı. F.G, eşinin kendisi evde olmadığı zamanlar yazarı eve alıp zina yapmaktan çekinmediğini ileri sürdü.
TUZRUHUYLA TEHDİT
F.G.'nin elinin terlemesinden U.G.'nin boyunun uzunluğu, kullandığı cip ve gittiği kafeye kadar her şey kitapta yazıyordu. Kitabın teşekkür kısmında ise açıkça eşi U.G.'nin adı yazılıydı.Eşinin yazarla olan ilişkisini öğrenen F.G., boşanmak istedi. Ancak iddiaya göre U.G. boşanmaya kalkarsa eşinin yüzünü tuzruhuyla yakmakla tehdit etti. F.G. ailesinin yanına sığındı ve boşanma davasını açtı.
