Her dört kişiden birinin içtiği sigara, ülkemizde toplumsal hayatın çok önemli bir parçasını teşkil ediyor. Bu nedenle geçtiğimiz ay kapsamlı olarak uygulanmaya başlayan sigara yasağı, büyük takdir toplasa da tiryakiler bu durumdan çok rahatsız... Bir zamanlar erkekliğin ya da özgürlüğün sembolü olan sigara bugün toplum dışına itilse de sigaranın baş tacı edildiği günler hiç de uzak değil...
BİR DÖNEM SİGARA İÇMEYEN ADAMDAN SAYILMAZDI!
M. Nuri Yardım'ın "Sigara içmeyen adamdan sayılmazdı" diye tanımladığı dönemlerde, sigaranın 'gücünü' Hollywood' da keşfetmişti. Erkeklerin sigarayla daha karizmatik, kadınların ise daha şuh göründüğünü fark eden yapımcılar, sigarayı filmlerinden eksik etmemeye başlamıştı. Örneğin, ağır ağabeyliğin sembolü olan usta aktör Humphrey Bogart'ın da oynadığı 'Casablanca', herkesin tutkuyla sigara tüttürdüğü kült bir film olarak kaldı akıllarda... Oyuncu James Dean, sigarasıyla özellikle gençler arasında asiliğin idolü olmuştu. Bridget Bardot ise sigarasıyla sinemanın en şuh kadınlarından biriydi. Yeşilçam da Hollywood'dan geri kalmadı; örneğin Sadri Alışık, tüm filmlerinde sigarasını ağzından düşürmedi. Sigaranın bu derece yayılmasında sinema kadar çizgi romanların da büyük etkisi oldu. Bir dönemin çocuklarının ve gençlerinin yakından takip ettiği Mr. No, Martin Mystere ve Red Kit de tiryakiydi. Sonraları Red Kit'in sigarasının yerine bitki çöpü konsa da, Red Kit akıllarda bağımlı olarak kaldı. Sigara bir dönem devrimcilik açısından da önemli bir gösterge haline gelmişti. 'Harbi devrimciliğin' şartı; filtresiz Birinci ve Bafra içmekti. Filtreli ve yabancı sigara içenlerin solculuk itibarı anında yerle bir olurdu. Sigara, her meslekten insanın 'dostu' olsa da, özellikle edebiyatçıların kalemleriyle eş tuttukları, yanlarından ayırmadıkları bir liman... "Yerini başka şeyler alabilirdi uzun gece sohbetlerinin, son sigara yudum yudum paylaşılmasıydı eğer" dizelerinin sahibi olan rahmetli Can Yücel, Çetin Altan, Ahmet Altan ve Pınar Kür sigarasız yapamayan isimler arasında...
"NOTLARI BIRAKIN SİGARAYI KURTARIN SİGARAYI!"
Sigarasıyla özdeşleşmiş simalardan biri de ünlü şair Necip Fazıl Kısakürek'ti. Necip Fazıl'ın masasında koca bir tabak içine yığılmış sigara desteleri eksik olmazdı. Bir gün konferans metni hazırlarken çay dökülür ve tüm kağıtlar ıslanmaya başlar. Yanındakiler kağıtları kurtarmak üzere atılırlar. Necip Fazıl ise şöyle tepki gösterir: "Bırakın notları; sigarayı kurtarın, sigarayı!" Ünlü yazar Enis Batur da bağımlığını "Sigara, bir dayanak noktası, bir gevşeme aracı, bir kendini dinleme enstrümanı..." cümlesiyle ifade ediyor ve sigarayı bırakmaya çalışırken yaşadığı sıkıntıyı 'Mürekkep Zaman' kitabında şöyle anlatıyor: "Sigarayı bırakmak, belirsiz bir boşluk doğurmuştu. Kalemi elinize aldığınızda öbür eliniz sigaraya uzanırdı. Şimdi iki elimi de ne yapacağımı bilemez hale geldim." Öte yandan, "Türk edebiyatçısı sigaradan kopamaz" diyen yazar Ali Çolak, yasağın en çok yazarları ve şairleri etkileyeceğini söylüyor.
(Aktüel)
TÜTTÜREN FUTBOLCULAR
Sigara içmesi tuhaf karşılanan meslek gruplarının başında sporcular geliyor. Fakat spor tarihinde öyle bazı futbolcular var ki; paket paket sigara içmelerine rağmen isimlerini bu oyunun tarihine kazımayı başardılar. Kuşkusuz bu isimlerin başında Johan Cruyff geliyor. Futbolculuğu döneminde hız kesmeden sigara içen Hollandalı futbolcunun bu alışkanlığı hocalık döneminde de sürdü. Cruyff sonunda by-pass ameliyatı oldu. 'Tüm zamanların en iyisi' olarak anılan Garrincha ise, Brezilya 58 ve 62 Dünya Kupası'nı kaldırırken günde bir paket sigara tüttürüyordu. 78 Dünya Kupası'nı kaldıran Arjantinli futbolcu Ardiles de günde 40 sigara içiyordu.