"Ben demedim mi?" en nefret ettiğim sözlerden biridir ama müzik gibi uzmanı olmadığım bir konuda birçok uzmana inat haklı çıktığım için yazmadan edemedim.
TRT, Yüksek Sadakat'i seçtiğinde herhalde benden başka itiraz eden yoktu. En başta Yüksek Sadakat'in seçilme şekline itiraz etmiştim.
Çünkü Eurovision'a katılmak isteyenlerin arasında Yüksek Sadakat'in ismi geçmiyordu.
Asıl önemli olan ise popülarite açısından çok sönüklerdi. TRT, uzun süre kimseyi beğenmedi ve en sonunda pat diye bu grubu açıkladı.
Bakın 3 Ocak'ta ne yazmışım: "Tamam, bir grubun popülerliği Eurovision için tercih kriteri değildir ama Yüksek Sadakat hakikaten ortalıkta yoktu. Yanlış hatırlamıyorsam en son Hürriyet'in kutlama gecelerinde sahne alıyorlardı..."
Türkiye'de her alanda olduğu gibi müzikte de etliye sütlüye karışmayan, herkese mavi boncuk dağıtan uzmanlar, eleştirmenler var.
NE MÜTHİŞ BİR GRUPMUŞ!
Bu arkadaşlar ben, "TRT, Türkiye'nin en sıkıcı rock grubunu seçti" dedikçe, Yüksek Sadakat'i öyle övdüler, öyle yere göğe sığdıramadılar ki, kamuoyuna bile "Ya bunlar müthiş grupmuş da haberimiz yokmuş" dedirtildi.
Bu kanının oluşmasında en büyük pay sahibi de grubun kankası olan müzik yazarlarıydı.
Sabah'ın internet sayfasına yaptığım yorumda ise Yüksek Sadakat'in ilk 10'a bile giremeyeceğinden bahsetmişim.
"Sende de ama ego varmış" demeyin, bu satırları takip edenler kalemimizin dürüstlüğünü bilir. İnadına, bazıları utansın diye "Ben demedim mi?" diye yükleniyorum.
Çünkü Türkiye'de müzikte bile uzman yorumları ve eleştirileri, eşe dosta kıyak olsun diye yazılıyor.
Hatırlarsınız rahmetli Çetin Alp, çok değerli bir müzisyen olmasına rağmen hep 'Opera' şarkısıyla Eurovision'da sıfır puan çekmesiyle anıldı; dalga geçildi. İnşallah Yüksek Sadakat aynı kaderi paylaşmaz.
Evet, bana göre sıkıcı bir grup ama en azından diğer rock grupları gibi arabesk abanıp işin kolayına kaçmıyorlar. İyi müzik yapmak için uğraşıyorlar.
Yani tıpkı Çetin Alp örneğinde olduğu gibi dalga geçilmeyi hak etmiyorlar.