Trabzonspor Başkanı Ahmet Ağaoğlu'dan konuyla ilgili son dakika açıklamaları geldi. TRT Spor'a bağlanan Ağaoğlu'nun açıklamalarından satır başları şu şekilde;
Puan kaybettiğimiz, kötü oynadığımız, eleştirildiğimiz maçlardan sonra söylediğim bir şey vardı. Kulüpteki her sorunda sorumlu benim. Kötü taktiğin de, hatalı pasın da, yönetimsel sorunun da sorumlusu benim demiştim.
Son dört haftada baskı yiyen, baskı kıramayan Trabzonspor'un takım karakteriyle uyuşmadığını söylemiştim. Bu bir öz eleştirdir. Anladığım kadarıyla hocamız bu eleştiriyi kendi üzerine alınmış.
Konuşmalarım hocamıza yönelik değildi. Başkan kimliğinden çok taraftar kimliğine giriyor sözleri var. Benim sözlerim kendisini hedef almamıştı. Geldiğimiz noktada Ünal Karaman ayrılmayı kafasına koymuştu.
Büyük bir bilgi kirliliği var. Yok Şota ile anlaşıldı, yok Mustafa Denizli ile anlaşıldı diye. Gündemimizde bir teknik direktör yok. Şu ana kadar hiç kimseyle de görüşmedik.
Hiç kimsenin, hiçbir endişesi olmasın. Belki biraz daha yükümüz ağırlaşacak. Ama bu camianın sırtımıza yüklediği görevin bilinci ve sorumluluğu ile bu kulübü çok daha iyi yerlere taşıyacağımızdan kimsenin şüphesi olmasın. Kurduğumuz yapı, eksilmelerle birlikte güç kaybı yaşayacak bir yapı değil.
Ailemle geçirdiğim sürenin iki, üç katını hoca ile geçirdik. Bizim ilişkimizi başkan-hoca ilişkisi olarak göremeyiz. Birbirimizi anladığımızı zannediyordum. Bu kadar yakın iki insanın birlikteliğinin sona ermesi kolay değil. Kırgınlık var mı? Hayal kırıklığı var.
Hocanın, oyuncunun yaptığı hatanın sorumluluğunu ben üzerime almıştım. Böyle bir insanın yaptığı eleştiriyi hocanın kendi üzerine alması hayal kırıklığı yarattı.
Başkanı, başkanlığın gerekliliklerini yerine getirememekle itham etmek, taraftarın eleştirisine cevap vermek zorunda görmüyorum demek, Ahmet Ağaoğlu'na yapılan bir şey değildir. Trabzonspor başkanı sıfatıyla baktığınızda, hayal kırıklığı söz konusu. Canım acıdı.
Her iki tarafın kararına da saygı duymak hepimizin görevi. Bundan sonrası spekülasyondan öteye gitmez. Kulübe ve hocaya zarar vermekten öteye gitmez.
Keşke hoca benimle konuşsaydı. Birlikte mücadele ettiğimiz bir insandı. Bu tarz şeyleri ifade etmekten de çekinmeyen biriydi. Maçtan sonra da hoca ya da başkası tarafından benim tarafıma herhangi bir şey iletilmedi.
