Türkiye özellikle son 23 yılda olimpik ve paralimpik branşlarda tarihinin en yüksek madalya sayılarına ulaşırken milli takımlar bazın da önemli başarılar elde etti. Devletin 2002'den bu yana genç nüfusun fiziksel, sosyal ve psikolojik gelişimini önceleyen çok yönlü spor politikaları sistemli bir şekilde hayata geçirildi. Artık spor, yalnızca profesyonel müsabakaların alanı olmaktan çıktı;
mahalleden okula, kamudan özel sektöre kadar her alanda yaygınlaşmış bir yaşam biçimine dönüştü. Bu dönüşümün en önemli göstergeleri ise tesisleşme, sporcu sayısındaki artış, kadın ve çocukların spora erişimindeki iyileşmeler ve uluslararası başarılar olarak öne çıktı. 2002 yılında Türkiye genelinde yalnızca bin 575 spor tesisi bulunurken,
bu sayı 2025 itibarıyla 4 bin 537'ye yükseldi. Ayrıca belediyeler, kamu kurumları ve üniversiteler dahil toplamda 7 bin 471 yeni spor tesisi kazandırıldı. 2 bin 320 tesisin bakım-onarım çalışmaları gerçekleştirilirken,
595 olan futbol sahası sayısı bin 365'e, 46 olan havuz sayısı 716'ya, 12 olan atletizm pisti 68'e çıktı. Spor salonu sayısı 372'den 904'e, gençlik merkezi sayısı ise 9'dan 560'a yükselerek tesisleşmede adeta bir devrim gerçekleşti
"Yüzme Bilmeyen Kalmasın", "Okulda Spor",
"10 Bin Pota", "Herkes İçin Spor" gibi projelerle sportif kültür bütün topluma kazandırıldı. 2002'de 302 bin olan proje katılımcı sayısı 2025'te 3 milyonu aştı. Spor artık sadece şehir merkezlerinin değil, taşranın da gündelik yaşamının bir parçası haline geldi. Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı Dezenformasyonla Mücadele Merkezi'nden (DMM) yapılan açıklamada
2002 yılında toplam sporcu sayısı (futbol hariç) yalnızca 278 bin 47 iken, bu rakam 2025 itibarıyla 17.6 milyona ulaştı. Faal lisans sayısı 205 bin 955'ten 7.1 milyona, faal sporcu sayısı ise 18 bin 674'ten 4.5 milyona yükseldi. Bu artışta okul sporları kilit rol oynarken, sadece 2024-2025 sezonunda 1.1 milyon öğrenci okul sporlarında aktif olarak yer aldı, oyuncu sayısı ise 1.95 milyonu geçti.
DÜNYA SAHNESİNDE KALICI AKTÖR OLDUK
Genç kızların da spora katılım oranının son 10 yılda üç kattan fazla arttığı belirtilirken,
"Özellikle okçuluk, yüzme, voleybol ve basketbol gibi branşlarda ciddi ivme kazanılmıştır. 'Türkiye Sportif Yetenek Taraması ve Spora Yönlendirme Programı' kapsamında bugüne kadar toplam 9.1 milyon öğrenci taranmış; bunların 147 bini spor branşlarına yönlendirilmiştir" ifadeleri kullanıldı. Milli sporcularımız olimpiyatlar da adeta devrim yaptı. Tokyo Olimpiyatları'ndan bu yana alınan toplam madalya sayısı dikkat çekicidir. 2021'de 4 bin 418 madalya, 2022'de 6 bin 492 madalya, 2023'te 8 bin 450 madalya ve 2024'te ise 9 bin 747 madalya kazanıldı. Özellikle okçulukta Mete Gazoz'un tarihi olimpiyat şampiyonluğu, güreş ve halterde kazanılan dünya dereceleri bu başarı grafiği sadece üst düzey sporcuların değil,
aynı zamanda altyapının ve yetenek taramasının çalıştığını göstermektedir. 2002'de yalnızca 302 olan yıllık uluslararası madalya sayısının on binlere çıkması, ülkemizin artık dünya sahnesinde kalıcı bir aktör haline geldiğinin açık göstergesidir. Tarihi başarılar, tesadüf eseri değil sistemli ve planlı çalışmaların, ülke geneline yayılan dev projelerin sayesinde geldi.
2005/ 2023 YILI FİNALLERİN BAŞKENTİ İSTANBUL!
25 Mayıs: İstanbul Atatürk Olimpiyat Stadı'nda tarihi final... İstanbul'da ilk kez yapılan 50. Avrupa Şampiyonlar Ligi finali nefesleri kesti. Milan peş peşe bulduğu gollerle 3-0 öne geçti... Ancak pes etmeyen Liverpool 3-3'ü buldu. Penaltılarla rakibine 6-5 üstünlük sağlayan İngiliz ekibi 21 yıl aradan sonra şampiyonluğa uzandı.. Yine İstanbul'un ev sahipliğinde 10 Haziran 2023'te oynanan Devler Ligi finalinde ise İlkay Gündoğan'ın takımı Manchester City, Hakan'ın formasını giydiği Inter'i 1-0 yenerek zafere uzandı.
TÜRKİYE ARTIK CAZİBE MERKEZİ
Türkiye, son yıllarda spora yaptığı yatırımların karşılığını başarıyla düzenlediği uluslararası organizasyonlarla aldı. Dev turnuvalar için sık sık ülkemizi ziyaret eden UEFA Aleksander Ceferin, her zaman spora özel bir ilgi gösteren Cumhurbaşkanı Erdoğan'la da bir araya gelip sohbet etmişti.
GÜRCAN BİLGİÇ
Her zaman evlerin en güzide misafiri olduk!
SABAH Gazetesi'ne ilk girdiğimde (2000 yılı) ilk dikkatimi çeken enerji olmuştu. Çok atletik bir ortamdaydım. Haberler veya röportajlar, hızlı konuşmalarla tartışıldığı gibi, mesela başlık gibi bir konuda uzun uzun tartışma da duymazdınız. Fikirler söylenir ve hemen karar verilirdi. Türkiye'nin en gözde yazarları ile bir arada çalışıyorsunuz. Hıncal Uluç, Can Bartu, Haşmet Babaoğlu, Ziya Şengül, Hüsnü Çil, Selim Soydan... Hepsi dönemin en etkili kalemleri. Tek satırları olay oluyor, haftalarca tartışılıyor. SABAH'ta herkes, her konunun içindeydi. Yukarda bahsettiğim "atletizm" aslında bu. 25 yılımda bir çok iniş-çıkış da yaşadık. Biz spor sayfasında gündemin peşindeyken, ekonomi ve politikada da ilk okunun gazete olduk her zaman. Okuyucular kendilerine yakın fikrin peşine düştü ve SABAH evin misafiri olarak hep sehpanın üstünde kaldı.
İSKENDER GÜNEN
Brezilya maçını asla unutmayacağım!
1985'te yayın hayatına başlayan SABAH Gazetesi'nin 40'ıncı yılı. Benim ise bu aileye katılmamın 35'inci yılı .35 yıl bu ailede kalmamın en önemli nedeni ise sevgi ve saygıya dayalı çok rahat bir çalışma ortamının olmasıydı. Bu çatı altında unutamadığımız çok anılarımız var. En başta 1954'ten sonra ilk kez katıldığımız Dünya Kupası gelmekte. Hele Brezilya ile yapılan maçlar var ki finali ucundan kaçırdık. Yarı finalde Ronaldo'nun attığı gol, final umutlarımızın elimizden kaymasına sebep oldu. Çok iyi mücadele ettiğimiz maçta finale çıksaydık o günkü Almanya karşısında Dünya Kupası şansımız olurdu... Uzun yıllar formasını gururla taşıdığım Trabzonspor'un 38 yıl sonra kazandığı şampiyonluk ise gerçekten görülmeye değerdi. Şampiyonluk kutlamalarını tüm dünya imrenerek izledi. Bordo-mavililer, şampiyonluğa yıllarca ara verse de ne kadar büyük bir takım olduğunu gösteriyordu bizlere.
ÖMER ÜRÜNDÜL
Burada her zaman büyük destek gördüm
Benim SABAH Gazetesi ile yolculuğum 2002 senesinde 3'üncü olduğumuz Dünya Kupası'nın akabinde başladı. SABAH Gazetesi yazarı olarak geçirdiğim 23 senede Türk sporu acı tatlı günler geçirdi, bazen üzüldük bazen sevindik. Spor servisimizde bugüne kadar Türk spor basını için çok önemli kişilerle beraber çalıştım. Kıymetli spor müdürlerimizle, usta yazarlarımızla ve özverili emekçi kardeşlerimizle ülkemizin spor gündemine yön veren bir spor servisimiz oldu. Gazetenin bir yazarı olarak bu grupta kendimi her zaman değerli hissettim . Bugüne kadar çalıştığım bütün müdürlerim ve çalışma arkadaşlarımdan saygı gördüm. Gazetemizin 20 yıla yakındır yöneticiliğini yapan Turkuvaz Medya Grubu Yönetim Kurulu Başkan Vekili Sayın Serhat Albayrak da hem spor servisimize hem de şahsıma kıymetli desteğini her zaman gösterdi. 11 Dünya Kupası, 8 Avrupa Şampiyonası ve 4 Olimpiyat oyunlarını yerinden takip etmiş bir insan olarak gazetem benden her zaman istifade etti. 40.yılını kutlarım.
AHMET ÇAKAR
SABAH, daima özgür düşüncenin adresi oldu
SABAH gazetesi ve Turkuvaz medya benim yuvam... Dile kolay tam 21 yıldır aralıksız olarak SABAH gazetesinde yazıyorum... Daha önce başka gazetelerde de yazdım ama SABAH gazetesinde yaşadığım güzellikler, rahatlık ve özgürlük hiçbir medya kuruluşunda yoktu. SABAH'ın Türkiye'nin en büyük, en nitelikli gazetesi olduğu asla tartışılmaz... SABAH 40 yıldır bu ülkeye, attığı manşetler, yaptığı özel haberlerle hizmet ediyor ve bunun yarısında ben de varım... Bu 40 yılda ülkede ve sporda neler yaşandı neler... Uzayan maçlarla kaybedilen şampiyonluklar, Avrupa'da ve milli takım bazında alının gurur verici sonuçlar, olimpiyatlarda gelen tarihin ilk altınları ve daha neler neler... Kalemimizi, fikrimizi, düşüncemizi özgürce, cesurca ortaya koyduk. Bu ulu çınarın altında, bu aile yuvasında tam bir yazar bağımsızlığı içinde hareket ettik. Ne yazarsak yazalım hiç kimse müdahale etmedi İnşallah Allah bana uzun ömürler verir ve ölene kadar da gazetemiz SABAH'ta olurum. Bu imkânı sağlayan başta Serhat Albayrak Bey'e ve tüm yetkililere teşekkür ederim.
ALİ GÜLTİKEN
Başlı başına bir başarı
Türkiye'de yayın hayatında uzun sürede devam edebilmek başlı başına bir başarı göstergesidir. SABAH Gazetesi, yayın hayatına başladığı sürecin tamamına yakın bölümünde her zaman medyanın önde gelen amiral gemilerinden oldu. Özellikle günümüzde sosyal medyanın çok fazla ön plana çıktığı dönemde, bu gücünü devam ettirebilmesi de izlediği yolu zaten çok açık şekilde izah ediyor. Türk sporunu da bütün yollarıyla ele alan ve etkinliği olan bir kuruluş olarak burada görevini ifa ediyor.
FATİH DOĞAN
Haber için özel uçak ile yollandım
SABAH, çok güçlü bir marka. 26 yıldır çalıştığım yuvada, bunu hep hissettim. Bir gazeteci için özellikle dışarıdan gelen müdahalelere karşı gazete yönetiminin tavrı çok önemli. Bu mahremiyete saygı duyulduğunu bizzat yaşadım. Bir gün Beşiktaş yönetimiyle yaptığım haberden sorun yaşayınca Konya deplasmanına giderken uçağa alınmamıştım. O gün özel uçağa bindirip Konya'ya indiren bir Sabah Gazetesi vardı. O yüzden SABAH, Türk basını için Türk demokrasisi için çok önemli referans.
MUSTAFA ÇULCU
Türk basınının lokomotif lideri
Ulusal ve uluslararası arenada Sabah Gazetesi, 1985'ten bu yana geçen 40 yılda ilkeli, doğru ve etkin habercilik, yenilikçi, çağdaş ve güncel yapısıyla basının lokomotif lideri olmuştur. Güvenilirlik ve saygınlık eşiği en yüksek etkin medya grubu olarak toplumsal gelişmelere adalet ve hakkaniyetli yaklaşımıyla ışık tutmuştur. Turkuvaz Medya Grubu çatısı altında bulunmaktan gurur duyduğum 40. yılını kutlayan Sabah Gazetesi, sporda da cesur, dürüst, tarafsız, güncel habercilik ve yazılarıyla sporumuza ışık olmuş vizyon katmıştır, katmaya da devam edecektir.