6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu uyarınca hazırlanmış aydınlatma metnimizi okumak ve sitemizde ilgili mevzuata uygun olarak kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak için lütfen tıklayınız.
Aselsan’daki şüpheli ölümler!

Aselsan’daki şüpheli ölümler!

02.09.2016 | 14:39

A Haber’de yayınlanan Arka Plan programında ASELSAN'daki 5 mühendisin şüpheli intiharları mercek altına alındı. Mühendislerden Hüseyin Başbilen'in babası Vehbi Başbilen oğlu Hüseyin Başbilen'in ölümünden önce 5 ayrı stratejik proje üzerinde çalıştığını ve FETÖ'nün hedefi olabileceğini söyledi. Acılı baba oğlumun ölümü değil, dosyanın intihar diye sürekli kapatılması beni öldürüyor diye konuştu.

"FETÖ OĞLUMUN ÖLÜMÜ İLE İLGİLİ DOSYAYI KARARTI"

Bunlar hiç aydınlatamadı ve hepsi kapatıldı, önümüze set çekildi. Bu FETÖ, paralel yapı, bu zamana kadar burada Adli Tıp'tan, jandarmadan, polisten, savcılıktan içeri girenler oldu. Tutuklananlar oldu ve gözaltına alınanlar oldu. Bunlar hangi kişiler olduğunu da bilmiyorum. Olay yerini ben kendim teşhis ettim. Olay yerinde 'Bana 15 bin lira borcu varmış intihar etmiş' dediler. Ben dedim ne borcuymuş ,araba kendisinin hisse senetleri var, bankada parası var' dedim sustular. Olay ilk günden beri intihar diye kapatılmaya çalışılıyor. Olay yerinde jandarmanın aracının yanında bekletildim. Önüme 2 tane jandarma koydular. Gece bize 11'de bize haber verdiler böyle böyle arabası bulundu diye. Biz gittiğimizde saat 1 mi 2 mi bilmiyorum o an ben şuurumu kaybetmiştim. Ben evladımın acıyla yaşıyorum. Bir tanesi yanımızda konuşuyor, müdürüm bizi olay yerine yaklaştırmıyorlar sizin bölgeniz diye olay yerine onu dahi sokmadı. Benim tahminime göre bilmiyorum ne olduğunu jandarma bölgesi bu. Bu jandarmalardan Pulsalar'da jandarmalardan da kovulduk.

"OLAY YERİNİ İNCELEYEN SAVCI BENİ KOVDU"

Jandarma bize o gece sabaha karşı evimize geldiğimiz halde bize dediler ki 'İfadenizin hiç geçerliliği yok. Hiçbir şeyden davacı falan olmayın ifade vermeyin sonra ifadeniz alınacak.' Sonra ne aradılar ne sordular hiçbir şey yapmadılar. Bir insan ölüyor bu zamana kadar benim evime gelip de bir gün ne polis, ne jandarma senin de evladın mı öldü ,öldürüldü mü? Hiç mi bu kadar olmaz? 20 -25 gün sonra adliyeye gittim. Bu ilk savcı ismini de verebilirim Hasan Aykaç. Bizi savcılıktan kovdu. 'Biz bir şey diyemeyiz %100 intihar'. Diyoruz ki bize bir ümit ver, 'Ümitte veremem, intihar' diyip bizi kovdu.

"OĞLUMUN POĞAÇASI ÖLÜMÜNDEN BERİ BOZULMADI"

Olaydan sonra dediler ki ASELSAN'da size yaptıkları eserleri göstereceğiz. Bölümüne girdik, birkaç yaptıklarını gösterdiler. 'Özel eşyalarını almaya geldik' dedik, 'Özel eşyalarını bir gün önce eşi aldı, gitti' dediler. Bir iş önlüğü ve bir de o gün yiyeceği şu poğaça. Şu poğaça on senedir böyle duruyor, hiçbir zerre gelmeden. Bu bir ibreti alem.

"OĞLUMUN MİLLİ TANK PROJESİ VARDI"

Her şeyi kaybettirdiler. 3 tane başmüfettişler görevlendirdi. Öyle raporlar hazırlamış ki ASELSAN hiçbir projede olmadığını beyan etmiş. Bu çocuk ne yaptı? Milli tank projesinin sunumunu yapacağı gün kaybedildi. Bize işyerinden arkadaşları bildirdi. Hatta Cuma günüydü ben camiye gidecektim, işyerinden arıyorlar işe gelmediğini söylediler, evinde de yok. Evine vardığımızda eşi ağzından kaçırdı 'Benim kocamı kaçırdılar', belki gece kaçırdılar benim çocuğumu. Evinden 50 km ilerde dağın başında, bir tarlada bulduk. İki gün sonra çürümüş bir şekilde bulduk, belki işkence de yaptılar, onu da bilmiyorum.

"GECE DÜRBÜNÜ ÜZERİNE ÇALIŞIYORDU"

Bir gün geldi eve elinde aletlerle, dedim oğlum bu ne? Söylemek istemedi. Bu dedi gece görüş dürbünü, bir baktım gece saat 23'dü inanır mısın karşı dağlar gözünün önünde. Böyle bir geliştirme yapmış. Ne yapacaksın bunu oğlum dedim ' Baba yarın Genelkurmay Başkanı ile randevum var, oraya gideceğim, tanıtacağım, sunum yapacağım' dedi. Tanıtımını, sunumunu yapmış geldi. Genelkurmay Başkanı ' Senin gibi insanlara Türkiye'nin çok ihtiyacı var' diyip, beni tebrik etti alnımdan öptü' dedi.

"DOSYASINI İNTİHAR DİYE KAPATTILAR"

Bu insanın yaptığı benim bildiğim proje beş tane. Her gece mesaiye kalırdı. Hasta yaptılar, GATA'da yatırdılar, tedavi gördürdüler, doktor buldular, doktora gittim ben. Bir rapor vermiş, içinden çıkılmayacak şekilde bir rapor vermiş benim duyduğuma göre. Hasta raporları vermiş, 'Depresyonda, intihar etti, öldü…'. İlk günden beri intihar diye kapatmaya uğraştılar bunu. Kapatamadılar da. Hayat dolu bir çocuktu, karıncayı incitmeyen biriydi. Şu intihar mektubu yazılmış, insan hayatını böyle yazamaz! Benim çocuğum öldürüldü. İntihar demeleri beni öldürüyor. Her ay adliyedeyim, ne adalet buldum, hiçbir şey bulamadım. Allah'a havale ediyorum hepsini. Sabahlara kadar uyku uyumuyorum. Gözümün önünden gitmiyor.

Sıradaki

OTOMATİK OYNAT

SON DAKİKA