Mersin'de 12 yaşındaki kız öğrenci E.D'nin, sınavdan düşük not aldığı için kendisiyle alay ettiğini iddia ettiği kız öğrenci F.Y'yi hortumla dövüp sonra bıçakla öldürmesinin yankıları sürüyor. Uzmanlar 'akran cinayetini' SABAH'a değerlendirdi.
Klinik Psikolog Dr. Rukiye Karaköse: Mersin'in Toroslar ilçesindeki bir ilköğretim okulunda meydana gelen 12 yaşındaki iki kız öğrenciden birinin (E.D.) diğerinin yaşamına son verdiği (F.Y) elim olay hakkında SABAH'a özel açıklamalarda bulundu.
"12- 18 YAŞ ARASI GENÇLERİN YÜZDE 36'SI ZORBALIĞA UĞRADIĞINI İFADE EDİYOR"
"Toplumda medya ve dijital oyunların da etkisiyle yayılan ciddi bir şiddet salgını var. Bu salgından gençler ve çocuklar da maalesef fazlasıyla etkileniyor. Ailede de sözlü ya da fiziksel şiddete maruz kalan çocuk ve gençler şiddeti bir sorun çözme yöntemi olarak benimseyebiliyor. Kendileri de zorbalığa başvurabiliyorlar. 12-18 yaş arası gençlerin yaklaşık %30-%36'sı zorbalığa uğradığını ifade ediyor. Bu çok ciddi bir oran. Söz konusu olayda okul başarısının düşüklüğü sebebiyle zorbalığa uğradığı iddia edilen bir çocuk bir diğer çocuğa yönelik böyle bir olay gerçekleştiriyor. Burada iki çocuk da kurbandır. Biri suça sürüklenen çocuk olarak koruma ve tedavi altına alınmak durumunda. Diğer çocuğumuz için ise maalesef çok geç."
"ÇOCUĞUN DURUMU BİREYSEL OLARAK ELE ALINMALI"
"Bu derece ağır olaylarda ise şiddetli sadece toplumsal faktörlerle açıklayamayız. Suça konu teşkil eden eylemi gerçekleştiren çocuğun /ergenin durumu bireysel olarak da ele alınmalıdır. Ailede maruz kaldığı ortam ve yaşadığı travmalar tetikleyici olabilmektedir. Ayrıca genetik olarak şiddete yatkın, dürtüsel, empati yoksunu ve kişilik bozukluklarına eğilimli bir altyapı taşıyan bireyler de toplumsal şiddet salgınından etkilenerek daha kolay suç işleyebilmektedirler. Bizim yetişkinler olarak bireysel, ailevi ve toplumsal düzeyde ciddi tedbirler almamız gerekiyor. Bizim de sorumluluk alarak bir şiddete karşı bir şefkat ve merhamet hareketi başlatmamız gerekiyor."

İstanbul Klinik Psikoloji Enstitüsü Klinik Psikolog Dr. Rukiye Karaköse, "Toplumda medya ve dijital oyunların da etkisiyle yayılan ciddi bir şiddet salgını var. Bu salgından gençler ve çocuklar da maalesef fazlasıyla etkileniyor. Ailede de sözlü ya da fiziksel şiddete maruz kalan çocuk ve gençler şiddeti bir sorun çözme yöntemi olarak benimseyebiliyor. Kendileri de zorbalığa başvurabiliyorlar. 12-18 yaş arası gençlerin yaklaşık yüzde 30-36'sı zorbalığa uğradığını ifade ediyor. Bu çok ciddi bir oran. Burada iki çocuk da kurbandır." Dedi.

SOSYAL MEDYA ŞİDDETE ÖZNENDİRİYOR
Bahçeşehir Koleji Rehberlik Koordinatörü Sibel Durak, "Bu olayda her iki çocuk da mağdur. Şiddet haberleri artık her yerde görünür halde. Sosyal medyada anında yayılıyor ve öğrenilmiş bir davranış haline geliyor. Ergenlik döneminde çocuklar, içgüdüsel hareket ederler. Yapacağı davranışın ya da söyleyeceği sözün nelere sebebiyet verebileceğini öngörmeden bunun üzerine düşünmeden, yapabiliyorlar. Sosyal medyada gördüklerini taklit etmeye götürebiliyor. Oyunlar da bunda etken. Oynadıkları oyunlar da net bir şekilde şiddete sevk ediyor. Şiddet içerikli diziler de bunda etken. Cep telefonu kullanımına dikkat etmek gerekiyor. 12 yaşında önce telefon vermemeliyiz. Kontrol edilemiyor."