Afrika kıtasına daha önce yaptığı ziyaretlerde en çok kıtanın olağanüstü çeşitliliğinden etkilendiğini kaydeden Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın eşi Emine Erdoğan Hanımefendi, "Göz kamaştıran bir tabloyu andıran kıtanın dinamizmi, mutfağından giyimine kültürünün her katmanında kendisini gösteriyor" dedi. Afrika'nın kendine has mutfak kültürüne dikkat çeken Erdoğan, "Sofra, Türkiye'de ve dünyanın değişik kültürlerinde olduğu gibi Afrika kıtasında da farklılıkları ahenkle bir araya getiren muhabbet ve afiyet noktası mahiyetinde. Hayattaki acı-tatlı birçok tecrübede, sunduğu birliktelik ile insanın zorlukla baş etme gücünü artırıyor" diye konuştu.
Masa etrafında paylaşılan yemekle birlikte mutluluğun da çoğaldığına dikkat çeken Emine Erdoğan, "Afrika sofrasına misafir olduğunuzda, sunumundan pişirme tekniğine kadar her aşamasına sirayet etmiş eşsiz bir renklilikle karşılaşıyorsunuz. Envaiçeşit besleyici yerel ürünler, lezzeti artıran pişirme usulleri ve ruhu besleyen sunum çeşitleriyle her lokma sizi çok yönlü yolculuğa çıkarıyor. Bu edindiğiniz tecrübe o kadar özel hissettiriyor ki içinizde asırlara uzanan lezzetleri, hikayeleri ile birlikte sevdiklerinize ve çevrenize anlatma isteği uyandırıyor.
İşte bu istek, 2018 yılında Afrika Yemek Kültürü' kitabı etrafında bizleri buluşturdu" ifadelerini kullandı.
Emine Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı himayesinde ve Afrika Kültür Evi Derneği öncülüğünde, Afrikalı Büyükelçi ve Misyon Şefleri Eşleri Derneği (ASHOM) katkılarıyla Afrika Yemek Kültürü kitabının ilk baskısını 2019 yılında çıkardıklarını hatırlattı. Bu baskıda, kıtanın 5 farklı bölgesinden 58 özgün yemek tarifine yer verdiklerini dile getiren Emine Erdoğan şöyle devam etti:

KAZANÇ DA KAYIP DA MÜŞTEREK
"Bugün tanıttığımız yeni genişletilmiş versiyonunda ise tarif sayısını neredeyse iki katına çıkartarak 110'a yükselttik. Geleneksel reçeteleri, ardındaki insani birikimle ortaya koyarak, kitabın içeriğini daha da zenginleştirdik.
Bu süreçte Osmanlı mutfağının pişirme teknikleri ve şifa reçetelerinin de Afrika lezzetlerini etkilediğini gördüm. Kitaptaki tarifler, yerel formüllere ek olarak Akdeniz havzasının damak tadını, Arap ve Hint etkileriyle zenginleştiren muazzam bir sentezi ortaya koyuyor. Bu süreçte dikkatimi çeken bir diğer konu ise Afrika mutfağı reçetelerinin Türk mutfağında olduğu gibi israfa karşı hassasiyet ile oluşturulmuş olmasıydı. Küresel gıda israfının 1 milyar doları aşarak alarm verdiği bir dönemde, kültürel öğretileriyle bağını koparmamış ülkelerin bilgi ve tecrübesi daha da önem kazanıyor. Bir Afrika atasözünün vurguladığı gibi, 'Köklerin derindeyse rüzgardan korkmana gerek yok" dedi.
Programda Afrika mutfağının renklerini, tatlarını ve hikayelerini kutlarken, bütün bu kültürel mirası hep birlikte kucaklamayı, korumayı ve geleceğe aktarmayı hedeflediklerinin altını çizen Emine Erdoğan, "Gelin, Afrika'nın tüm kaynakları ve insanlarıyla, adil bir düzende kendi potansiyelini gerçekleştirebildiği bir dünya hayal edelim. Bu dünya size de şu an içinde olduğumuz dünyadan daha parlak, daha güçlü, daha umut verici gelmiyor mu?" ifadelerini kullandı.
"AFRİKA YEMEK KÜLTÜRÜ KİTABINI HAZIRLADIK"
Emine Erdoğan, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, "Bir lokma, ancak bir gönülde yer bulduğunda tükenmeyecek bir zenginliğe dönüşebilir" değerlendirmesinde bulundu. Devlet başkanı eşlerini ve uluslararası kuruluşların temsilcilerini ağırlamaktan memnuniyet duyduğunu dile getiren Erdoğan, "Sofra, Türkiye'de ve dünyanın değişik kültürlerinde olduğu gibi, Afrika kıtasında da farklılıkları ahenkle, kalpleri muhabbetle birleştiriyor. Kıtanın kendine has mutfak kültürü, başlı başına dikkate değer bir hazine. İşte bu hazineyi insanlığın ortak hafızasına sunmak için Afrika Yemek Kültürü kitabını hazırladık" diye konuştu.