Anayasa Mahkemesi'ne (AYM) başvuran Hasan Öztürk, 16 Haziran 2020 tarihinde telefonla davet edilmesi üzerine gittiği polis merkezinde biri sivil giyimli, diğeri üniformalı iki polisin tekme, tokat atıp ayaklarının altına sopayla vurmak şeklinde fiziksel şiddetine uğradığını, toplu nezarethanede çıplak ayakla bırakılarak yerdeki su birikintisine oturtulduğunu, ertesi gün de karakol amirinin odasında bir başka polisin daha kendisine fiziksel şiddet uyguladığını, saat 17.45'te alınan sağlık raporuna götürüldüğü hastanedeki doktorun muayene etmeksizin darp ve cebir izi bulunmadığı şeklinde yazarak düzenlediğini, sulh ceza hâkimliğinin kararıyla serbest kaldıktan hemen sonra gittiği aynı hastanede başka bir doktor tarafından yapılan muayenesi sonucu saat 21.04'te kayıt altına alınan raporda uğradığı fiziksel şiddetin emarelerine yer verildiğini, Başsavcılığa yaptığı şikayet başvurusunun da kamera görüntüsü olmaması, doktorun iddiayı reddetmesi, mahkeme huzurunda işkenceyi dile getirmemesi gerekçesiyle kesin olarak reddedilmesi üzerine mağdur olduğunu belirterek maddi ve manevi olarak toplam 300 bin lira tazminat istedi.
Başvuruyu kabul ederek inceleyen AYM ise yaptığı değerlendirme sonucunda Öztürk'ün "kötü muamele yasağının ihlal edildiği" iddiasının kabul edilebilir olduğuna ve Anayasa'nın 17. maddesinde koruma altına alınan "kötü muamele yasağının" usul boyutunun ihlal edildiğine hükmetti. Öztürk'e 115 bin lira manevi tazminat ödenmesine karar veren AYM, kararın örneğinin yeniden soruşturma yapılması için Gaziantep Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmesini de karar altına aldı. AYM'nin kararında, savcılığın, şikayetteki bilgiler çerçevesinde şüpheli polis memurlarının kimliklerini tespit ederek, ifadelerini almadan karar verdiği belirtildi.
AYM, başsavcılıkça verilen karara itiraz yolunun kapalı tutularak genel hükümlere göre soruşturma açılmasına yönelik talebin itiraz mercii tarafından incelenmesine de engel olunduğuna dikkat çekerek, "Soruşturmadaki eksiklikler, kötü muamele yasağının maddi boyutunun ihlal edildiğine ilişkin iddia hakkında değerlendirme yapılmasına imkân vermediği için bu aşamada kötü muamele yasağının maddi boyutu yönünden inceleme yapılmamıştır. Açıklanan gerekçelerle Anayasa'nın 17. maddesinin 3. fıkrasında güvence altına alınan kötü muamele yasağının usul boyutunun ihlal edildiğine karar verilmesi gerekmiştir" denildi.